Barış Anneleri: Her şey Önderliğin özgürlüğüne bağlı 2025-12-20 09:04:09   WAN - “Barış ve Demokratik Toplum” buluşmalarında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykıran Barış Anneleri, yasal sürecin en önemli adımının Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü olduğunu vurguladı.   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta tüm dünyaya deklare ettiği “Barış ve Demokratik Toplum” süreci devam ederken, süreci barışa evirecek çalışmalar ise tüm hızıyla sürüyor. Süreç kapsamında sayısız kişi, kurum ve topluluklarla yapılan görüşmeler sonucunda toplumun özgürlük, barış ve demokrasi talebi ağır basarken, buna yönelik yasal ve hukuki adımların atılması bekleniyor. Süreç kapsamında Demokratik Kurumlar Platformu (DEKUP), Kürdistan kentlerinde süreci anlatmak, toplumsallaştırmak ve aynı zamanda halkta gelişen soru işaretlerine cevap olabilmek adına “Barış ve Demokratik Toplum” buluşmaları gerçekleştiriyor. Katılım ve ilginin çok yoğun olduğu toplantılarda halkın sürece yönelik öneri ve eleştirileri de kayıt altına alınıyor.   Wan’da 15 Aralık’ta gerçekleşen ve binlerce insanın katıldığı “Barış ve Demokratik Toplum” buluşmasına katılan Barış Anneleri Meclisi üyeleri, atılması gereken yasal adımlar ile Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün önemine dair değerlendirmelerde bulundu.   ‘Bir gün Önderlik de aramıza gelecek’   “Barış ve Demokratik Toplum” buluşmasına, İmralı Hapishanesi’nden yakın zamanda tahliye edilen Veysi Aktaş’ın katılmasının çok önemli olduğuna işaret eden Hanım Dinç, “Önderliğin arkadaşı aramıza gelmiş, çok mutluyuz. İnşallah bir gün Önderlik de aramıza gelecek. Umut ediyoruz, barış inşa edilecek. Bizim istediğimiz barışın sağlanması ve Önderliğimizin yanımıza gelmesi” dedi.   ‘Her şey Önderliğin özgürlüğüne bağlıdır’   Eşitliğin sağlandığı, anadile statü tanındığı, tutsakların özgür olacağı bir özgürlük yasası istediklerinin altını çizen Kewe Işık, “Eğer Önderlik olmazsa hiçbir yasanın anlamı olmaz. Bütün her şey Önderliğin özgürlüğüne bağlıdır. Barış Kürt Halk Önderi’nin elindedir ve barış onun eliyle gelecek. Önderimiz özgür bir şekilde halkıyla birlikte olursa bütün sorunlar çözülür. Kürt Halk Önderi zindanda olduğu sürece biz özgür olamayız. Devletin adım atması gerekiyor. Barış Kürtler için ne kadar gerekliyse diğer tüm halklar için de gereklidir. Bir ülkede barış, eşitlik yoksa, dili ve kültürü özgür değilse yaşam nasıl olabilir? Önderliğimiz özgür olsun ve halkının içine gelsin” şeklinde konuştu.   ‘Önder Apo özgür olduğu noktada halk da özgür olabilir’   Kamile Yalçın da başta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile tüm hasta tutsakların özgürlüğünün sağlanması gerektiğini belirterek, “Önder Apo özgür olduğu noktada bu halk da özgür olabilir. Biz birbirimize elimizi uzatıyoruz ve barışın sağlanmasını istiyoruz. Biz özgürlüğümüz için mücadele ediyoruz. Buradan İmralı’ya ve hasta tutsaklara selamımı gönderiyorum” sözlerine yer verdi.   ‘Devletin artık barış için adım atması gerekiyor’   Kanın durması ve barışın bir an önce sağlanması gerektiğini vurgulayan Şahine İşleyen, “Devlet şimdiye kadar hiç adım atmadı. Devletin artık barış için adım atması gerekiyor. Önderliğimiz ve tutsaklarımız özgür olmadan biz de özgür olamayız” diye belirtti.   ‘Halk barışa hasret durumda’   Muhlise Doğruer ise Kürt halkının yıllardır barış için mücadele ettiğine işaret ederek şunları söyledi: “Halk barışa hasret durumda. Meclisten barışa dair hâlâ bir karar çıkmış değil. Ne tutsaklar bırakıldı ne kayyımlar geri çekildi. Şimdiye kadar devlet bize bir umut vermedi. Kürt halkı ciddi bir şekilde barış için adım atıyor ama Meclis’te barış için ciddi bir adım atılmıyor. Kürt halkı fedakâr bir halktır, barış için o kadar mücadele verdi, şimdi de geri adım atmayacak. Onurlu bir barışın sağlanmasını umut ediyoruz. Türk halkı, ‘öldürülen Kürt halkıdır, ben özgürüm’ demesin çünkü aslında o da özgür değildir.”