İHD’den farkındalık atölyeleri: Çocuğu cesaretlendir, sen de susma 2018-07-14 09:01:31   Habibe Eren   ANKARA - Çocuk istismarını önlemek ve farkındalık yaratmak amacıyla kolları sıvayan İHD Ankara Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, "Çocuğu cesaretlendir, sen de susma!" atölye çalışmalarını başlatıyor. Komisyon üyesi Sevinç Koçak, atölye kapsamında çocukların “hayır” demeyi öğrenebileceklerini, ailelerin de nasıl önlem alınması gerektiği üzerine önemli çalışmalar yapacaklarını aktardı.    İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, çocuğa dönük istismarı önlemek ve farkındalık yaratmak amacıyla "Çocuğu cesaretlendir, sen de susma!" sloganıyla Ankara'nın birçok bölgesinde atölye çalışması başlatacak.    İHD Ankara Şube Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Sevinç Koçak, “Cinsel istismar nedir”, “Çocukta nasıl farkındalık yaratılır” sorularına yanıt verirken, atölyelere dair de bilgi verdi.    'Çocukları devletin kanunlarından korumaya çalışıyoruz'    Cinsel istismarı "Bir yetişkin tarafından cinsel tatmin için çocuğun kullanılması. Bunun hafifi, azı, tacizi, tecavüzü hiçbir şekilde birbirinden ayırt edilemez, hepsi cinsel saldırıdır" diye tanımlayan Sevinç, cinsel saldırıların temelinin politik olduğunu söyledi. Sevinç, "Politik dememizin altında yatan neden şu; Saldırganlar ya da istismarcılar gücünü ve cesaretini devletin politikalarından alıyor. Son 10 yıldır da gerçekleşen politikalara bakalım. Çocukları korumakla yükümlü devletin kanunlardan çocukları korumaya çalışıyoruz" dedi.    'Sistemle baş edilmesi gerekir'   Koruması gereken yerde tam tersi yasalarla çocuklara zarar verildiğinin altını çizen Sevinç, “idam” ve “hadım” tartışmalarına ilişkin de şöyle dedi: "Bir taraftan siz bunu yaygınlaştıracaksınız öbür taraftan da idam cezası isteyeceksiniz. Bunu üreten şeyi ortadan kaldırmadıkça bu sorun bitmez. Burada tek ilişki suç ve suça maruz kalan arasında değildir. Bu suçu ortaya çıkartan sistemle baş edilmesi gerekir. Sorunlar ortadan kalkmadıkça suç da ortadan kalkmaz. Bireysel cezalandırmalar elbette ki önemli; ama bu idamla veya hadımla olmaz."    'Şiddet kültürü yaygınlaştırılıyor'    Sevinç, idam üzerinden şiddet kültürünün yaygınlaştırmaya çalışıldığını ve buna karşı çıkan muhalefetin ise tırpanlanmaya çalışıldığını vurgulayarak, "İdamın bu ülkede kimlere uygulandığını çok iyi biliyoruz. Son zamanlarda idam çığırtkanlığı biraz da buradan şekilleniyor" dedi.    'Suçlular yasalardan cesaret alıyor'    Faillerin böyle bir toplumsal örgütlenmeden cesaret bulduklarını kaydeden Sevinç, "Suçluları koruyan kollayan yasalardan, erkek egemen toplum ve erkek egemen yasalar eliyle cesaret buluyorlar. Aksine cesaretlendirilmesi gereken kesim olan hak savunuculuğunun üzerine gidenler faillerin üzerine gitmiyor. Bizim istediğimiz toplumsal, yaşamda suçu ortadan kaldırabilecek önlemler almak. Mesele suçu tek başına işleyen kişinin cezalandırılması değil" diye vurguladı.    'Rızanın arandığı bir yerde hukuktan bahsedemeyiz'   Adliyelerdeki her 4 cinsel saldırı suçundan 3'ünde mağdurun çocuk olduğunun altını çizen Sevinç, politikaların yetersiz kaldığını, yargının kadınların ve çocukların beyanlarını görmezden geldiğini söyledi. Cinsel saldırıya maruz kalan bir kadına mahkemede, "Orada ne işin vardı?" diye sorulduğunu, kıyafetinin sorgulandığını ve “rıza”sının arandığını vurgulayan Sevinç, "Elbette burada bir hukuk sisteminden bahsedemeyiz" ifadelerini kullandı.     Devletin alması gereken yükümlülükler   Problemin devletin gereken önlemleri almamasıyla başladığını belirten Sevinç,  devletin alması gereken yükümlülükleri de şöyle anlattı:    "Hukuk sistemine baktığımız zaman çocuğun ‘rıza’sının aranması kesinlikle ciddi bir hukuksuzluk ve bu hukuksuzluğa bir an önce son verilmesi gerekiyor. 4+4+4 eğitim sisteminden vazgeçilmesi gerekiyor. Bunun yerine çocuğun yüksek yararına bir eğitim sisteminin yaratılması gerekiyor. Okuldaki kitaplarda toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin beslendiği bir sürü metin var. Bunların elenmesi ve kaldırılması gerekiyor. Adalet sistemi ve yaşamın her türlü alanında çocuğun ve bütün dezavantajlı grupların korunabileceği ve zarar gördüğünde anında erişebileceği bir ağın oluşması gerekiyor. Ne yazık ki bunlardan yoksunuz. Korumayı bırakın, çıkan yasalara bakalım. Çocuk yaştaki evlilikler teşvik edilirken, evlilik yaşı giderek daha da aşağı çekiliyor."   'Okullarda uzmanlar tarafından eğitim verilmeli'    Cinsel istismara karşı çocuğun tüm alanlarda korunması ve farkındalığının artması için çalışmaların yapılması gerektiğine dikkat çeken Sevinç, "Bu durumlara karşı çocuğun güçlendirilmesi ve cesaretlendirilmesi gerekiyor. Hem kendi bedenini tanıması, bedenin sınırlarının kendisine ait olmasının bilinmesi bunun için de farkındalık çalışması yapılması gerekiyor. Ancak çocuktan önce yetişkinlerin ve ailelerin bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Bütün okullarda uzmanlar tarafından yönlendirilecek ve yapılacak eğitici çalışmalara ihtiyaç var. Bunların kesinlikle zorunlu hale gelmesi gerekiyor" diye konuştu.     'Bilinç ve cesareti arttırmayı hedefliyoruz’   Gerçekleştirecekleri farkındalık atölyelerine ilişkin bilgi veren Sevinç,  çalışmanın Ankara'nın bir çok mahallesinde çocuk ve ebeveynlerle birlikte yapılacağını söyledi. Atölye kapsamında ilk önce kendi çalışmalarına başladıklarını kaydeden Sevinç, çalışmanın içinde sosyolog, psikolog, avukat, yaratıcı drama ve sosyal hizmet uzmanlarının yer alacağını ifade etti.    Sevinç, çalışma kapsamında hedeflediklerini ise şöyle anlattı: "Atölye kapsamında çocuklar 'hayır' demeyi öğrenebilecekler. Çocuklara neyin kendilerine zarar verebileceğini ve bir yetişkin tarafından kendilerini rahatsız eden herhangi bir davranış karşısında 'hayır' deme bilincini aktarmak ve cesaretlendirmek en önemli amacımız. Ailelerle çocuğun güven duygusunu güçlendirecek, cesaretini kırmayacak ve çocuğa gelecek herhangi bir zarar karşısında nasıl önlem alınması gerektiği üzerine çalışacağız. Çocuğa önceden nasıl bir farkındalık kazandırılır ve bu hangi yöntemlerle yapılır?" çalışmalarımızın kapsamında yer alacak."   'En geniş toplumsal ağ kurulmalı'   Çocuklar söz konusu olduğunda en geniş toplumsal birlikteliğin ve dayanışma ağının kurulması gerektiğini vurgulayan Sevinç, "Cinsel saldırılara karşı farkındalık" atölyelerini destekleyebilecek, dahil olabilecek ve katkı sunabilecek herkese çağrıda bulundu. Sevinç, "İHD Ankara Şube Çocuk Hakları Komisyonu olarak ne kadar çocuk ve aileye ulaşırsak o kadar farkındalık artar. Açığa çıkan bu farkındalık da vakaları önler" ifadelerini kullandı.