'AKP döneminde kadın mücadelesinin yükselmesi tesadüf değil' 2018-05-19 09:04:01   İSTANBUL - Kadınların 10 yıl öncesine kadar sokaklara 3-4 kat daha fazla çıktığını belirten Kampüs Cadısı Hatice Göz, "AKP döneminde kadın mücadelesinin bu kadar yükselmiş olması tesadüf değil. Türkiye'nin herhangi bir yerindeki yalnız bir kadın nasıl bundan güç alıyorsa, iktidar da bundan o kadar korkuyor" dedi.    Üniversitelerde örgütlenme ağını genişleten Kampüs Cadıları, Olağanüstü Hâl (OHAL) ile kadın ve çocuklara yönelik artan şiddeti ve mücadelelerini anlattı. Devletin kadın bedeni üzerinden politika yürüttüğünü ifade eden Gizem Işık, "Bizler Kampüs Cadıları olarak üniversitelerde taciz masaları kurmaya ve buralarda kadınlarla bir araya gelmeye önem veriyoruz. Burada kadınlarla bir araya geldiğimizde beden teşhiri meselesinin ne kadar önemli olduğunu ve erkek devletin ellerini kadın bedeni üzerinden çekmesi gerektiğinin önemini anlatıyoruz" dedi.    'Öfkemiz isyanımızı diri tutuyor'    Bu politikaların OHAL sonrası büyük bir ivme kazandığının altını çizen Gizem, kadınların kamusal alanda söz söyleme hakkının dahi elinden alınmaya çalışıldığına dikkat çekti. İktidarın kadınları "özel alana tıkma" politikası yürüttüğünü vurgulayan Gizem, "Fakat kadınların isyanı da aynı oranda artıyor. Öfkemiz her zaman isyanımızı diri tutuyor. Bu politikalar mücadelemizi daha çok kamçılayan şeyler. Asla erkek iktidara ve erkeklere itaat etmeyeceğiz" diye konuştu.     163 kadın ve LGBTİ örgütünün cinsel istismar tasarısına karşı hazırladığı metne de imza attıklarını belirten Gizem, "Devlet yalnızca yargılamak üzerinden bir politika yürütüyor. Bu da çözüm olmaz" diye belirtti.    'Bireysel değil sosyolojik bakılmalı'    "İstismar yasasının" seçimin devreye girmesiyle ertelendiğini hatırlatan Eylem Gültekçe de, "Fakat iktidar aynı kaldığı sürece zihniyet de ne yazık ki aynı olacak ve seçimin hemen ardından bu yasa tasarısı tekrar gündeme gelecek" dedi. Tasarının çözüm olmadığını ifade eden Eylem, "Olayların daha çok patolojik, psikolojik ve sosyolojik nedenlerini araştırmadan sadece birey üzerinden bakmak, en ağır cezalar verilse bile çözüm olmaz. Biz kadınlar bu istismar yasasına karşı da kadınlara karşı bilinçli bir şekilde yürütülen politikalara karşı da mücadele etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.     'Kahkaha atmayan, dans etmeyen kadın tipi istiyorlar'   Kadınların yaşamlarının tamamıyla kuşatıldığı bir dönemden geçildiğinin altını çizen Hatice Göz ise, AKP döneminde kadın mücadelesinin bu kadar yükselmesinin tesadüf olmadığını söyledi. Kadınların 10 yıl öncesine göre 3 kat daha fazla sokağa çıktığını ifade eden Hatice, şöyle dedi: "Türkiye'nin herhangi bir yerindeki yalnız bir kadın nasıl bundan güç alıyorsa, iktidar da bundan korkuyor. Onlar evden çıkmayan, çıktığında pembe otobüs kullanan, eve erken dönen, eve döndüğünde kocasından dayak yiyorsa ya da tacize tecavüze uğruyorsa bunlara ses çıkarmayan, sineye çeken, okula gitmeyen, onun yerine nikâh salonuna giden, dans etmeyen, şort giymeyen, sokak ortasında kahkaha atmayan kadın tipi istiyorlar."    'Bir yandan savaş yapılıyor bir yandan yeni toplum inşa ediliyor'   Erkek egemenliğinin yeni bir toplum biçimi inşa etmeye çalıştığını belirten Hatice, "Bir yanıyla Efrîn'de savaşa koşanlar aynı gece çocuklar için istismar yasasını çıkarmaya çalışıyorlar. Bunlar asla tesadüf ve denk düşmüş şeyler değil. Çünkü bir yanıyla savaş yapılırken, bir yanıyla da toplum inşa edilmek durumunda. Bunun da ana noktasında kadınlar duruyor. Yaşamlarımız bu yüzden kuşatılmış durumda. Ama kadınlar geri adım atmıyor. Özsavunma yapıyor, hakkını savunuyor, günlerce mahkeme koridorlarında koşuyor ama asla vazgeçmiyor" ifadelerini kullanıyor.