Gültan ve Sebahat'ın duruşması: Mahkeme saygısını kaybetmiştir 2018-04-27 17:00:49   MALATYA-  Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak ve DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel hakkında açılan davanın ertelenen 8'inci duruşmasında savunma yapan avukatlar, "Malatya mahkemesi artık biz avukatlar ve katılımcılar tarafından saygısını kaybetmiştir. Bu mahkemeden ne benim ne meslektaşlarımın ne de katılımcıların bir talebi kalmamıştır" diyerek tepki gösterdi.    Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, 2016 yılının Ekim ayında tutuklanan yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak ve aynı yılın Kasım ayında tutuklanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel hakkında açılan davanın 8'inci duruşması Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Haklarında "Örgüt kurma ve yönetme", "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamak" ve "Örgüt propagandası yapmak" iddialarından toplam 375 yıl hapis cezası istenen Gültan ve Sebahat'in yargılandığı duruşmayı DBP-HDP Malatya il eşbaşkanları, DBP yöneticileri, DBP Parti Meclisi üyesi Ayşe Çelikbilek, Neviye Çur, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Serra Bucak'ın yanı sıra çok sayıda dernek ve sendika temsilcisi takip etti. Sebahat ve Gültan'ın katılmadığı duruşmada, avukatları hazır bulundu.    'Absürt sebeplerle absürt cezalar veriliyor'   Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilk olarak Gültan'ın avukatı Cihan Aydın söz aldı.Cihan savunmasının başında müvekkili Gültan Kışanak'a yönelik söz konusu suçlamaların tamamının absürt sebeplerden oluşan cezalardan oluştuğunun altını çizerek şöyle konuştu: "Bir kadın belediye başkanı düşünün ki 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü için gerçekleştirilen basın açıklamasında konuştuğu ,8 Mart Dünya Kadınlar Günü için kutlama yaptığı, cezaevinde devam eden açlık grevine ilişkin vicdani sorumluluk gereği basın açıklaması yaptığı, belediye başkanı olduğu Diyarbakır iline  bağlı Sur ilçesinin kamulaştırılmasına karşı olduğu için basın açıklaması yaptığı, Diyarbakır Belediyesi'nin önünde lise öğrencileri için sınava hazırlık amaçlı Eğitim Meslek Evi açıldığı gibi çalışmalardan ötürü 19 aydır cezaevinde tutuluyor" diyerek tepkisini dile getirdi.   'Her mahkeme günü Malatya  il sınırında bekletiliyoruz'   Mahkemeye katılmak üzere il dışından katılımcıların ve avukatların büyük zorluklarla Malatya'ya geldiğini aktaran avukat Cihan Aydın, "Her mahkeme günü TEM polisleri tarafından  Malatya il sınırında bekletiliyoruz. Müvekillerimiz Sabahat Tuncel ve Gültan Kışanak'tan korktuğunuz için mahkemeyi Malatya'ya taşıdınız diyorsunuz da peki biz avukatlardan ve katılımcılardan neden korkuyorsunuz?" diye sordu.   'Bu ülkede herkes birer  sanık adayı'   Türkiye'de herkesin birer sanık adayı olduğunu ve her an tutuklanma tehdidi yaşadığını aktaran Sebahat Tuncel'in avukatı Sebahat Genç Tarih, "Bu gün burada bir mahkeme gerçekleşiyor.Tutukluları savunan biz avukatlar, yargılayanlar ise siz mahkeme heyetisiniz ama iki tarafda  düşünce olarak ortak bir payda da bulunuyor. Çünkü biliyoruz ki biz avukatlar gibi siz mahkeme heyeti de her bu mahkemeye geldiğinizde içinizden 'Aman kardeşim bu ne lüzumsuz bir mahkeme' diye konuşuyorsunuzdur. Ama buna rağmen 'Beraat verirsem beni sürgün ederler' diye düşündüğünüz için de mahkemede soğukkanlılığınızı korumaya çabalıyorsunuz" şeklinde konuştu.    'Mahkeme sözün harbiyesini yitirmiş durumda'   Malatya mahkemesinin ciddiyetini yitirdiğini aktaran Sabahat Tuncel'in avukatlarından Cemile Turhallı Balsak da, "Malatya mahkemesi artık biz avukatlar ve katılımcılar tarafından saygısını kaybetmiştir. Bu mahkemeden ne benim ne meslektaşlarımın ne de katılımcıların bir talebi kalmamıştır" diyerek müvekili Sabahat'in tutukluluk halinin devamına karar verilmesine tepki gösterdi.   Avukatların tahliye talebinde bulunduğu duruşmada mahkeme heyeti “Delil yetersizliği” “Delilleri karartma” ve “Kaçma” şüphesi gerekçeleriyle Gültan ve Sebahat’ın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 13 Temmuz’a erteledi.