Cezaevlerinde hak ihlalleri artıyor: 3 yaşındaki çocuğa dahi askeri sayım dayatması 2018-04-08 09:01:01   MARDİN - Patnos L Tipi Cezaevi'nde birçok hasta tutsak aylardır tedavi edilmezken, Bayburt M Tipi'nde ise 3 yaşındaki çocuğa kadar herkesi askeri sayım dayatması sürüyor, çocuklara yemek dahi verilmiyor. Tutsaklar aileleri aracılığıyla, kamuoyuna duyarlık çağrısı yaptı.    İlan edilen Olağanüstü Hal'den (OHAL) sonra cezaevlerinde tutsakların maruz bırakıldıkları hak ihlalleri gündemden düşmüyor. İşkence ve keyfi disiplin cezaları ile birlikte son günlerde adından sık sık söz ettiren Patnos L Tipi Cezaevi ve Bayburt Cezaevi'ndeki tutsaklar yaşadıkları hak ihlallerini kamuoyuna duyurdu. Patnos L Tipi Cezaevi'nde tutulan tutsaklar, hayata geçirilen baskılara karşı kamuoyuna sessiz kalmamaları çağrısı yaptı.    Tutsaklardan kamuoyuna sessiz kalmama çağrısı   Görüşe giden aileleri aracılığıyla baskıları anlatan tutsaklar, birçok hasta tutsağın aylardır hastaneye sevk edilip tedavi edilmeyi beklediğini söyledi. Cezaevi revirinde bir doktorun olduğu bu doktorun da keyfi şekilde çoğu tutsağı tedavi etmediğini dile getiren tutsaklar, kendilerinden alınan ya da ailelerinin getirdiği iç çamaşır, radyo ya da kitapların verilmediğini, istediklerinde ise cezaevi yönetimi tarafından "Kantinden alın" yanıtı aldıklarını kaydetti. Tutsaklar, ayrıca istenilen eşyaların kantinde de bulunmadığını sözlerine ekledi.   'Verem hastalığı gün geçtikçe artıyor'   Aylardır cezaevinde bulunan onlarca hastanın tedavilerinin yapılmadığını ve içeride verem hastalığının gün geçtikçe arttığını dile getiren Nure Terlak, "Aylardır orada gençlere çocuklara işkence yapılıyor. Bıktık artık bundan, cezaevi kullanılmaya başlandığından bu yana sıcak su sorunu yaşıyorlar. Bir doktor var o da hastaları kendi isteğine göre tedavi ediyor. Bütün tutsaklar ne ilaçlarını alabiliyor ne de hastaneye götürülüyor. Kalp krizi geçiren tutsaklar bile bir iki hafta sonra hastaneye götürülüyorlar" dedi.   'İşkence ve baskılar ile bizi yıldıramaz'   Görüşe gittikleri zaman kendilerine de işkence edildiğini ifade eden Nure, görüşe giden ailelerin bezdirilmeye çalışıldığının altını çizdi. Nure, sürgünlerle maddi durumu kötü olan ailelerin cezaevlerine gitmesinin engellendiğine dikkat çekerek, çok sayıda tutsağın ailelerinden uzak yerlere sürgün edilmesini "yalnızlaştırma" ve "eziyet çektirme" olarak tanımladı. Görüşe giden ailelerin de baskı ve psikolojik şiddete maruz bırakıldığını vurgulayan Nure, "Her seferinde bize aynı şeyi yapıyorlar. Aramalardan tut görüşe kadar her yerde bizi taciz ediyorlar. Bu zulüm daha nereye kadar devam edecek? Ama ne biz ne de tutsaklar onların yaptıkları işkencelerle yılmayız. İstedikleri şeyi yapsınlar ancak bugüne kadar nasıl direndiysek yine aynı şekilde direnmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.   10'dan fazla tutsak zehirlendi   Son olarak Newroz kutlaması gerekçe gösterilerek koğuşlarına yapılan baskınla gündeme gelen Bayburt M Tipi Cezaevi'nde hayata geçirilen baskılar da devam ediyor. 3 yaşındaki çocuğa kadar herkesi askeri sayım dayatmasına tabi tutan cezaevi yönetiminin ise tutsaklara sürekli olarak keyfi hücre cezaları verdiği belirtildi. Ailelerine bilgi veren tutsaklar, son bir haftada verilen yemekler yüzünden 10'dan fazla kadın tutsağın zehirlendiğine dikkat çekerken, cezaevinde bulunan hasta tutsakların paralarıyla ilaç almalarına dahi izin verilmediğine vurgu yapıldı.   Tutsakların mektuplarına el konuldu!   Tutsaklar kendilerine gönderilen mektuplara el konulduğunu ifade ederek, her gün koğuşlara keyfi olarak baskın yapıldığını aktardı. Tutsaklar ayrıca, "Efrîn" kelimesinin geçtiği mektupların kendilerine ya da ailelerine verilmediğini "Efrîn" adının geçtiği mektubun sahibine de hücre cezası verildiğini kaydetti.   Çocuklara yemek verilmiyor   3, 5 ve 10 yaşında çocukların da bulunduğu cezaevinde çocuklara sadece domates ve salatalık verildiği bu yüzden çocukların aşırı kilo kaybı yaşadığı öğrenildi. Yaşananlara tepki gösteren tutsak aileleri, hayata geçirilen uygulamalara karşı herkesin ses çıkarması gerektiğini söyleyerek, "Her sessiz kalındığında daha kötü şeyler yapılıyor tutsaklara sessiz kalmayın artık" dedi.