Mücadelenin bir silahı olarak sanatı iktidara doğrultmak 2018-04-12 09:03:04   İZMİR - "Duvara Karşı Tiyatro" oyuncularından Begüm Ateş, kadınların pek çok alanda mücadele ile var olabildiğini belirterek, mücadelenin bir silahı olarak sanatı iktidara doğrulttuklarını söyledi.    Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman'ın talimatıyla kadın sanatçıların sahneye çıkarılmamasına tepkiler devam ediyor. "Duvara Karşı Tiyatro" oyuncularından Begüm Ateş, kadınların sokaklardan, sahnelerden çekilerek her davranışının kontrol altına alınmak istendiğini, sanatın öznesi olmaktan alıkonarak bir kez daha metalaştırılmak istendiğini belirtti.     Begüm, "Biz sanatımızı erkliğe karşı bir silah olarak kullanıyoruz ve bu silahla da büyük bir mücadele verdiğimize inanıyoruz. Sanat silahını en iyi kadınlar kullanıyor. Çünkü kadınların doğasında direnişin kendisi vardır. Ne İsmail Kahraman'ın kadınları sahneye çıkarmaması ne de sektörün kurallarına uymayan kadın sanatçıların iş bulamaması ne de kadınların bedenlerini metalaştırmak için ekranlarda sahnelerde yer alıyor olması bizim mücadelemizi engelleyemez. Sanat içinde geleceği barındıran bir silahtır ve biz silahımızı iktidara doğrultuyoruz" dedi.   'Kadın kazanımları mücadelenin sonucudur'   Doğayı taklitle başlayan sanatın zamanla egemen sınıfların hakimiyetine girerek erkliği ifade eden bir sanata dönüştüğünü belirten Begüm, kadınların neredeyse ne sahnede ne sahne arkasında hiç olmadığını belirtti. Kadının politik gündemlerle beraber sahneyi de kazandığını söyleyen Begüm, "Kadınlar yapmak istediği her şey için her zaman savaş vermek zorunda" diye konuştu.    'Kadının gerçeklerini yansıtmaya devam edeceğiz'   Dario Fo'nun eserlerinde anlatılan kadın yaşamlarının gerçeği yansıttığını ve aynı şekilde tiyatro ekibi olarak hayatı yansıtmaya çalıştıklarını belirten Begüm, şöyle dedi: "Oyunlarımızla, çalışmalarımızla, kolektif biçimde erilliği yıkmak adına mücadelemize devam edeceğiz. Çünkü tiyatro sahnesinde özgür olabilmenizi sağlayan şey içinde bulunduğunuz ülkenin diyalektik koşulları. Elbette ki sadece AKP iktidarı değil. Ataerkil toplum var olduğundan beri buna maruz kalıyoruz."    'OHAL sanata, emekçiye ve kadına örülmüş bir set'   OHAL'in kadın kazanımlarının geri çekilmesi için bir araç haline geldiğini ve tiyatroda da bunun son örneklerini gördüklerini ifade eden Begüm, "Biz İzmir'de kadınların polise direnişini gördük 8 Mart'ta. Bunları görüp sahneye aktarıyoruz. OHAL'den İzmir olarak çok etkilenmedik. Ama Devlet Tiyatroları etkilendi sansüre uğradılar. Yenikapı Tiyatrosu KHK ile kapatıldı özel olmasına rağmen. Barış Atay'ın oyunu yasaklandı. OHAL AKP'nin elini o kadar güçlendirdi ki çıkaracağımız sesin kesilmesi için bir koz, yasal kılıf oldu. Sorumlu olduğu yerlere hesap vermeye artık gerek duymuyor. OHAL kadınların emekçilerin önüne çekilmiş bir set" diye konuştu.