Evlatlarını toprağa veren anneler: Tek dileğimiz barış! 2018-05-13 09:10:18   DİYARBAKIR- Her yıl olduğu gibi bu yıl da Anneler Günü'nü çocuklarının mezarı başında karşılayan Kürt anneleri, evlatlarını kendilerinden kopran devlete karşı öfkelerinin dinmediğini ancak başka anneler evlatsız kalmasın diye barıştaki ısrarlarından vazgeçmeyeceklerini söyledi.    Kürdistan’da Anneler Günü her yıl olduğu gibi bu yıl da buruk karşılanıyor. Kürt kadınları yaşadıkları onca baskı zulüm ve şiddete rağmen barışı haykırmaktan vazgeçmiyor. 10 Eylül 2017'de yaşamını yitiren YJA Star’lı Zelal Kartal'ın (Tekoşin Amed) annesi Afife Kartal, "Tekoşin her anneler gününde gelip beni kutlardı. Gitti ve sekiz yıl boyunca görmedim. Fakat komşularımın kızı anneler gününü kutlamaya geldiğinde arkamı dönüp istem dışı ağlıyordum. Yüreğimden bir şey kopuyordu sanki ve gözüm sürekli kapıdaydı. Sekiz anneler günü geçti sekizinde de görmedim. Bugün şehit olan kızımın mezarına gidip ‘Bugün anneler günüdür, hadi kalk kutla’ diyeceğim" dedi.   'Kürdistan'da Anneler Günü mü bıraktılar?'   Evlatsız geçen anneler gününe rağmen hala barışı haykırdıklarını dile getiren Afife, evlatlarını kendilerinden kopran devlete karşı öfkesinin dinmediğini ancak başka anneler evlatsız kalmasın diye barıştaki ısrarından vazgeçmeyeceğini söyledi. Afife, "Yıllarca anneler gününü onsuz geçirdim. Ne hediye istiyorum, ne de başka bir şey istiyorum. Çocuğumu istiyorum, geri getirebilirler mi? Kürdistan'da anneler günü mü bıraktılar? Bizim anneler günümüz de babalar günümüzde çocuklarımızın mezarı başında geçiyor" diye konuştu.   'Bir annede kendini yetim hissedermiş!'   2 Aralık 2015 tarihinde Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağında abluka altındaki sokaklardan çıkmaya çalışırken keskin nişancılar tarafından katledilen Çekwar Çubuk’un annesi Netice Çubuk, Çekwar'ın her Anneler Günü'nde muhakkak yanında olduğunu ve el emeğiyle hazırladığı hediyeleri kendisine verdiğini söyledi. Netice, “Anneler günü gelince sarılırdı bana, öperdi. En son bana çay bardağı takımı almış, ‘Beraber oturup çay içeceğiz’ demişti ama beraber oturup çay içemedik.  Biz anneler olarak hep barışı istedik. Ben hiçbir annenin bunları yaşamasını istemiyorum, tek dileğim budur. Anneler günü bizim için anneler günü değil. Çocuğum yanımda değil” dedi.   'En azından mezarı var'   Çekwar'ın yokluğuna alışamadığını dile getiren Netice, mezarı başına giderek yüreğini hafiflettiğini ve oğluyla sohbet ettiğini anlattı. Diğer annelere göre daha “şanslı” olduğunu söyleyen Netice, "Benim en azından oğlumla sohbet edeceğim bir mezar taşı var ancak onların yok. Devlet bizim çocuklarımızı aldı. Bir anne de kendisini yetim hissedermiş. Bir annenin evladını yitirmesi kadar acı bir durum yok. Ben bu Anneler Günü'nde anne olduğumu bile hissetmeyeceğim" diye konuştu.    'Ağlamaktan gözyaşlarım kurudu'   Diyarbakır özyönetim ilanının ardından başlayan çatışmalarda yaşamını yitiren Mahsum Gürkan’ın annesi Şenay Gürkan ise, “Anneler artık ağlamasın” temennisinde bulunarak konuşmasına başladı. Ağlamaktan gözyaşlarının kuruduğunu söyleyen Şenay , "Ahım o kadar büyük ki dünya var olduğu sürece devam edecek. Ömrüm boyunca ‘ah’ diye diye ağladım ben.  Anneler artık ağlamasın çocuklar öldürülmesin istiyorum. Tutuklamalar, gözaltılar son bulsun. Bu ülkeye barış gelsin istiyorum” dedi.    ‘Bu zulmün bitmesini istiyoruz’   DAİŞ çetelerine karşı savaşırken yaşamını yitiren Ferit Öner’in annesi Havva Öner de, devletin Kürt halkına yönelik zulüm ve katliam politikalarından ne zaman vazgeçeceğini sordu. Havva, barış istediğini söyleyerek, “Allah kimseye acı göstermesin yeter. Devlet millete zulüm yapıyor. Anneler günü gelse de ben oğlumu görmüyorum. Biz barış istiyoruz. Artık kimse ölmesin. Ben hiçbir ana daha ağlamasın istiyorum. Devlet o kirli ellerini üzerimizden çeksin. Taşlara tahammül edilmiyor, mezarlara bile tahammül edilmiyor. Biz bu zulmün bitmesini istiyoruz” dedi.