Sağlıkçılar 'kimyasal hadım'ı uygulamak istemiyor 2018-07-16 09:01:01   Beritan Canözer   DİYARBAKIR - SES Diyarbakır Şube yöneticisi Yekta Yıldız, çocuk istismarı suçlarına karşı "çözüm" olarak sunulan "kimyasal hadım"ın çözüm olmadığını ve sağlıkçılar olarak da bu işlemi uygulamak istemediklerini belirtti.   Çocuk istismarı suçlarına karşı toplumun karşısına "çözüm" yöntemi olarak sunulan "kimyasal hadım (Cinsel kastrasyon)" tartışmaları sürüyor. Cinsel kastrasyon yöntemlerinin uygulandığı Avustralya, Hindistan, İngiltere, ABD ve Afganistan gibi ülkeler aynı zamanda cinsel istismarın dünyada en fazla yaşandığı ülkeler olarak raporlanırken, çözümün bu olduğu konusu da oldukça tartışmalı. Konuya ilişkin konuşan Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Yönetim'inden Yekta Yıldız, "hadım" ve benzeri yöntemlerin sürekli olarak gündeme getirildiğini, kadın ve sivil toplum örgütlerinin de sürekli olarak bu konuyu tartıştıklarını ve karşı çıktıklarını söyledi.   Ceza maddelerinde değil uygulamada sorun var   Konuya ilişkin 12 maddelik bir yasa tasarının Nisan ayında gündeme getirildiğini hatırlatan Yekta, "Bu tasarıda suç unsuru ve suçun yaş oranına göre müebbet hapis ya da daha önce 20 yıl verildiği söylenen ceza oranının 40 yıla çıkarılması, ceza işleyenlerin cezasını çekerek tahliye edilmesi ardından ise rehabilitasyona yönlendirilmesi; Eğer ki ilgili hakim heyeti karar verirse uzman görüşü alınarak uygun görülen vakalara kimyasal hadım işlemi uygulanacağına dair maddeler yer alıyordu. Bu suçların karşılığı zaten ceza yasalarında yer alıyor. Ben uygulamada sıkıntı olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.     'Esas çözüm nedenleri ortadan kaldırmak'   Söz konusu suça ilişkin cezai yaptırımların koşulsuz şartsız uygulanması gerektiğinin altını çizen Yekta, "Hadım cezası da yine koşullu ve uygunluk şartlarını barındırdığı gibi bir de sakıncalı tarafları bulunan bir yasa biçimi. Eğer ki bir yasal düzenleme yapılacaksa öncelikle bilirkişiler ve de bu konuda ciddi çalışma yürüten kurumlarla ortaklaştırılması gerektiğine inanıyorum. Suçlunun cezalandırması noktası tartışılabilinir. Ama esas olan suç unsurlarının nedenlerini araştırmak, bulmak ve nedenlerini ortadan kaldırmaktır" dedi.   'Tedaviye rağmen cinsel haz duymaya devam edebilir'   "Kimyasal hadımın" kişiye ilaç verilerek, testosteron  (erkeklik hormonu) hormonunun baskılanıp cinsel dürtülerin kaldırılmasına yönelik bir uygulama olduğunu söyleyen Yekta, "Bu yöntem daha önceleri kölelik döneminde melez çocukların dünyaya gelip beyaz ırkın düzenini bozmaması için, yine tarihte Ortadoğu ülkelerinde kilise korosunda şarkı söyleyen erkek çocuklarının seslerinin bozulmaması için uygulanan bir yöntemdi" ifadelerini kullandı.   Yöntem kendi kendini çürütüyor   Verilen kimyasal ilaçların iki uygulama yöntemi olduğunu belirten Yekta, "Biri ağızdan verilen tabletlerle günlük uygulama, diğeri de 3 ayda bir yapılan iğnelerle hormonların kontrol edilmesi. Bu yöntem kesinliği olan bir yöntem değildir. Bazen iğnelere rağmen cinsel isteğin nadir de olsa olabilirliğine rastlanılmıştır. Ayrıca düzenlemede uzman görüşü ya da kanaati şartı söz konusu. Yine tahliye durumunda uygulanan yöntem olması yani kişi dışarıdayken testosteron ilaçlarının takviye edebilmesi durumu söz konusu. Bu da cezayı çürüten bir nokta" diye konuştu.    'Viral enfeksiyon'   Bir sağlıkçı olarak bu suç vakalarını toplumun içinde barınan viral enfeksiyon olarak gördüğünü kaydeden Yekta, "Viral enfeksiyonlar ilaçlara çoğunlukla cevap vermez. Belli bir süre zarfında bağışıklığı güçlendirici yöntemlerle ve alınan önlemlerle ancak iyileşme sağlanabilinen bir durumdur. Taciz ve tecavüz, çocuk istismarına yönelik esas yapılması gereken de toplumu bu mikroplardan arındırmaktır. Bu da ancak iyi eğitim, iyi bir hukuk sistemi, iyi bir halk sağlığından geçer" dedi.   'Çocuk koruma merkezler oluşturulmalı'   Yekta şöyle devam etti: "Özellikle devletin korumak ve sağlıklı bir şekilde yetiştirmekle görevli olduğu çocuklara dair yapması gereken anne karnından 18 yaşına kadar her çocuğun nitelikli ve önleyici sağlık hizmeti alabilmesi ve sağlıklı beslenmesi için ihtiyacı olan besinlerin sağlayabilmesidir. Yine iyi eğitim ve de çocukların başvurabilecekleri Çocuk Koruma Merkezleri'nin oluşturulması, işletilmesi, tüm hastanelerde kadın, çocuk istismarlarına yönelik özel birimlerin açılması gerekir."    'Kimyasal hadımın uygulandığı ülkelerde suçun önüne geçilmiyor'   Cezalandırmanın amacının suçun bir daha işlenmemesi üzerine inşa edildiğine vurgu yapan Yekta, suçun ortadan kalkmasına yönelik beklentinin bu yasada karşılığını bulmadığını dile getirdi. Yekta, "Bugün bu yasayı uygulayan ülkeler var. Bunların başında ABD 'de 7 eyalet, Polonya, Çek Cumhuriyeti, İngiltere, İsveç, Danimarka geliyor. Ancak bu ülkelerde ne yazık ki suçların önüne geçilmiş değil" diye konuştu.   'Suçun gerçek nedenlerinin araştırılmasının önüne geçmektir'   "Kimyasal hadım" yönteminin, suçlunun yaptığını suç olarak görmemesi ve suçu işlemeye devam etmesine yol açacağına dikkat çeken Yekta, "Cinsel saldırı suçlarında 'kimyasal hadım' yöntemi her şeyden önce cinsel saldırı suçunun hormonal durumlardan kaynaklandığını söylemek demektir. Suçun gerçek sebeplerinin araştırılmasının önüne geçmektir. Birçok suçlu yaptığının suç olmadığını düşündüğünden değil, daha çok cezanın kendisine uygulanmayacağını düşündüğü için suçu işlemeye devam ediyor. Ağırlaştırılmış ceza yasaları ya da idam verilmesi demek, biraz da suçlunun suçunu örtmek için önlem almak demektir. Çocuk konuşmasın diye çocuğun katledilmesi ve idamın önüne geçilmesi için suçun saklanması ya da üzerinin örtülmesi söz konusu olabilir" dedi.   'Suçlu istediğinde ilaç kesilebiliyor'   Yekta, son olarak şunları söyledi: "Yine kimyasal hadım yönteminde kişinin ilaçları bırakması ile beraber(ki birçok ülkede kişi isteğinde bırakılıyor) eski hormonal düzeyine geri dönerek, potansiyel suçlu olma yönünde ilerlemesinin önünde hiçbir engel yok. Özetle; öncelikli olarak suç nedenlerinin araştırılması, sebeplerin açığa çıkması ve kaldırılması, toplumsal cinsiyet konularının işletilmesi gerekir.  Çocuk koruma merkezlerinin açılıp yaygınlaştırılması, yasaların herkese işletilmesi, amasız, fakatsız uygulatılması cezasızlık yerine etkin ve de karşılığı olan yasal düzenlenmelerin yapılması gerekmektedir."   'Bu yöntemin kullanılmasından yana değiliz'   Yekta ayrıca sağlık çalışanları olarak kimyasal hadım ve benzeri yöntemlerin kullanılmasından yana olmadıklarını da sözlerine ekleyerek, "Bu işlemi yapmak da istemiyoruz. Anayasa'da yer alan kanunların uygulanması daha caydırıcı ve çözüm odaklı olacaktır" dedi.