Hüda Kaya: Gerçek kutsallık yaşamdır ve AKP yaşama kıyıyor 2018-06-05 09:01:01   DİYARBAKIR - DİK Eş Sözcüsü ve HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, "din" adı altında ahlaksızlıkların sınır tanımadan hayata geçirildiğini belirterek, “Böyle bir dinciliğin indirilen ayetlerde karşılığı yoktur. Sahte kutsallar üretmeye gerek yok, gerçek kutsallık yaşamdır, bu iktidar yaşama kıyıyor” dedi.    AKP Hükümeti’nin aldığı karar doğrultusunda 24 Temmuz 2015 tarihinden bu yana yaşanan çatışmalarda yaşamını yitiren HPG, YPS ve YPS-JIN üyelerinden hala ailelerine teslim edilmeyen cenazeler var. Tüm başvurulara rağmen ve aileler tarafından birçok kez verilen DNA örneklerine rağmen hala kimlikleri tespit edilmeyen cenazelerin bazıları yasağın ilan edildiği kentlerdeki kimsesizler mezarlığında, bazıları ise farklı kentlerdeki Adli Tıp Kurumlarında bekletiliyor. Bu süre zarfında mezarlıklar bombardımana tutulurken, birçok mezar ise saldırılarla tahrip edildi.    Cenazelere ve mezarlıklara yönelik uygulamaları değerlendiren Demokratik İslam Kongresi (DİK) Eş Sözcüsü ve HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, 7 Haziran’da kaybetmekle birlikte insan olmanın gereği olan konuşabilme, düşünebilme ve tercihini ortaya koyabilme hakkını dahi şiddet ve linç politikalarıyla yok etmeye çalışan bir iktidarla karşı karşıya olduklarını belirtti.   ‘Din adı altında ahlaksızlıklar sınır tanımadan hayata geçiriliyor’   2015 tarihinde infaz edildikten sonra cansız bedeni zırhlı aracın arkasında sürüklenen Hacı Lokman Birlik ve Varto'da katledilerek bedeni teşhir edilen Ekin Van'ı hatırlatan Hüda, cenazeler üzerinden böylesi bir saldırının hayata geçirilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Hüda, "din" adı altında ahlaksızlıkların sınır tanımadan hayata geçirildiğini ifade ederek, "Ne toprağa gömülürken insanca bir yaklaşım var ne toprağa konulduktan sonra. Böylesi bir zihniyet bugün kalkıp Filistin halkının hayata geçirdiği direnişi de kullanarak istismar aracına dönüştürüyor. Eğer iktidar bu konuda samimiyse İsrail ile yapılan anlaşmalardan neden geri çekilmiyor?" diye sordu.   ‘Nefret ve şiddet toplumun her tarafını zehirli sarmaşık gibi sardı’   Hiçbir inancın özünde böyle bir zihniyetin karşılık bulamayacağını söyleyen Hüda, "Bu bizim dinimiz olamaz. Ancak tahrip edilmiş, gerçeklerden koparılmış, saltanatçı, eril, ırkçı bir nefret dinciliği bunu yapabilir" ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz günlerde iktidarın da kutladığı “Anneler Günü”ne dikkat çeken Hüda, şöyle dedi: "Bu ülkede evladı daha yeni nefesini vermiş, daha bedeni soğumamış iken anneleri meydanlarda yuhalatan da aynı iktidar. Aynı iktidar bu ülkede 80 yaşlarında bir anneyi mezara konulduktan sonra çıkartıp oraya defnettirmeyen, nefretin ve şiddetin toplumun her tarafını zehirli bir sarmaşık gibi sardığı bir süreçte samimiyetsizce Anneler Günü'nü kutladı."   İktidarın “annelik” edebiyatı yaptığına işaret eden Hüda, Taybet İnan'ın cenazesinin 7 gün sokakta bekletildiğini anımsattı. Hüda, "Kimki bir toplumun yaşamını bir cehenneme çeviriyorsa o kadar cehennemliktir. Bu öyle vaatlerle, kutsalların istismarıyla olan bir şey değildir" dedi.    'İktidar insanların yüreğinde cehennemi yaşatıyor'   İktidarın insanların yüreğinde cehennemi yaşattığını kaydeden Hüda, "Sahte kutsallar üretmeye gerek yok, gerçek kutsallık yaşamdır, bu iktidar yaşama kıyıyor. İnançlara göre kutsallık yaşam hakkına saygı duymaktır. Kendim için istediğim her şeyi kendim gibi olmayan insanlar için de istemektir kutsallık, hakikat budur" ifadelerini kullandı.