Soma 'fıtrat' değil katliamdı: Evlatlarımıza adalet borçları var 2018-07-17 10:40:41 Dilan Babat ANKARA - Maden ocağında yaşamını yitiren çocukları için adalet arayışını sürdürürken polis saldırısına maruz kalan Somalı annelerden Fatma Malkoç, “Evlatlarımıza adalet borçları var. Maden ocağında çalışan evlatlarımızın fıtratında ölüm yok. Soma 'fıtrat' değil bir katliamdı” dedi.    Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği iş cinayetine dair açılan davada verilen kararı proteste etmek isteyen Somalı aileler, Ankara'da bulunan Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) önünde toplanmak için bir araya geldi. Seslerini duyurmak isterken polis saldırısına maruz kalan aileler, yine de geri atmayarak HSK başkanı ile görüşme talebinde bulundu. Ancak ailelerin talebi “toplantıda” gerekçesiyle kabul edilmeyerek bir kez daha kapılar yüzlerine kapandı.   Adalet için kilometrelerce yol kat edenlerden biri de maden faciasında yaşamını yitiren Bilal Malkoç’un annesi Fatma Malkoç idi. Adalet arayışı için onca yol geldiğini vurgulayan Fatma, çocuklarının ihmal sonucu madende katledildiğini söyledi.   'Evlatlarımız için yola çıktık'   Adaletten başka hiçbir şey istemediklerini kaydeden Fatma, “Torunlarım babasız kaldı. Eşimle beraber kendimizden geçtik yaşıyor muyuz ölümüyüz hiç belli değil. Evladımızın hakkını arıyoruz. Bize 'ev veririz, para veririz ama yeter ki susun' diyorlar. Bize ev, para lazım değil evlatlarımızı bize vermedikleri sürece ne yapalım evi, parayı? Bize bütün dünyayı verseler ne olacak gencecik evlatlarımız gittikten sonra. Adaletin yerini bulmasını için yola çıktık. Kan, dövüş için bu yola çıkmadık" dedi.     'Adalet sağlanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz'   Türkiye'de adaletin sadece zenginler için işlediğini ifade eden Fatma, "Fakiriz diye adaletten yoksun bırakmak istiyorlar. Para ve mevkie sahip olmadığımız için adaleti bulamıyoruz. Biz iki anne yerin altında olan adaleti yeryüzüne çıkarmak için Ankara'ya geldik. Çok bir şey istemiyoruz sesimizi duysunlar. Evlatlarımızı katledenlere hak ettikleri cezaları versinler. 301 madencinin ölümü 15'er yıl olmamalıydı. Bir çocuk baklava çalıyor diye 20 yıl ceza veriyorlar. Biz 301 evladımızı verdik 15 yıl verdiler. Bu mu adalet? Gariban devamlı ayakaltında eziliyor. Adaleti bulana kadar devam edeceğiz.  Bizler adalet sağlanana kadar mücadelemizin peşini bırakmayacağız" diye konuştu.      'Maden ocaklarında çalışanların ölümü kader değil'   Eşiyle birlikte maden ocaklarının başında sabahladıklarını söyleyen Fatma, içerden çıkarılan cansız bedenlerin haddi hesabı olmadığını ifade etti. Bostan depolarında evlatlarını aradıklarını belirten Fatma, ailelerin açlıkla terbiye edilmek istendiğini vurguladı. Maden ocağında 301 madencinin yaşamını yitirdiğinin açıklandığını ancak madende yaşamını yitirenlerin sayısının daha fazla olduğunu düşündüklerini kaydeden Fatma, birçok ailenin korkutularak geri adım attığını söyledi.    ‘Evlatlarımıza adalet borçları var’   Fatma, şöyle devam etti: "Elbistan'daki hâkimi aldılar davamıza getirdiler. Elbistan'daki hâkim maden ocaklarında ölen işçilerin davasını paraya çeviren bir hakimdi. Bizim dosyamızı en baştan takip eden hâkimin ise hemen tayinini verdiler. Bir kez olsun adaletin içini doldursaydılar. Maden ocaklarında çalışan evlatlarımıza adalet borçları var. HSK başkanı ile görüşmek istedik ama oyun yaptılar, bizi hiçbir şekilde görüşmeye almadılar. Bizler adalet getirene kadar mücadelemizi devam ettireceğiz. Eylül'de de Çağlayan Adliyesi'nde ‘adalet’ diye haykıracağız. Maden ocağında çalışan evlatlarımızın fıtratında ölüm yok. Soma fıtrat değil bir katliamdı."   'Maden ocaklarında kaç cenaze çıktı bilinmiyor'   Soma faciasından bu yana Somalı ailelere destek veren ve yanlarında olan Güldalı Yetim de, maden faciasının ihmaller sonucu olduğunun altını çizdi.  Ocakları almak isteyen iş insanlarının daha madenleri gezdiği süreçte ocakların gaz kaçırdığını ve bu nedenle almaktan vazgeçtiklerini kaydeden Güldalı, ocaklarda çalışan emekçilerin de bu durumu sürekli dile getirdiğini söyledi. Güldalı, "Biz hiç yaralı görmedik. Sürekli gaz maskeli çıkıyorlar ama gaz maskeleri de işe yaramıyor ve çıkanların hepsi ölüyor. Önceden 303 ölü denildi daha sonra hemen 301 denildi. Aileler dışarıda olduğu için cenazelerin yarısı dışarıda olan ailelerine gönderildi ve net kaç cenaze olduğunu öğrenemedik" ifadelerini kullandı.     'Bir gün Adalet herkese lazım olacak'   4 yıldır Somalı ailelerle birlikte adalet arayışında olduklarını söyleyen Güldalı, "Sürekli bunun ‘kader’ olduğunu söylediler. Ama ‘kader’ değil ihmal sonucu yaşandı. Maden ocaklarında herhangi bir denetim olmadı. Denetime gelenlerin adı vardı ancak kendileri yoktu. Dosyaya bakan hâkim ilk duruşmada en az cezayı verdi ve bu cezada para cezası oldu. Bunları duyduktan sonra bizler bu hâkimin iyi bir ceza vermeyeceğini anladık. Kimse unutmasın ki bir gün adalet hepimize lazım olacak" diye konuştu.