Lice Davası yine ertelendi: Karar cebinizde hazır mı? 2018-07-06 15:52:18   İZMİR - Karar aşamasına gelen Lice Davası, taleplerin reddedilmesiyle başladı. Mahkeme başkanının avukatların sözlerini sık sık kesmesi üzerine Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, mahkeme heyetine, "Kararınız cebinizde hazır mı? Hazır ise biz çıkalım" ifadeleri duruşmaya damgasını vurdu.   Diyarbakır’ın Lice ilçesinde, 22 Ekim 1993’te Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın şüpheli bir şekilde öldürülmesinin ardından polis ve askerlerce yakılıp, yıkılan ilçe merkezinde 16 sivilin yaşamını yitirdiği, 36 kişinin ise yaralandığı olaya ilişkin açılan davanın 13’üncü duruşması görüldü. İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmayı taraf avukatlarının yanı sıra İzmir ve Diyarbakır Barolarından avukatlar, Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen ile İnsan Hakları Derneği İzmir, Diyarbakır ve Batman şube yöneticileri, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da takip etti. Lice'den gelen katılanlar da duruşmada hazır bulundu.   Sanıksız bir duruşma daha   Duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu yine katılmadı. Yaşamını yitiren Üsteğmen Tunay Yanardağ'ın müvekkili de duruşmaya katılmadı. Yapılan kimlik tespitinin ardından duruşmaya geçildi. Katılan avukatları mütalaanın kendilerine ulaşmadığı gerekçesi ile duruşmanın ertelenmesini talep etti. Bunun üzerine söz verilen iddia makamı kiralamanın taraflara tebliğ edilmesine gerek olmadığı iddiasında bulundu. Mütalaanın sanıkları bağladığı iddiasında bulunan savcılık, talebin reddedilmesini istedi.    'Bugüne kadar hiçbir talebimiz kabul edilmedi'   Ardından söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, savcılığın gerekçesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Ahmet, savcılığın gerekçesi karşısında mahkemenin avukat ve taraflar olmadan da yargılama yapabileceğini belirtti. Mahkeme Başkanının sık sık Ahmet’e, "Sözlerinizi toparlayın" diye müdahale etmesi üzerine kısa süreli tartışma yaşandı. "Ben burada 17 kişinin katledildiği 90'lı yılların o karanlık dönemlerinin yargılandığı bir davanın avukatıyım" diyen Ahmet, "Ben 1 saatte, 10 saatte konuşurum. Bugüne kadar mağdur taraf olarak hiçbir talebimiz kabul edilmedi" dedi.   'Hiçbir zaman gerçek bir yargılama yapılmadı'   Konuşmasını sürdüren Ahmet şunları kaydetti: “Yargının görevi karanlık tarihi aydınlatmaktır. İnsan haklarını korumaktır. Müdahil taraf olarak sizlere diyoruz ki gelin gerçek bir yargılama yapalım. Burada hiçbir zaman gerçek bir yargılama yapılmadı. Sanık tüm ısrarlarımıza rağmen duruşmaya getirilmedi. Bir defaya mahsus getirildi ve ifadesi dahi talimatla alındı. Burada 'Dostlar alışverişte görsün' yargılaması yapıldı. 17 kişi öldürülmüş bir tane tutuklu yok. Bu dosyayı yangından kaçırırcasına yargılamayı sonlandırmak zorunda değilsiniz. Bu dosyada 6 Temmuz'da karar vermek zorunda değilsiniz. Jandarma arıyor 'Paşam öldü paşam' diyor. Bugüne kadar tek bir tanık dinlenmedi. Rica ediyoruz. Gerçek bir yargılama yapın. 90'lı yılların o karanlık dönemlerinde yaşananları gözler önüne serelim. Bütün taraflara Yargıtay kararları kapsamında mütalaanın tebliğ edilmesini istiyoruz."    Talep reddedildi   Sanık avukatı ise, talebin reddini isterken, mahkeme heyeti de oy birliği ile talebi reddetti. Mahkeme ret gerekçesinde bir önceki duruşmanın 2 ay önce görülmesi olarak gösterdi.   'Olay yerinde keşif yapılmadı'   Ardından söz alan avukat Yunus Muratkan da, bu güne kadar yaptıkları tüm taleplerinin reddedildiğini hatırlattı. Olay yerinde keşif yapılmasını defalarca istediklerini ancak yapılmadığını kaydeden Yunus, dosyada bulunan krokilerle Bahtiyar Aydın'ın nasıl vurulduğunu anlattı. Krokilerle Eşref Hatipoğlu'nun "Kaçak yapılan duruşmada" verdiği ifadenin yalan olduğunun ortaya çıktığını belirten Yunus, Eşref Hatipoğlu'nun ifadeleri ile Bahtiyar Aydın'ın Lice 3. Komando Bölüğü'nün girişinden açılan ateşle yaşamını yitirdiğine işaret edildiğini kaydetti.   'Karar cebinizde hazır mı?'   Yunus’un savunması sırasında mahkeme başkanının sık sık "Toparlayın" diyerek araya girmesi üzerine Ahmet Özmen araya girerek, "Sayın Başkan eğer kararınız hazırsa biz çıkalım. Siz kararınızı açıklayın. Eğer cebinizde flaş bellekte hazır ise karar açıklayın biz savunma yapmayalım. Biz cebinizde yazılı bir karar olduğunu düşünüyoruz" diye tepki gösterdi.    Mahkeme heyetini ret talebi   Ardından sözlerine devam eden Yunus ise, sürekli reddedilen talepleri karşısında mahkeme heyetinin reddi talebinde bulundu. Bunun üzerine mahkeme heyeti ara verdi. Verilen aranın ardından duruşma avukatların esas hakkındaki savunması ile devam etti.    Duruşma yine ertelendi   Mahkeme heyeti aranın ardından mağdur avukatlarının taleplerinin tamamını bir kez daha reddetti. Avukatlar mahkeme heyetinin taleplerin reddi kararına da itiraz ederek, itiraz gerekçelerini belirttikleri dilekçelerini bir hafta içinde sunacaklarını belirtti. Bunun üzerine mahkeme heyeti itirazların kabul edilip edilmemesinin değerlendirilmesi için duruşmayı 7 Aralık 2018 saat 10.00'a erteledi.    Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama gerçekleştirildi. Lice Adalet Arıyor Platformu Sözcüsü Şiyar Kaymaz, duruşmanın karar duruşması olduğunu ancak bugüne kadar duruşma salonunda yaşananlar nedeniyle reddi hakim talebinde bulunduklarını söyledi.    ‘Gerçek yargılama yürütmeyen mahkeme heyetini reddettik’   Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen de, davanın sürgün bir dava olduğunu ve bu güne kadar tüm taleplerinin reddedildiğini hatırlattı. 90'lı yıllarda işlenen ağır insan haklarına dair birçok dava açıldığını kaydeden Ahmet, davaların güvenlik gerekçesi ile nakledildiğini kaydetti. Ahmet, "Yargılamanın başından bu yana gerçek bir yargılama yürütmeyen mahkeme heyetini reddettik. Umarız ki diğer mahkeme tarafından bu talebimiz kabul edilecek" dedi.   'Lice için adalet aramaya devam edeceğiz'   Ardından açıklama yapan CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, davanın faili meçhul kalmaması için mücadele ettiklerini söyledi. Bu sırada polisler Sezgin’in açıklamasına "yasak olduğu" gerekçesi ile müdahale etmek istedi. Yaşanan kısa süreli tartışmanın ardından Sezgin, açıklamasını devam ettirdi. Lice'den gelen ailelerin her duruşmaya geldiğini belirten Sezgin, "Sanık burada yaşıyor. İzmir'de ama hiçbir duruşmaya gelmedi. Mahkeme onun ayağına getirildi. Biz ilk günkü gibi 7 Aralık 'ta da burada olacağız ve Lice için adalet aramaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.