Avukat Birgül Değirmenci: OHAL rejim oldu 2018-07-13 09:01:08   İZMİR - Cumhurbaşkanlığı sistemi ile halkın iradesinin elinden alındığını ve yasama, yürütme ve yargının tek kişide toplanacağını söyleyen avukat Birgül Değirmenci, "OHAL'e ve KHK'ye gerek duyulmayacak. KHK çıkarma yetkisi de Cumhurbaşkanı’na verildi. Yani OHAL rejiminin farklı bir versiyonu olarak devam edecek" dedi.   24 Haziran seçimlerinin ardından AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “yemin töreni”nin ardından "Cumhurbaşkanlığı sistemi" ne resmen geçildi. "Tek adam rejimi" olarak nitelendirilen sistemde kuvvetler ayrılığı ortadan kaldırılarak, yürütme de tamamen Cumhurbaşkanı’nın iradesine devredildi. Bununla beraber 19 Temmuz'da sona ermesi beklenen Olağanüstü Hal’in (OHAL) yeni yasal düzenlemelerle kalıcılaştırılması planlanıyor. Avukat Birgül Değirmenci, bu gelişmeler ışığında Meclis'in de artık bir işlevi kalmadığını ifade ederek, "Türk usulü başkanlık sistemi" adı altında rejimin tamamen değiştirildiğini söyledi.    'Kuvvetler ayrılığı bitti'   Anayasa’da aksaklıklara rağmen yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirini denetleme özelliklerinin olduğunu ancak bunun şimdi ortadan kalktığını ifade eden Birgül, "Bunların bir kişiye devredilmesiyle millet iradesi de ortadan kalktı. Milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkarılması da bir anlam ifade etmiyor" dedi.    'Meclis'in denetim yetkisi yok'   Meclis'in kanun çıkarmaktan başka görevi olmadığını kaydeden Birgül, "Meclis'in Anayasa değişikliği, Cumhurbaşkanlığı, Bakanlar Kurulu değişikliği oluşturmak, cumhurbaşkanlığı yardımcılığı atama gibi durumlarda bir denetim yetkisi durumu yoktur. Tam tersine Bakanlar Kurulu milletvekili içerisinde seçilecek ise de onların mutlaka istifa etmesi gerekir" diye konuştu.    'Seçilmişlerin yetkileri daha da daraldı'   Seçilmemiş bireylerden oluşan bir Bakanlar Kurulu'nda ve cumhurbaşkanı yardımcılığında dışarıdan da görevlendirme yapılabildiği için Cumhurbaşkanı’nın kişisel tercihlerinin söz konusu olduğunu söyleyen Birgül, şöyle dedi: "Kendi damadını, kızını, arkadaşını cumhurbaşkanı yapabilir, bunu engelleyecek herhangi bir mekanizma yok. Meclis, cumhurbaşkanı yardımcısını, bakanları denetleyemeyecek. Bir soruşturma açılması için önce 301 milletvekilinin bir konuda soruşturma açılmasını istemesi gerekiyor. Ondan sonra 360 milletvekilinin soruşturma açması için karar vermesi gerekiyor, bu işlerin Yüce Divan’a sevk edilmesi için 400 milletvekilinin onay vermesi gerekiyor.”   'Soruşturma açılamayacak'   Partili bir cumhurbaşkanının tarafsız olamayacağının altını çizen Birgül, "Cumhurbaşkanı hakkında bir soruşturma açılabilmesi için 400 oy toplanıp Yüce Divan’a gönderilmesi gerekiyor. Partili bir cumhurbaşkanının kendi milletvekillerinin aleyhte oy kullanması mümkün değildir. Bu yüzden Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin de denetlenmesi zor" diye vurguladı.   'Yargı da başkanın kontrolünde'   Yasamanın tamamen Cumhurbaşkanlığında olduğu için Meclis'in işlevsizleştiğini dile getiren Birgül, yargı mensuplarını seçme hakkının da Cumhurbaşkanı’nda olduğuna işaret etti. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin tamamını seçme yetkisinin de yine Cumhurbaşkanı’nda olduğunu ifade eden Birgül, "Meclis'e belirli sayıda seçme yetkisi verilmişse de aynı durum orada da söz konusu. Başkan tarafsız olmadığı için yine kendi partisine yakın isimleri seçebilecek. Yani herhangi bir şekilde partisinin ve kendi iradesinin dışında bir kararın çıkması mümkün değil" ifadelerini kullandı.    'Bakanları değiştirme yetkisi sorgusuz sualsiz başkana ait'   Birgül, İçişleri Bakanlığı dahil bütün bakanlıkların Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesinden kaynaklı olarak kolluk kuvvetleri, eğitim, sağlık gibi daha birçok alanın yine Cumhurbaşkanı tarafından seçilen isimlerce kontrol edileceğine dikkat çekti. Bakanlık sayısının azaldığını ve Cumhurbaşkanı’nın istediği zaman görevden alma yetkisinin olduğunu hatırlatan Birgül, "Meclis kendi iradesi dışında bir karar verildiği takdirde değiştirme yetkisine sahip değil. Bir rejim değişikliği söz konusu. Yürütmeye ait ne varsa Cumhurbaşkanı kendisi için kullanacaktır" dedi.    'OHAL rejim oldu'   Cumhurbaşkanı kararnameleri ile Cumhurbaşkanı’na istediği kararı alma yetkisinin verildiğini söyleyen Birgül, bu kararnamenin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) olacağını aktardı. Yine Meclis'in çıkardığı kararnameleri Cumhurbaşkanı’nın veto yetkisi olduğuna dikkat çeken Birgül, "Veto edilen kararı ise tekrardan Meclis’e dönüp çıkarma salt çoğunlukla yani 301 oyla mümkün olacak. OHAL'e ve KHK'ye gerek duyulmayacak. KHK çıkarma yetkisi de Cumhurbaşkanı’na verildi. Yani OHAL rejiminin farklı bir versiyonu olarak devam edecek. Tek adam rejimi dediğimiz onu denetleyecek ve yargılayacak mekanizmalarının olmaması" diye belirtti.