İhraç edilen Ferda Fahrioğlu'ndan 'Neden HDP'nin cevabı 2018-05-18 09:02:59   Beritan Canözer   İSTANBUL - Akademide üretimin iktidar eliyle bitirildiğini kaydeden Araştırma Görevlisi Ferda Fahrioğlu, HDP'den aday adayı oldu. Ferda, neden HDP'yi seçtiğini "Barışı akademide değil Meclis'te arayacağım" diyerek belirtti.    AKP'nin Olağanüstü Hâl (OHAL) sonrası başta "Barış akademisyenleri" olmak üzere akademisyenlere yönelik tasfiyeci politikalarına karşı seçim sürecinde birçok akademisyen de HDP'ye aday adaylık başvurusu yaptı. İstanbul'da 200'ün üzerinde yapılan aday adaylık başvurularından biri de ihraç edilen akademisyenlerden Araştırma Görevlisi Ferda Fahrioğlu oldu.     Diyarbakır'ın Hazro ilçesinde 1988 yılında dünyaya gelen Ferda, çiftçi bir ailenin yedi çocuğundan ikincisi. Babasıyla her gün köy minibüsü ile Diyarbakır'a okula gidip gelen Ferda, çevre köylerde ve ailede okuyan tek kız çocuğu oluyor. Bu yüzden daha küçük yaşlarda cinsiyet ayrımcılığına kadar direnmenin ne olduğunu öğrenen Ferda, liseden sonra Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü okuyor. 2010 yılında akademide çalışmaya başlayan Ferda, ihraç edildiği süreye kadar Bitlis Eren Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi olmak üzere toplam 7 yıl araştırma görevlisi olarak çalışma tecrübesine sahip oluyor.    'Barış siyasetçisi adayıyım'   Diyarbakır'da Kürt sorununun içinde büyümüş biri olan Ferda, Bursa'da okuduğu sıralarda Ortadoğu derslerine giren hocalarının iki dönem boyunca derslerde Kürtlerden söz etmemiş olmasından etkilendiğini ve bu etkilenme ile akademisyen olmaya karar verdiğini belirtiyor. Kürt sorunu üzerine yapılan çalışmaların az olmasından dolayı o dönem "Barış ve Çatışma Çözümü" alanında özelde de "Türkiye'de Kürt Sorunu" üzerine uzmanlaşmaya karar veren Ferda, kendini şöyle anlatıyor: "Akademik kariyerim süresince öncelikli olarak yüreğimde derinden hissettiğim alanlarda çalıştım. Bu yüzden ikinci alan olarak toplumsal cinsiyet üzerine araştırmalar yaptım. Özellikle kadınlara 'namus' algısı üzerinden uygulanan cinsel şiddet yöntemi olan tecavüzün sistematik bir savaş silahına dönüşmesi dert edindiğim araştırma alanlarının başında geldi."   'Barış akademisyeni ve yeni barış siyasetçisiyim'   "Barış akademisyeni ve yeni barış siyasetçisi adayıyım" diyen Ferda, 7 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç ediliyor. Ferda, 2015 yılında "çözüm süreci" masasının iktidar tarafından devrilmesinden sonra bölgede başlayan yıkım ve talana karşı akademisyenler olarak neler yapabileceklerini tartıştıklarını dile getirdi. Bu tartışmaların ardından 2016 yılının Ocak ayında "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini dağıtmaya karar verdiklerini belirten Ferda, "Bu bildiri barışa çağrı için yapabileceğim şiddetsiz en asgari eylemdi. Yetersizdi ama bir akademisyen olarak elimizden gelen buydu. Sonrasında ihraç edilene kadar türlü tehdit, mobbing ve sürgün olaylarına maruz kaldık. Ben bir buçuk yaşındaki oğlum ile birlikte Bitlis'e sürgün edildim ve ailemin bölünmesine oğlumun babasından ve düzeninden ayrı kalmasına neden oldu bu süreç. Üç ay sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünden meslektaşlarımın ve hocalarımın yarısı ile birlikte ihraç edildim" diye anlattı.    'Suskunlaşan akademiye alternatif oluşturduk'    İktidarın kendine muhalif olarak gördüğü akademi ile hesaplaşmak ve görece özerk olan kurumları tasfiye etmek istediğine dikkat çeken Ferda, "İmza kampanyası ile birlikte sadece ellerine 'yangında ilk yakılacakların' listesini vermiş olduk. Zaten pek çok muhalif arkadaşımız/meslektaşımız da imza atmamasına rağmen ihraç edildi. Yurt dışına çıkış yasağı getirildi. Suskunlaşan dört duvara dönüşen akademiye alternatif olarak bizde kendi akademilerimizi kurduk. Doktora tez çalışmam olmak üzere çalışmalarımı dışarıdan yapmaya devam ettim" ifadelerini kullandı.   'Barışı akademide aramak artık yerinde saymak'    15 barış akademisyeni ile "Akademisyenlerden KHK Öyküleri" isimli bir öykü kitabı çıkardıklarını vurgulayan Ferda, "Barışı akademide arıyor ve araştırmalarımı bu alanda yapıyordum. Kürt sorunu diye tanımlanan demokrasi sorununun çözümü için siyasal hayatla eş zamanlı olarak yapılacak akademik araştırmaların siyasete de bir yol haritası oluşturacağını düşündüğüm için akademi benim için öncelikli alandı ama akademinin içinin boşaltıldığını ve Kürt sorunu konusunu bırakın çalışmayı içinde Kürt kelimesi geçen bildirilerin bile konferanslara kabul edilmediği, tez konularının reddedildiği bir süreçte barışı daha fazla akademide aramak bana yerinde saymak gibi geldi. Pasaportlarımız iptal edildiği için ve yenisini çıkarmamıza izin verilmediğinden yurtdışındaki akademik kurumlara kazanılan burslara rağmen gidemiyoruz, uluslararası konferanslara katılamıyoruz" diyerek akademisyenlerin üzerinde ihraçlardan sonra da süren baskıları anlattı.    'Meclis'te arayacağım'    Akademide üretim yapamayacağına inandığı için yıllarca eğitimini de aldığı siyaset alanında aktif olarak yer almaya karar veren Ferda, şöyle devam etti: "Bu yüzden de 'barışı akademide değil Meclis'te arayacağım' dedim. Meclis'te barışı aramak daha kolay olduğu için değil çalışmalarınız halka daha kolay ulaşabildiği için. Aday olmak için neden HDP'yi seçtim? Çoğulcu demokrasi anlayışının tabanından en üst kademelerine kadar her yere sirayet ettiğini görebilmekteyiz. Türkiye'deki bütün halkların demokrasi mücadelesini yürüten ve ayrım gözetmeden her kesimin eşit ve adil koşullarda var olması için politikalar üreten HDP tam da bu özelliğinden dolayı iktidar tarafından tehdit olarak algılandı, algılanmaktadır. Bundan dolayıdır ki şuan Cumhurbaşkanı adayı olan sayın Selahattin Demirtaş başta olmak üzere pek çok milletvekili ve parti yöneticileri rehin tutulmaktadır. İktidar tarafından Türkiye'deki medyanın yüzde 90'ınına tekabül eden ana akım medyada sanki HDP yokmuş ve Meclis'teki ikinci büyük muhalefet partisi değilmişçesine ona hiç yer verilmemekte ve yok sayılmaktadır."    'Kürtlerin siyasi mücadelesine olan bağlılığım için HDP'   HDP tüm halklar için siyaset yürüttüğünü vurgulayan Ferda, "HDP'yi tercih etmemin diğer bir sebebi de bir kadın olarak başta kadına yönelik pozitif ayrımcılık politikaları olmak üzere, eşit temsil hakkı ve eş başkanlık sistemi gibi pek çok uygulaması ile kadınların eşit hissedebildiği tek siyasi parti olmasıdır. En önemli husus da bir Kürt olarak Kürtlerin siyasi mücadelesine olan bağlılığımdır" diye konuştu.