‘Kadınlar çözüm iradesi olarak HDP’yi tercih ediyor’ 2018-05-21 09:04:58   DİYARBAKIR- HDP'den milletvekili aday adayı olan avukat Cemile Turhallı, “Kadınlar başkalarının değirmenine su taşımaktan yoruldular ve kendi değirmenleri için su taşımak istiyorlar. Bunun iradesini koyup bunun mücadelesini veriyorlar. Bu nedenle kadınlar çözüm iradesi olarak HDP’yi tercih ediyorlar” dedi.   Cumhurbaşkanı adayı tutuklu bulunsa da çalışmalarını aksatmadan sürdüren Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) en fazla aday başvurusu kadınlar tarafından yapıldı. HDP’den milletvekilliği için aday adaylık başvurusunda bulunan avukat Cemile Turhallı, 24 Haziran seçim sürecini ve HDP’yi tercih etme nedenlerini anlattı.    HDP’nin kadınlar tarafından bir siyaset alanı olarak tercih edildiğini ve bunun çok kıymetli olduğunu söyleyen Cemile, kendisi açısından da HDP’yi tercih etmesinin doğalında gelişen bir süreç olduğunu belirtti.    ‘HDP sorunlara çözüm iradesi koyuyor’   HDP’nin Kürt legal mücadele geleneğinin en son örneği olduğunu aktaran Cemile, HDP’nin toplumun çok farklı bileşenlerinin buluştuğu, sorunlara bir çözüm iradesi koyabilen bir parti olduğunu söyledi. Cemile, “HDP kadınlardan etnik kimliklere kadar, dini kimliklerden çok farklı kültürlere kadar kendi varlığını çözüm gücünü ve iradesini ortaya kopabilmiş bir parti. Önemli olan çözüm geliştirmek var olan iradeyi pratiğiyle ortaya oyabilmek ve çözümün bir parçası olabilmek. Bundan kaynaklı HDP’den adaylığımı koymak istedim” ifadelerini kullandı.    ‘Seçme ve seçilme hakkı kadın mücadelesinin sonucu’   Kadınların siyasete katılımını cumhuriyetten ele alarak yorumlamanın daha sağlıklı olduğunu aktaran Cemile, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verildiği 1934 Anayasa’sını hatırlattı. Kadına seçme ve seçilme hakkının Cumhuriyetin ilanından 11 yıl sonra verilmesinin düşünülmesi gereken bir durum olduğunu aktaran Cemile, “Kadınlar için seçme ve seçilme hakkına ilişkin yasal düzenleme neden 11 yıl sonra oluştu diye sorduğumuzda, aslında Cumhuriyet’in kurucu yapısının da bu noktada çok samimi olmadığı görülüyor. Seçme ve seçilme hakkının da aslında kadınların ortak mücadelesinden kaynaklı olduğu görülüyor. Bu hak kadınlara cumhuriyetin bir lütfu olmamıştır. Bu tamamen kadının kendi varlığına, kendi öz gücüne güvenerek bir mücadelenin tarafı olarak kendilerini var ettiklerinin anlaşılması açısından önemlidir” diye belirtti.    ‘Kadınların kazanımları iktidar için tehdit’   Kadın mücadelesinde sembol olmuş isimlerden Nezihe Muhittin ve Sabiha Sertel öncülüğünde kadınların bir kadın partisi kurma istekleri ve bu noktada mücadeleleri olduğunu ifade eden Cemile, buna karşın dönemin iktidar partisi CHP’nin kadınları yargıladığını ve sürgün ettiğini hatırlattı. Cemile, “Kadının kendi mücadelesiyle elde etmiş olduğu kazanımlar iktidar için her zaman bir tehdit oluşturuyor. Kadınlara seçme ve seçilme hakkını vermeyi bir iftihar olarak anlatan cumhuriyetin kurucularının ne kadar samimiyetsiz olduğu mücadele içerisindeki kadınların yargılanmasından anlaşılmaktadır” diye konuştu.    ‘Siyasi alanda kadın temsiliyeti önemsenmeli’   Yine Türkiye İşçi Partisi başkanlığını yapmış Behice Boran’ın da kadın mücadelesinde önemli etkisinin ve katkısının olduğu söyleyen Cemile, ancak en sonunda Behice’nin de iktidar tarafından yargılanarak siyaset ve kamusal alandan kabul edilemez gerekçelerle uzaklaştırıldığını belirtti. Cemile, “Bu anlamda kadın sorunu açısından siyasetin çok kıymetli ve önemli bir alan olduğunu ortaya koymak gerekiyor. Çünkü siyasal bilinci gelişmiş olan bir kadın toplumsal alandaki kadın temsiliyetinin normalleşmiş halidir aslında. Siyasi alanda kadın temsiliyeti toplumdaki kadın temsiliyetin bir sonucudur. Bunun çok daha samimi ve görünür kılınması açısından da çok önemlidir bu açıdan siyaset kanallarında bulunan kadınların önemsenmesi gerekiyor” dedi.    ‘Kürt kadın siyasetçilere itibar suikasti uygulanıyor’   Cemile, bugün de toplumsal hayatta ve siyasal zeminde kadının kendini var etme mücadelesine karşı ciddi bir direnç ve tasfiye olduğunu, bunun da yargılamalarla gerçekleştirilmeye çalışıldığını belirtti. Çözüm iradesini ortaya koyabilmiş Kürt kadınlarına yönelik bir itibar suikastının uygulandığını söyleyen Cemile, şöyle devam etti: “Kürt kadın siyasetçiler yargılanarak itibar suikastına uğratılmak isteniyor. Bunu Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Selma Irmak, Aysel Tuğluk, Figen Yüksekdağ’ın yargılanmasından anlayabiliriz. Bu yargılamalarda amaç kadının kamusal ve siyasal alandan uzaklaştırılarak siyasal haklarının elinden alınmaya çalışılmasıdır. Kadınlar bugüne kadar birilerinin değirmenine birileri için su taşıdılar. Fakat bugün kadınlar başkalarının değirmenine su taşımaktan yoruldular ve kendi değirmenleri için su taşımak istiyorlar. Bunun iradesini koyup bunun mücadelesini veriyorlar. Bunun için de olması gereken yerin, mecranın ben HDP olduğuna inanıyorum ve bu inancımdan dolayı HDP’yi tercih etmenin bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum.”