'İdam ve hadım tartışmaları sorunu münferit bir meseleye dönüştürüyor' 2018-07-08 11:41:01   DİYARBAKIR - Artan çocuk ve kadın katliamları ile cinsel suçların sorumlusunun AKP'nin politikaları olduğunu belirten DBP Kadın Komisyonu, "Sorunun ana kaynaklarıyla mücadele etmeden, var olan yasaların dahi yeteri kadar uygulanmadığı bir ülkede idam ya da hadım yasasını tartışmak sorunu münferit bir mesele olarak göstermekte, bireyselleştirmektedir" dedi.    Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Komisyonu, son dönemde artan kadın ve çocuklara dönük cinsel suç ile katliamlara ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, AKP'nin 16 yıllık iktidarı boyunca kadınlara ve çocuklara yönelik ayrımcı, erkekliği yücelten politikalarıyla toplumsal sorunların çözümsüzlüğünün derinleşmesine neden olduğu vurgulandı.    24 Haziran sürecine vurgu yapılan açıklamada, milliyetçiliğin beslendiği düşmanlaştırıcı, ötekileştirici söylemler ile cinsiyetçiliğin seçim meydanlarında ve vekil adaylıklarında belirgin bir şekilde görüldüğünün altı çizildi.    'Kamuoyuna çözümsüzlük vaat edildi'   AKP-MHP ittifakının seçim bildirgelerinde kadın ve çocuklara yönelik hiçbir çözüm politikası ve programı olmadığı kaydedilen açıklamada, "Kamuoyunun tepkilerini bastırma amaçlı ara gündemler olarak ele aldığı kadın cinayetleri ve çocuk istismarlarına karşı yine aynı ikiyüzlü söylemler ile çocuk cinayetlerini önlemede idam ve kimyasal hadım meselesi olarak kamuoyuna çözümsüzlüğü tekrardan vaat etmektedirler" hatırlatılmasında bulunuldu.    'Kadın ve çocuk sorunu ideolojik bir meseledir'   Açıklamada devamla şu tespitlerde bulunuldu: "16 yıllık iktidarı boyunca kadınlara ve çocuklara yönelik ayrımcı politikalarla, durmadan erkekliği yücelten AKP hükümeti, toplumsal sorunların çözümsüzlüğünün derinleşmesine neden olmuştur. Kadın ve çocuk cinayetleri, taciz, tecavüz ve çocuk istismar olaylarının artışından sorumlu olan hükümet bugün yerine getirmediği sorumluluklarla yüzleşmediği gibi, kadın ve çocukların korunmasına dönük her türlü tedbir ve önleyici mekanizmaları OHAL döneminde kayyum ve KHK'larla ya gasp etmiş ya da fiili olarak askıya almıştır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ve Diyanet İşleri kadına yönelik şiddet, çocuk istismarlarını meşrulaştıracak söylem ve uygulamalarla çeşitli dini vakıfların istismar olaylarına rağmen bu bakanlıkların işbirliğine devam etmeleri, AKP'nin istismar ve cinayetleri önlemede samimiyetsizliğini bizlere defalarca göstermiştir. Meclise verilen çocuk istismarı araştırma ve önleme önergelerini iktidarında red eden AKP, bugün AKP-MHP ortaklığıyla meydanlarda idam ve kimyasal hadım yasasıyla bu tür sorunlara çözüm olacağını vaad etmektedir. Sorunun ana kaynaklarıyla mücadele etmeden, var olan yasaların dahi yeteri kadar uygulanmadığı bir ülkede idam ya da hadım yasasını tartışmak sorunu münferit bir mesele olarak göstermekte, bireyselleştirmektedir. Bu sorun, AKP iktidarının kadın, çocuk ve sosyal politikalarıyla yakından ilgisi olan ideolojik, politik bir meseledir.   'Yasal düzenlemeler yapılsın'   Açıklamada, parlamentoda yer alan başta kadın vekiller olmak üzere tüm demokratik kesimlerin sorunun çözümüne yönelik "idam" tartışmalarına karşın asıl yapması gerekenin gündemleştirmesi, çocukların yaşam hakkını ve korunmasına dönük tedbirlerin toplumsal ve hukuksal her yönüyle değerlendirilmesi olduğu belirtildi. Açıklamada çözüm olarak da şu önerildi: "Kapatılan kadın ve çocuk kurumlarının açılması, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi çocukların cinsel sömürü ve istismara karşı korunması sözleşmesi başta olmak üzere tüm uluslararası sözleşmelerin uygulanması, Çocuk Hakları Bakanlığının kurulması gibi yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir."   'Kazanımlarımızı korumaya devam edeceğiz'   Kadın Bakanlığı, Çocuk Bakanlığı, Kadın Adalet Divanı, Kadın Parlamentosu gibi özgün ve özerk örgütlenmelerin gündemleştirilerek demokratik kadın ittifakının her alanda güçlendirilmesinin istendiği açıklamada, "tek adam" ve kayyımlara karşı kadınların, özgürlükler mücadelesini yükselteceği kaydedildi. Açıklama, şu ifadelerle sonlandırıldı: "Biz kadınlar, tek adam rejimini seçimlerden önce nasıl zorladıysak seçimlerden sonra da örgütlülüğümüz ve kararlılığımızla kaynağını erkek iktidardan alan kadın ve çocuklara yönelik düşman politikalarına karşı mücadele edecek, eşitlik ve özgürlük eksenli kazanımlarımızı korumaya ve yükseltmeye devam edeceğiz."