Kadınlar bir kez daha seslendi: Faili tanıyoruz! 2018-07-06 20:50:11   İZMİR - Cinsel istismar ve çocuk katledilmelerinde devletin sorumluklarını hatırlatan kadınlar, var olan yasaların uygulanmasını istedi. Kadınlar, ayrıca cinsel suçlarda artış yaşanmasının toplumsal bir sorun olduğunun altını çizerek, "Çocuk istismarı, toplumdaki erkek egemen uygulamaların sebep olduğu ve meşrulaştırdığı bir şiddet suçudur" dedi.    Artan cinsel istismar ve çocuk katliamları İzmir'de kadınlar tarafından düzenlenen eylemlerle protesto edildi. Emek Partisi (EMEP) ve Konak Kent Konseyi öncülüğünde Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen kitle basın açıklaması gerçekleştirdi. Konak Kent Konseyi adına konuşma yapan konsey başkanı Hamit Mumcu, ulusal ve uluslararası hukuki mevzuata uyulmasını istedi. EMEP'li kadınlar ise idam ve hadımın cinsel istismar ile katledilmelere çözüm olmayacağını, zihinsel bir değişimin olması gerektiğini belirtti. Ardından bildiri dağıtımı yapıldı.      Kitle daha sonra İzmir Kadın Platformu (İKP) öncülüğünde Alsancak ÖSYM binasından Türken Saylan Kültür Merkezi önüne kadar gerçekleştirecek olan yürüyüş ve basın açıklamasına katıldı. "Leyla ve Eylül son olsun, çocuklar ölmesin, çocuklarımızı yaşatmak için ses çıkarıyoruz" yazılı pankartın taşındığı yürüyüşte "Yaşasın kadın dayanışması , "Leyla Eylül son olsun", "Çocuklar yaşasın", "AKP'den hesabı kadınlar soracak", "Ne idam ne hadım önleyici yasalar", "Çocuk istismarını aklatmayacağız" ve "Çocuklar için susmayacağız" sloganları atıldı. Basın açıklamasından önce Lice'den karakoldan atılan havan topu sonucu katledilen Ceylan Önkol için Tarkan ve Sezen Aksu'nun seslendirdiği "Ceylanım" parçası çalındı.   'AKP görevini yerine getirmiyor'   İKP adına basın açıklamasını okuyan Juliana Gözen,  kadın ve doğa düşmanlığını arttıran yasalar ve politikalar nedeniyle çocukların istismar edildiğini ve katledildiğini söyledi. AKP'nin çocukların istismara uğradığı şartları ortadan kaldırma ve koruyucu-önleyici hizmetleri kurumsallaştırma görevini yerine getirmediğini söyleyen Juliana "İstismarı sadece hastalık ve ceza eksenine yerleştirerek, hadım gibi insan haklarına aykırı 'çözüm'ler ortaya atmakta, toplumda açığa çıkan öfkeyi gerçek sorumlu ve sebeplerden uzaklaştırmaya çalışmaktadır" dedi.   'Failleri tanıyoruz'   Juliana, cinsel istismarın araştırılması önergesini reddeden TBMM'nin Eylül ve Leyla gibi birçok çocuk ölümlerinden sorumlu olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Fail, çocukların istismarcısıyla evlendirilmesini öngören önergeyi utanmadan meclise getirenlerdir. İstismar Yasası için 'Çocuğun rızasıyla yapılan işler' diyenler AKP'li bakanlardır. Fail, Ensar Vakfı'nda gerçekleşen istismarın üstünü göz göre göre örtenlerdir. Ensar Vakfı'na sahip çıkanları tebrik etmek için mecliste, kuyruğa girenlerdir. 'Bir kereden bir şey olmaz' diyerek çocuk istismarlarını yaşamlarımızın bir parçası haline getirmeye çalışanlardır. Faili tanıyoruz ve çocuklarımızı yaşatmak için mücadele edeceğiz."   Anayasanın 41/2 maddesi ve Türkiye'nin imzaladığı Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesine göre devletin  koruyucu ve önleyici hizmetleri  kurumsallaştırma görevi olduğunu hatırlatan Juliana, İstanbul Sözleşmesi ve Çocuk Hakları Sözleşmesinin, bakanların koordinasyonunda hazırlanan Çocuk Koruma Hizmetlerinde Koordinasyon Strateji Belgesi'nin uygulanması gerektiğini belirtti.   Juliana, kadınların taleplerini şöyle sıraladı:   *Failleri korumaya çalışan uygulamalara, cezasızlığa son verilmeli, indirimler uygulanmamalıdır.   *Çocuğa yönelik cinsel istismar, hastalık veya bireysel bir sapkınlık değildir. Sorun toplumsaldır! Çocuk istismarı, toplumdaki erkek egemen uygulamaların sebep olduğu ve meşrulaştırdığı bir şiddet suçudur.   *Çocuklar, üzerinde tahakküm kurulabilecek nesneler değil, hal ve özgürlük sahibi bireylerdir.   * Çocuklar için etkili, kolay ulaşılabilir, hak temelli ve güvenilir başvuru mekanizmaları oluşturulmalıdır.   * 18 yaşın altındaki her birey çocuktur. Tüm yasalar buna göre düzenlenmelidir. 16 yaşında hakim izni ile, 17 yaşında veli onayı ile evlenmeye izin veren Medeni Kanun düzenlemesi derhal kaldırılmalıdır.   *Çocukların, özellikle de kız çocuklarının eğitim dışında kalmasına sebep olan 4+4+4 gibi uygulamalara son verilmelidir.   *Çocuk haklarını esas alan politikalar geliştirilmeli, çocuklar ve kadınlar için iki ayrı bakanlık kurulmalıdır.