OHAL'i kalıcılaştıran düzenlemeye tepkiler sürüyor: Akıl tutulması 2018-08-02 09:10:58   DERSİM - OHAL’in kalıcılaştırılması olarak adlandırılan kanunun yasallaşmasını “akıl tutulması” olarak değerlendiren İHD Dersim Şube Yöneticisi Meral Uç, “Bu yasa değişikliği ne hukuka ne adalete ne de insan haklarına ve hayatın kendi akışına uygun bir karar değildir” dedi.   Olağanüstü Hal (OHAL) sonrası düzenlemelerin yer aldığı "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından onandıktan sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. “Kalıcı OHAL” olarak tanımlanan kanunun ilk maddesiyle valililere “süper yetki” tanınıyor.   OHAL’in yasallaşması olarak değerlendirilen yasal uygulamaya göre, kamuya açık alanlarda gece vaktinin başlamasıyla, kapalı alanlarda 00.00'dan sonra toplantıların yapılması da valilik iznine bağlanacak. Anayasa değişikliği ile bakanlar hakkındaki gensoru önergesi uygulamadan kaldırılırken, getirilecek OHAL düzenlemesiyle de bakanlar ve cumhurbaşkanı yardımcılarına ancak cumhurbaşkanının izniyle soruşturma açılabilecek. Düzenlemeyle 24 saat olan gözaltı süresi, 48 saate çıkarıldı ve toplu olarak işlenen suçlarda 4 gün olarak düzenlendi.   İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim İl Yöneticilerinden Meral Uç, söz konusu yasal değişikliği “akıl tutulması” olarak tanımlarken, iktidarın asıl hedefinin ise bu yasa değişikliğiyle “tek adam” rejimini yerelde uygulamaya çalışmak olduğunu söyledi.   ‘OHAL kalıcılaştırıldı’   Devletin “OHAL'i kaldırdık” söylemlerinin samimiyetsiz olduğunu vurgulayan Meral, “Devlet OHAL’i kaldırmadı, kalıcılaştırdı. Bu karar ile özelde yaşadığımız bölgeler genel olarak da Türkiye ciddi bir OHAL sürecine zorlanıyor. Zaten uzun yıllardır ülkede devam eden bir OHAL süreci yaşanıyordu. Ama bu karar ile bu OHAL süreci çok daha fazla derinleştirildi” dedi.   ‘Hayatın akışına uygun bir karar değil’   “Bu karar ile OHAL artık hayatımızın bir parçası haline getirildi” diyen Meral, “Bir vali düşünün ki; O ilin her şeyine karar verebilecek ve canı istediğinde her şeyi yapabilecek. Bu yasa değişikliği ne hukuka ne adalete ne de insan haklarına ve hayatın kendi akışına uygun bir karar değildir” ifadelerini kullandı.   ‘Çılgınlığa sürükleniyoruz’   Dersim’de doğup büyüdüğünü ve uzun yıllardır insan hakları mücadelesi yürüttüğünü söyleyen Meral, “Mesela ben doğma büyüme bu şehirliyim ve bu şehirde yaşıyorum. İnsan hakları aktivistiyim ve ayrıca bu bölgede ekoloji ve çevre mücadelesi vermiş biriyim. Uzun yıllardır demokrasi mücadelesi vermiş biri olarak benim için birileri artık istediği zaman bir karar verebilecek. Nedir bu kararalar peki? Örneğin, doğup büyüdüğüm ailem ile birlikte yıllardır yaşadığım anılarım bir kişinin verdiği 'Bu kişi bu şehirde kalamaz' kararıyla bir gecede sonlandırılabilinir bir duruma gelecek. Bu resmen bir akıl tutulmasıdır. Bu karar akıl tutulması dışında başka bir şey olamaz. Ülke öyle bir çılgınlığa sürükleniyor ki, bu gidişatın artık nereye kadar sürdürüleceği ve sonumuzun ne olacağını bilemiyoruz" ifadelerini kullandı.   ‘Ülkenin tamamı etkilenecek’   OHAL’in yasalaştırılmasının hak ihlallerini de beraberinde getireceğini vurgulayan Meral, "Bu durum yalnızca yaşadığımız ille sınırlandırılacak bir durum değil. Bu durum ülkenin genelini etkileyecek bir durumdur. Tüm yetkilerin yerelde bulunan bir valiye verilmesini düşünebiliyor musunuz? Bir ilin tamamı konusunda verilecek tüm yetkiler valinin eline veriliyor” dedi.   ‘Derhal vazgeçilmeli’   Türkiye’nin söz konusu yasal değişiklikle çok ciddi bir sürece girdiğini söyleyen Meral, şöyle devam etti: “Bizler sivil toplum örgütleri olarak şunu ifade ediyoruz; çok ciddi mağduriyetler ve hak ihlalleri yaşanıyor. Bu ülkede küçücük bebekler denizlerde boğuluyor, hasta tutsaklar hapishanelerde ölüyor. Tüm bu sorunlar yaşanırken hükümetin bu kararı alması gerçeklerden uzak bir tutumdur. Bu sebepten bizler İnsan hakları aktivistleri olarak devletin derhal bu akıl dışı uygulamalardan vazgeçmesini istiyoruz" diye konuştu.