'Barış ve demokratik toplum umuduyla yürüyoruz' 2025-10-06 16:45:15   ANKARA -  1 Ekim’den bu yana barış ve demokratik toplum talepleri için yürüyen kadınlar Ankara’ya ulaştı. Kadınlar, Sincan Cezaevi duvarlarının arkasından kadın siyasi tutsaklara seslerini ulaştırdı.    Tevgera Jinên Azad (TJA), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle Amed’den Ankara’ya “Umutla özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla 1 Ekim’den bu yana yürüyüş gerçekleştiriyor. Kadınlar yürüyüşlerinin 6’ıncı gününde Ankara’ya ulaştı.    Farklı kurum ve kuruluşlarda yer alan kadınlar yürüyüşçüleri Gölbaşı girişinde karşılandı. Birçok siyasi tutsağın bulunduğu ve infazlarının keyfi olarak yakıldığı Sincan Kapalı Cezaevi önünde doğru, "Mafê hevîye Mafê Gelanê", "Bijî Serok Apo", "Bijî berxwedana zindana" ve "Jin, Jiyan Azadî, azad bikê rebertî" sloganları eşliğinde Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsüne kadar yürüdü.    ‘Yüklediğimiz barışı buraya getirdik’   Yapılan yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. ilk olarak söz alan TJA aktivisti Zeynep Sipcik, kalıcı bir barış için yürüyen kadınları selamlayarak sözlerine başladı. Zeynep Sipcik, "Amed'den 1 Ekim'de yola çıkarak buraya geldik. Yola çıkarken heybemizi barış ile doldurmuştuk. Bildiğiniz gibi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 26 yıldır ağır tecrit altında. Dört duvar arasında, betonların arasında 26 yıldır durmadı, halklar için çalıştı. Felsefesini geliştirdi. Yarattığı felsefeyi biz halklar için ortaya koydu ve hayata geçirmemizi istedi. Bizler de 250 kadın heybemize yüklediğimiz barışı kendimiz ile buraya getirdik. Her bastığımız toprağa, her selam verdiğimiz kadına bu heybeden armağanlar verdik" dedi.   'Samimi bir adım atılması için buradayız'   Kadınlar olarak önemli adımların atılması talebi ile Ankara'ya kadar geldiklerini ifade eden Zeynep Sipcik, "Sizler de biliyorsunuz ki, birçok devlette Barış süreçleri yaşanmıştır. Bu süreçlerde en önemli şart siyasi tutsakların serbest bırakılması ve yolun açılmasıdır. Bizler de buradan Sayın Öcalan ve arkadaşlarının serbest bırakılmasını ve yoldaşlarının samimi bir adım atıldığına inanmalarına dönük mesaj verilmesini bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Siyasi tutsaklara sıcak selamlarını gönderdiklerini ifade eden Zeynep Sipcik, sözlerini"Bu defa barış için buraya geldik. Bir sonrakine burada sizleri karşılamaya ve barış yürüyüşünü birlikte yapmaya geleceğiz" ifadelerini kullandı.   ‘Tarihsel bir misyonla yürüyoruz’   Ardından konuşan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Ekim Yeter, Amed'den 6 gündür yürüdüklerini ifade ederek, “Bu yürüyüşümüz sayıca belirli sayıda kadınlardan oluşsa da aslında tarihsel bir misyonu bulunmaktadır. Yürüyüşçülerimiz arasında siyasetçiler, hukukçular, sanatçılar, sendikacılar, kadın hakları aktivistleri, insan hakları savunucuları, ekolojistler, birçok alandan kadın arkadaşımız bulunmakta. Bizler tarihsel bir misyonla yürüyoruz. Türkiye halklarının eşitlik ve özgürlük talebi bağlamında yürüyoruz. Bu noktada Kürdistan ve Türkiye'de katledilen, ötekileştirilen, ayrımcılığa uğrayan, inkar ve imha siyasetine maruz kalan 'Umut hakkı' için yürüyoruz” diye belirtti.   Sadece Sincan’da infazı yakılan 24 kadın tutsak var   Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Türkiye'ye görevler yüklediğini ifade eden Av. Ekin Yeter, burada bulunan herkesin Umut Hakkı'nın uygulanmasını beklediklerini dile getirdi. Bu taleplerini mahkeme salonlarından sokağa taşıdıklarını kaydeden Ekin Yeter, Umut Hakkı ile ilgili düzenlemenin yapılmaması nedeniyle sadece Sincan'da 24 kadın tutuklunun, infaz sürelerini tamamlamış olmalarına rağmen tahliye edilmediğine dikkat çekti.    'Barış ve demokratik toplumu umuduyla yürüyoruz'   Meşru taleplerine rağmen uygulamanın devam etmesinin kabul edilemez olduğunu kaydeden Ekin Yeter, "Herkes bilmektedir ki, içinde bulunduğumuz rejim barış ve demokratik toplum sürecine uygun değildir. Ahlaki politik topluma uygun değildir. İşte bu yüzden yürüyoruz" dedi. Barış ve Demokratik Toplumu inşa etmenin umudu ile yürüdüklerini kaydeden Ekin Yeter, "Haklıyız, taleplerimiz meşru ve hukuki taleplerdir. Bu mücadele bu sürecin başlamasını sağladı. Bu mücadele bu süreci geliştirecek. Ve Sayın Öcalan ve arkadaşları da özgür bir şekilde mücadele edecek" diye konuştu.    Yürüyüşte yer alan avukatlar açıklamanın ardından  cezaevindeki kadınlarda selamları götürmek için içeri girdi.    Açıklamanın ardından kadınlar özgürlük halayına durdu.