Sigorta şirketlerine açılan davaya ret: Organize bir eylem 2018-06-07 09:06:28   MARDİN - Nusaybin'de ailelerin, sokağa çıkma yasakları sırasında kepçelerle yerle bir edilen evlerinin tazminatını almak için sigorta şirketlerine açtıkları dava Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından "Gerçekleşeceği kesin olan bir zararın sigortalanmasının sigorta şirketinden menfaat elde etmeye yönelik organize bir eylem" denilerek reddedildi.    Mardin'in Nusaybin ilçesinde iki yıl önce "özyönetim" ile birlikte ilan edilen sokağa çıkma yasaklarından sonra yaşanan çatışmalarda binlerce ev yıkıldı. Çatışmalar esnasında bombalar ile tahrip edilen evler yasaklardan sonra kepçeler ile yerle bir edildi. Yurttaşlar yıkımdan sonra evlerinin tazminatını almak için bağlı oldukları sigorta şirketlerine başvuruda bulundu. "Devlet tarafından para verilmesine izin olmadığı" cevabını veren sigorta şirketlerine karşı aileler dava açtı.    Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilen bu dilekçelere ve istenilen tazminata ret cevabı verildi. Gelen ret cevabına itiraz eden aileye gönderilen gerekçeli kararda ise, davacının ilçede bir günde kazılan hendeklerden haberi olduğu ve bu haberi sigorta şirketine bildirmediği için sigorta şirketinin herhangi bir tazminatta yükümlü olmadığı yer alıyor. Kararda dava ile ilgili bütün masraflar da davacıya yüklendi.   Tazminatını istemek 'menfaat' olarak yorumlandı!   UNICO sigorta şirketine karşı açılan dava şu gerekçelerle reddedildi: "TTK( Türk Ticaret Kanunu) ve sigorta genel şartları göz önüne alındığında davacının taleplerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, dava konusu konut gibi aynı mahallede bulunan birçok konutun toplu bir şekilde sigortalandığı, tüm bu poliçeler kesilirken dava konusu rizikoların gerçekleşeceğinin poliçeyi düzenletenler tarafından da bilindiğini, buna rağmen gerçekleşeceği kesin olan bir zararın sigortalanmasının sigorta şirketinden menfaat elde etmeye yönelik organize bir eylem olduğunu, dava konusu poliçenin 'Geniş kapsamlı ev sigorta poliçesi'  olduğunu, bu poliçeye hangi genel şartların uygulanacağının sigorta poliçesinde belirtildiğini bu genel şartlardan birisinin de 'Yangın sigortası genel şartı'  olduğunu,  dava konusu olayın teminat dışı bir husus olduğunu, davacının müvekkil şirkete bilgi verme yükümlülüğünü ihmal ettiğini dava konusu poliçelerin terör teminatı da içerdiğini, ancak sigorta ettirenlerin müvekkil şirkete söz konusu çatışmaları ve operasyonları bildirmesi durumunda müvekkil şirketin poliçeyi aynı şartlarda imzalamayı kabul etmeyeceğini, müvekkil şirketin davacı taraftan prim farkı ödenmeyince sözleşmeden caymış sayılma sonucunun gerçekleştiğini, bu sebeple müvekkil şirketin bir sorumluluğunun kalmadığını, belirtilen nedenlerle öncelikle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Mahkemeleri'ne gönderilmesine, davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun davasının reddine. Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir."   'Hukukla izah edilemez kavramlar'   Yetkisizlik kararı verilen davaya karşı davacı avukatı ise, "Menfaat ve kötü niyetli" kavramlarının hukuken izah edilebilir bir yanı olmadığını ve sigorta şirketin sözleşmeye uymadığını belirterek karara itiraz etti. İtiraz dilekçesine ret kararının gerekçeli kararı ile yanıt veren mahkeme, şunları belirtti: "Yangın Genel Sigortası Genel Şartları neticesinde imzalanan sigorta koşullarının ilçede yaşanan terör olaylarını aştığını ifade ederek, 'T.C'ye karşı ayaklanarak örgüt ve örgüt yöneticilerinin talimatlarıyla hendek ve tünel kazılmış olması, barikat kurulmuş olması, hendeklere, barikatlara, tünellere, mahallelere, sokaklara, evlerin kapılarına evlerin duvarlarına ve eklentilerine çok sayıda bombalar tuzaklamış olması göz önünde bulundurulduğunda, yaşanılan olayın ve zararların, yangın sigortası genel şartlarının teminat dışı kalan haller başlıklı maddesinde belirtildiği üzere münferiden yaşanılan terör olayı mahiyetini aşmış olduğu ve teminat kapsamı dışında olduğu aşikârdır.  Nusaybin ilçesinde sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinde etkili açılan çukur ve barikatların, kurulan bombalı tuzakların bir günde kazılmış olması ve yöre halkı tarafından bilinen bir gerçek olması hususu göz önüne bulundurulduğunda davacının bildirim beyan yükümlülüğü ihlal etmiş olduğunu da beraberinde göstermekle bu husus TTK 1439. Maddesi gereğince davalı sigorta şirketini tazminat ödeme borcunu ortadan kaldırmaktadır."