Serpil Kemalbay: Kadınlar siyasetteki militarist erkek yüzü değiştirecek 2018-05-30 09:07:12   İZMİR - Kadınların siyasette aktif rol almasıyla siyasettin militarist erkek yüzünün değişeceğini belirten HDP İzmir 1. bölge milletvekili adayı Serpil Kemalbay, statükonun halkların demokrasisi ile değişeceğini söylüyor.   Seçimlere güçlü kadın aday profiliyle hazırlanan Halkların Demokratik Partisi (HDP) adaylarından biri de eski Eş Genel Başkan Serpil Kemalbay. İzmir 1. bölge 1. sıra adayı olan Serpil, Ardahan doğumlu. İşçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanı Serpil, 90'lı yılların başından itibaren devrimci hareket içinde Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) içinde çalışmalarda yer aldı.    Aktif bir sınır mücadelesi   Kadın ve sınıf mücadelesinde aktif yer alan Serpil, SODAP'tan doğru Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve HDP içinde yer aldı. Doğal topluma ait komünal yaşamın izlerini taşıyan köy hayatında büyüdüğü için sosyalizme yakın olduğunu belirten Serpil, sınıf çelişkileri ve kadına yönelik ayrımcılığın farkında olarak yetiştiğini söylüyor.12 Eylül darbesinden sonra faşizmin karanlık koşullarında üniversite okuyan Serpil, 1990'larda da SODAP’ın öncülü olan yapılarla tanışarak aktif bir şekilde siyasi faaliyetlerin içinde yer alıyor.    'Kürt sorunu önyargılar nedeniyle örgütlenmenin önünde engel olarak kondu'   Kürt sorununun demokratik çözümünün yanında yer alan bir siyasi gelenekten geldiğini belirten Serpil, "Bedelleri ağır da olsa da -belki önyargılardan kaynaklı olarak- bizim Türkiye'de örgütlenmemizin önünde engeller de olsa da tutarlı bir şekilde Kürt sorununun çözümü yanında yer aldık. Demokrasi mücadelesi açısından özgürlükler, haklar mücadelesi açısından da bütün farklılıkları kapsayan ki zaten sosyalist hareketin özelliği budur. Sınıfsal mücadeleyi eksenine koyduğu kadar bütün eşitsizliklere karşı çıkan da bir yapısı vardır. Dolayısıyla tüm bu mücadele dinamiklerini birleştirmesi bakımından Halkların Demokratik Kongresi'nin bir umut olabileceğini düşündük ve güç vermek istedik" dedi.   'HDK ve HDP toplumsal dönüşümün örneği oldu'   Ortak bir program etrafında çalışmanın toplumsal dönüşümü sağlamada yol aldıracağını belirten Serpil, "HDP ve HDK bu açıdan önemliydi. 7 Haziran seçimleri sadece sosyalist sol bileşenler ve Kürt siyasi hareketinin bir aradalığını değil Türkiye'de barışın ve demokrasinin olabilirliğine inanan ve elinden geleni yapan büyük bir kesimin olduğunu işaret etmişti" diye konuştu.    Türkiye'de rejimin değişmesinin demokratik sistemin oluşması için bir umut olduğunu ve bu umudun yok edilmek için saldırıya uğradığını belirten Serpil, "8 Haziran'da Tayyip Erdoğan ilk kez hatta 4 gün kameraların karşısına çıkmadı. Nasıl bu tabloyu ters yüz edebilirim diye planlar yaptı. Parlamentonun 3. partisine dönük topyekûn bir saldırı ile karşı karşıya kaldık" ifadelerini kullandı.    'Statükocu yapılar demokratikleşme sürecini ortadan kaldırdı'   Serpil, sadece iktidar partisinin değil şovenizm ve ırkçılıktan beslenen bütün yapıların HDP'nin Türkiye'ye kazandıracağı demokrasi geleceğini hazmedemediğini bu nedenle CHP'nin dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda "Anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz" dediğini hatırlattı.  Serpil, "Kürt sorununu demokratik yollarla çözme noktasında önemli bir fırsat yakalamıştık. Bu konuda Abdullah Öcalan'ın müzakere çabasının daha ileri bir aşamaya geçmesinin Türkiye açısından rahatlatıcı, demokrasi açısından da ilerletici bir yönü olabilirdi fakat demokrasiye hazmedemeyen bütün statükocu yapılar bu demokratikleşme sürecini de ortadan kaldırdılar" dedi.   'Eşit temsile önce kendimizden başladık'   Eşit temsiliyet ilkesine de değinen Serpil, eşbaşkanlık sisteminin partinin her alanında sağlandığını kaydetti. Serpil, "En ufak bir görüşmede birinin kadının olması bir usul haline gelmiştir. Amaç kadınların söz sahibi olmasıdır. Çünkü siyaset toplumu dönüştürmek için bir yoldur ve önce kendimizden başlıyoruz" dedi. Kadınların ekonomiden ve siyasetten paylarını hiçbir zaman alamadığını belirten Serpil, "Özellikle ev içi kadınlara mahsus kılındı ve görünmeyen bir emek olarak kaldı. Özellikle erkek egemen bir anlayışı pompalayan eğitim politikaları, sağlık politikaları erkek şiddetiyle sonuçlanan bir tablo ortaya çıkartıyor. Kadını ev içi emekten bakım emeğinden özgürleştiren politikalar, kadının eğitime eşit bir şekilde erişimini sağlayan ve çalışma yaşamından elini kolunu bağlayan engeller ortadan kalktıktan sonra kadın özgürlüklerini ve esas alan politikaları hayata geçireceğiz" dedi.   'Cam tavanları ortadan kaldıran politikalar üretilecek'   Kadın özgürlüğün özellikle evlerden başlayan bir demokrasi süreci olduğunu, özellikle genç kadınların hayat tarzları, inançları, kimlikleri özgürce ifade edecekleri demokratik, özgür bir toplumu inşa edeceklerini söyleyen Serpil, "Çalışma yaşamında kadınlara yönelik ayrımcı politikalar had safhada. Bunlar yönelik özel politikalar geliştireceğiz. Cam tavanları ortadan kaldıran politikalar hayata geçireceğiz. Bütünsel olarak bir demokratikleşme süreci ortaya koyduğumuzda, güvenceli bir yaşam, herkesin sağlık, eğitim, internet, barınma hakları gibi hakları inşa ettiğimiz zaman kadınlar da bu ezilme ilişkilerinden daha da uzaklaşarak toplumsal yaşamla karşı karşıya kalacak" diye belirtti.    '24 Haziran hedef değil bir vesile'   HDP'nin dayanışma ve mücadele ile her türlü baskı ve şiddete göğüs gerdiğini vurgulayan Serpil, AKP ve MHP'nin HDP'ye yönelttiği cinsiyetçi, saldırgan militarist dilin erkek egemen anlayışın dili olduğunu ifade ederek şunları ekledi: "Kadınları korkutmaya çalışıyorlarsa biz kadınlar pes etmeyiz. Bu dil kadınlarla değişir kadınların olmadığı demokrasiyi zaten demokrasi olarak kabul etmiyoruz. Zaten 'kadınlarla değişir' ve 'senle değişir' diyoruz."