
SOHR'dan Efrîn raporu: Sivillerin kente girişleri engelleniyor  

2018-04-26 14:25:04


	&nbsp;

	HABER MERKEZİ- Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, TSK ve ÖSO gibi güçlerin denetimi altında bulunan Efrîn’de yağma, işkence ve alıkoyma saldırılarının sürdüğünü ve halkın kente girişlerinin engellendiğini açıkladı.&nbsp;

	&nbsp;

	Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve ÖSO gibi güçlerin denetimi altında bulunan Efrîn’de yağma, işkence ve alıkoyma saldırılarının sürdüğünü rapor etti. Gözlemevi, bölgedeki demografik yapının değiştirilmesine yönelik operasyonlara dikkat çekerken, bu plan doğrultusunda şimdiye kadar yüz binlerce insanının yerinden edildiğini hatırlattı. Raporda ailelerin Efrîn mahalleleri ve köylerinden çıkarılarak, evlerine el konulduğu ifade edildi.

	&nbsp;

	'Selefi aileler yerleştiriliyor'

	&nbsp;

	Halka ait halka ait bina, ev ve çiftliklerin yağmalandığını kaydeden Gözlemevi, ayrıca halka ait bina ve mülklere el konulması için, sprey boya ile işaretleme yapıldığını söyledi. Halkın geri dönüşlerin de engellendiğine yer verilen raporda, yapılan bir anlaşma çerçevesinde Halep’ten ve Doğu Guta’dan getirilen selefi ailelerin Efrînlilere ait topraklara yerleştirildiği belirtildi. Raporda, kentte kalan yerel nüfusa ise acımasız bir şekilde muamele yapıldığı kaydedildi.

	&nbsp;

	'Sivillerin kente girişleri engelleniyor'

	&nbsp;

	Kent merkezi ve bağlı köylerin adeta askeri üslere dönüştürüldüğüne dikkat çekilen raporda, özellikle Kafr Safra köyüne işaret edildi. Rapora göre sivillerin girişlerine engellenen köye, TSK ve ÖSO çatısı altındaki grupları konumlandı.

	&nbsp;

	Yardımlar yetersiz&nbsp;

	&nbsp;

	Raporda Kürt gençlerinin bu güçlerin kontrolündeki merkezlere götürülerek, işkence, darp ve hakaretlere maruz bırakıldıkları belirtildi. Gözlemevi, bu kişilerin ancak fidyeler karşılığında katledilmekten kurtularak serbest bırakıldıklarını kaydetti. Raporda yer alan diğer bir bilgi ise göçe zorlanan Efrînlilerle ilgili. Rapor, Birleşmiş Milletler (IBM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ve diğer uluslararası kurumlardan gelen yardımların gün geçtikçe yetersiz kaldığı eleştirisine yer verildi.

	&nbsp;