Kadınlar eşit ve özgür hayat için pedal çevirecek: Değiştirecek gücümüz var 2018-06-01 10:29:58   Şilan Özhan   İSTANBUL - Feminist kadınlar, "Kadınların oyu eşit ve özgür hayata" sloganıyla yarın Kadıköy’de bir araya gelerek bisiklet eylemi gerçekleştirecek. "Pedallarımızla, isyanımızla, ritmimizle, sesimizle, sözümüzle hep birlikte: değiştirecek gücümüz var" diyen Selin Top, tüm kadınları etkinliğe davet etti.    Feminist kadınlar, "Kadınların oyu eşit ve özgür hayata" sloganıyla yarın Kadıköy’de bir araya gelerek, bisiklet eylemi düzenleyecek. "Pedallarımıza, isyanımızla, ritmimizle, sesimizle, sözümüzle hep birlikte: değiştirecek gücümüz var" diyen kadınlar, saat 15.00’da Kadıköy'deki Karaköy iskelesi önünde toplanacak ardından ise bisikletlerine bağladıkları mor kurdeleler eşliğinde feminist bisiklet eylemini gerçekleştirecek. Kadınlar saat 16.30'da ise Yoğurtçu Parkı'nda Ritim Kolektif eşliğinde bir etkinlik düzenleyecek. Kampanya gönüllüsü feministlerden Selin Top, seçim yaklaşırken feministler olarak böyle bir etkinliğin gerekli olduğuna inandıklarını söyledi.   Etkinliği 16 yıldır iktidarda olan AKP hükümetinin cinsiyetçi ve saldırgan politikaları teşhir etmek için başlattıklarını anlatan Selin, "İstediğimiz kahkahalarımızla, isyanımızla, renklerimizle pedallamak. Bisikletlerimizdeki dövizlerimiz ve sloganlarımızla sözümüzü sokak sokak taşımak. Kadınlar olarak hayatlarımıza sahip çıkmak, seçimlerle ilgili sözümüzü söylemek, kime/neden oy vermeyeceğimizi paylaşmak" dedi. Bisikletin politik olduğunu kaydeden Selin, kadınların birlikte bisiklet sürmesinin ve sözünü bu şekilde söylemesinin feminist bir eylem olduğunu vurguladı.    'Kadınlar yaşamı savunuyor'    Kamusal alanın kadınlara kısıtlandığını ve kadınların bisiklet sürmesinin makbul karşılanmadığını söyleyen Selin, "Nefes alabileceğimiz kamusal alan anlayışı olmamakla birlikte mevcut olan da yok ediliyor" diye konuştu. AKP iktidarı boyunca “kentsel dönüşüm” adı altında mahallelerin yağmalandığını, “gelişme” adı altında ormanların ve su kaynakların talan edildiğini ifade eden Selin, "Bu talan ve yok etmeye dayalı zihniyete karşı herkesin ilk aklına gelen zeytin ağaçlarına sarılan, dozerlerin karşısına dikilen, HES'lere karşı suyunu savunan, mahallesi yok edilecekken makinelerin karşısında duran kadınlar. Kadınlar yaşamı savunuyor. Hayatını savunuyor" ifadelerini kullandı.    'AKP'ye oy yok'   "16 yıldır eşitsizliği derinleştiren, yaşam alanlarımızı ve yaşamı yok eden, her güne 'Bugün acaba ne olacak' diye kaygıyla bakmamıza sebep olan AKP'ye oy yok" diye de ekleyen Selin, ilk eylemlerini forum şeklinde anneler gününde gerçekleştirdiklerini ve bu eylemde AKP'nin annelik karnesini açıkladıklarını söyledi. AKP'nin “makbul anneliği” yücelttiğini ve doğum yapmayan kadını yarım gören politikalarla ikiyüzlü bir yaklaşım sergilediğini söyleyen Selin, "Bizlere biçtiği rol aile ve iş hayatını uyumlulaştırırken bizleri esnek ve güvencesiz işlere mahkum etmek, ev işlerini, bakım emeğini kadının işi olarak görüp üzerimize yıkmak, 3 tane 5 tane doğurun derken kreş açmamak, olan kamu kreşlerini de zarar diyerek kapatmak oldu" dedi.    'Oy verirken hatırla' çalışmaları    Bir yandan sosyal medya eylemleri gerçekleştirirken bir yandan da sokaklarda bildiri dağıttıklarını anlatan Selin, "Bisiklet eylemimizde de 16 yılın cinsiyetçi politikalarını teşhir edeceğiz. 150 yıl önce nasıl oy hakkı için mücadele ettiysek şimdi de eşit ve özgür hayat için mücadele ediyoruz. Bundan sonra da çeşitli semtlerde 'Oy verirken hatırla' diyerek sticker çalışmaları yapacağız" diye belirtti.     'En büyük engel erkek egemen sistemin kendisi'    Kadınların parlamento dışında da siyaset yaptığını ifade eden Selin, "Fakat kadınların parlamentoda siyaset yapmasının önüne engeller konuyor. Ne yazık ki; kadını siyasetten uzak tutmaya çalışan erkek egemen anlayış sadece iktidar ve sağ siyaset değil içerisinde mücadele yürütülen muhalif yapılarda da mevcut" dedi. Parlamentoda dezavantajlı bir diğer grubun da LGBTİ+ olduğunu ifade eden Selin, "Bizler önündeki en büyük engel erkek egemen sistemin kendisi" dedi. Selin kadınların siyasette aktif rol alabilmesi için yaşamında var olan tüm sorunların konuşulması ve siyaset için alan açılması gerektiğini söyledi.    'Makbul kadınlık gibi makbul siyasetçilik bekleniyor'    Erkek egemen anlayışın “Bir probleminiz varsa onu da biz çözeriz” mantığıyla hareket ettiğini söyleyen Selin, "Onlarca yıllık mücadeleyi yok sayıp 'size seçme seçilme hakkını da biz verdik' diyebiliyor. Biz pasif bir grubuz ve bir şeylerin verilmesini bekliyormuşuz gibi" diye konuştu. Tüm engeller aşıldığında ise kadınlardan “makbul kadınlık” gibi “makbul siyasetçi” profili beklendiğini vurgulayan Selin, "Meclis’teki partilerin yaklaşımına baktığımızda, büyük çoğunluğunda tabanda işlerin ağırlıklı olarak kadınlar tarafından yapıldığını ancak milletvekili seçimlerine geldiğinde çok az adaylık verildiğini, verildiği zaman da geri sıralarda adaylık verdiğini görüyoruz. Olur da Bakanlık verilebilirse bunda da 'kadınların ilgili olabileceği' alanlar düşünülerek o alanda bakanlık verildi geçtiğimiz yıllarda" dedi.   'HDP'nin kadın seçim bildirgesi önemli bir çalışma'   Seçim vaatlerinde cinsiyet eşitliğinin nerede durduğunun da önemli olduğuna dikkat çeken Selin, konuşmasını şöyle sürdürdü: "HDP dışında diğer tüm partilerde birer cümle ile öznesi belirtilmeyen kadına yönelik şiddet ve istihdam konusuna değiniliyor sadece. HDP'nin Kadın Seçim Bildirgesi önemli bir çalışma bu anlamda. 16 yıldır cinsiyetçi politikalarını, yani pratiğini gördüğümüz AKP, seçim vaatlerinde yıllardır iktidar değil de muhalefetmiş gibi ifadeler kullanınca ortaya değişik söylemler çıkıyor. 2002'den bu zamana yapılmayan cinsiyet eşitliği üzerine cinsiyetçilik karnesini çıkarırken, veri bolluğundan sadeleştirmekte zorlandığımız mevcut iktidarın yaptıklarını oy verirken unutmamak ve artık yeter demek elzem bir noktada."    'Hem devletten hem de erkeklerden alacaklıyız'    Siyasette yer bulabilen birçok kadının bu dönem milletvekilliğinin düşürüldüğünü ve tutuklandığını belirten Selin, "Seçilmiş kadın belediye başkanlarının yerine kayyumların atandığını gördük. Kadın derneklerinin, dergilerinin, gazetelerinin KHK'lar ile kapatıldığını gördük. Mevcut iktidarın kendisi erkek egemen siyaseti derinleştiriyor" dedi. Kadınların siyasette olmasının sözlerini söyleyebilmek için önemli olduğunun altını çizen Selin, "Artık birileri bizim adımıza konuşmasın ve bizimle ilgili sözler söylemesin. Hayata dair, kendimize dair taleplerimizin mücadelesini biz veriyoruz. Dolayısıyla da kadınlar bunun siyasetini yapmalı. Hem devletten hem erkeklerden alacaklıyız ücretli-ücretsiz emek ekseninde. Hayatın yarısıyken, siyasette de bulunmamızdan daha doğal ne olabilir" diye konuştu.    'Biz hayatı istiyoruz'    “Kadınlar siyaset yaparsa çok güzel yapar” sözlerini eleştiren Selin, "Kadınlar hata da yapabilir, kötü siyasette yapabilir. Ama onlarca yıldır tüm koltuklar eril siyasete bırakılmışken, gelinen nokta ortadayken bizlerin daha aktif olarak buraları talep etmesi gerekiyor. Ayrıca dediğim gibi halihazırda siyasetlerde tabandaki bir çok işi zaten kadınlar yürütüyor. Özetle biz hayatı istiyoruz. Ve erkek egemen siyasetin bizim üzerimize, bizler adına siyaset yürütmesine artık yeter diyoruz" vurgusunda bulundu.      'Fermuar sistemi uygulanmalı'    Yüzde 30 kotasının kritik temsiliyet olduğunu ifade eden Selin, "Kadınlara alanlar o kadar kapatıldı ki artık yüzde 30 konuşulur hale geldi. Kota gerçekten sadece göstermelik bir yaklaşımla uygulanıyorsa, kadınlara söz söyleme noktasında yine alan kapatılıyorsa da bunun bir anlamı olmayacak. Burada yine partilerin erkeklik sorununa nasıl baktığı, heteroseksist, militarist, patriarkal siyasetten ne kadar uzak olduğu önemli.  Aslında yüzde 30 kotasındansa fermuar yöntemi olarak belirtilen bir erkek bir kadın aday yöntemi bu açıdan daha verimli bir yöntem olabilir. Oy verirken ne kadar kadın aday olduğu, bu kadın adayların kaçıncı sıradan aday olduğu ilgili partinin toplumsal cinsiyet yaklaşımı bizler için önemli parametreler olacak" şeklinde konuştu.    Son olarak kadınlara çağrı yapan Selin, "Çağrımız öncelikle gelin 2 Haziran'da birlikte pedallayalım, birlikte kime neden oy vermeyeceğimizi konuşalım. AKP'nin 16 yıllık cinsiyetçilik karnesini hep birlikte herkese anlatalım. Oylarımız eşit ve özgür hayata diyelim. Değiştirecek gücümüz sandığın çok ötesinde. Özetle hayatlarımıza sahip çıkalım diyorum" dedi.