Vartinîs katliamında yaşamını yitirenler anıldı: Barış için geldim 2025-10-03 17:16:50   MÛŞ -  Vartinîs Katliamı'nda tüm ailesi katledilen ve kendisi şans eseri kurtulan Aysel Öğüt, yapılan anma etkinliğinde, "Ailemin hiçbir suçu yokken ailemi yakarak öldürdüler. En büyüğü 12 en küçüğü 3 yaşındaydı kardeşlerimin. Ben ilk defa evin önünde anmaya geldim. Barış için geldim” dedi.    Mûş'un Têlî (Korkut) ilçesine bağlı Vartinîs beldesinde Öğüt ailesinin evi "örgüte yardım" iddiası ile 3 Ekim 1993’te ateşe verildi ve 7 çocuk olmak üzere toplam 9 kişi yakılarak katledildi. Vartinis Katliamı olarak anılan olayda baba Nasır Öğüt, anne Eşref Öğüt, çocukları Sevda, Sevim, Mehmet Şakir, Mehmet Şirin, Aycan, Cihan ve Cinal Öğüt yaşamını yitirdi. Ailenin çocuklarından en küçüğü 2, en büyüğü ise 14 yaşındaydı. Aileden sadece Aysel Öğüt o gün evde olmadığı için şans eseri kurtuldu. Vartinîs Katliamı'nın 32'inci yıldönümü kapsamında, müzeye dönüştürülen yanan ev ziyaret edilerek, hayatını kaybedenler anıldı. Anma programına Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il ve ilçe örgütleri ile DEM Parti Grup Başkanvekili ve Mûş Milletvekili Sezai Temelli ve Bêdlîs Milletvekili Hüseyin Olan da katıldı.   Vartinîs Belediyesi önünde bir araya gelen kitle, Türkçe ve Kürtçe yazılı “Em ê komkûjiya Vartînîsê ji bîrnekin û nedin ji bîrkirin” yazılı pankartı açtı. Valiliğin yasağını ve pankart üzerinde yazılı “katliam” sözcüğünü bahane eden jandarma yürüyüşe pankartla izin vermeyeceklerini söyledi. Pankartla yürüyeceklerini belirten kitlenin direnişi ardından yürüyüş gerçekleştirildi.     Buradan katliamın yapıldığı ve sonradan müzeye dönüştürülen evin önüne gelen kitle basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada konuşan DEM Parti Mûş İl Eşbaşkanı İlyas Aslan, katliama şahitlik edenlerin bile yaşananları zorla anlatabildiğini belirtti. Anma programı için yapmak istedikleri yürüyüşün engellenmesine tepki gösteren İlyas Aslan, “Böylesi bir süreç yürürken zaman aşımına uğrayan bu davanın yargılama sürecinin yeniden başlanmasını talep ediyoruz” dedi.   ‘Umarım adalet yerini bulur’   Mûş Baro Başkanı ve aynı zamanda katliam davası avukatı Kadir Karaçelik, dava süreci boyunca cezasızlık politikasının her türlü metoduyla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Dava sürecinden bahseden Kadir Karaçelik, “Dava süreci boyunca hak arama sürecimiz bir çileye dönüşmüştü. Dönemin Hasköy Jandarma Komutanının net bir şekilde faili olduğunun altını çizdiler. Biz bu kişinin elini kolunu sallayarak aramızda dolaşmaması için talepte bulunduk. Ancak bu talebimiz reddedildi. Vartînîs bir insan hakları davasıdır. Yaşam hakkı ihlali davasıdır. An itibariyle dosya AYM önünde incelemeye gönderildi. Umarız bu hukuksuzluk sona erdirilir adalet yerini bulur” ifadelerini kullandı.    'Aysel Öğüt ilk kez evin önünde'    Aileden hayatta kalan tek kişi olan Aysel Öğüt, mücadelelerine devam edeceklerini belirterek ”Ailemin hiçbir suçu yokken ailemi yakarak öldürdüler. En büyüğü 12 en küçüğü 3 yaşındaydı kardeşlerimin. Ben ilk defa evin önünde anmaya geldim. Barış için geldim” ifadelerini kullandı.    'Aynı zihniyet devam ediyor’   Vartînîs katliamının 1990’lı yılların en karanlık katliamlarından biri olduğunu söyleyen Hüseyin Olan, “Bir katliam anması için buraya geldik ancak gördük ki 32 yıl önceki zihniyet hala devam ediyor. Unutun diyorlar. Biz Kürdistan’da yaşanan hiçbir katliamı unutmayacağız. Bu katliamın aydınlatılması elzemdir” dedi.    Açıklamada son olarak konuşan Sezai Temelli, “Çok derin bir acı. Bu acının dinmesi ve unutulması mümkün değil. Biz var olduğumuz sürece adaleti aramaya devam edeceğiz. Asla unutmadık, takipçisi olduk. Sadece Vartînîs değil. O kadar acı var ki bu coğrafyada çünkü karşımızdaki ceberut devlet Kürt halkına asimilasyon katliam tarihini miras bıraktı. Ama asla bu dili, kimliği, kültürü yok edemediler. Vartînîs ve tüm bu coğrafya bu tarihe dile kültüre sahip çıktı ve asimilasyon politikalarını çöpe attı, boşa çıkardı. Buradayız ve var olmaya devam edeceğiz. Bu katliamlar imha politikalarının sonucudur. Bir evde tüm aileyi yakmak bu vahşetin tezahürüdür. Unutmayacağız ki adalet ve özgürlük mücadelemiz her geçen gün büyüsün” dedi.   ‘Bir daha vartinîs ve roboski yaşanmasın’   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na değinen Sezai Temelli, “Sayın Öcalan, demokratik toplum süreciyle artık var olan ve Kürdün varlığının yok edilemeyeceği bir güce sahip olmuş halka yeni yol açmıştır. Barış mücadelesi verdiğimiz gibi demokratik toplum mücadelesi de vereceğiz. Bir demokratik toplum inşa edeceğiz ki artık bir katliam yaşanmasın, kimse varlığımızı ve kimliğimizi silmeye kalkmasın. Kendi öz örgütlülüğümüz var etme zamanıdır. Bu coğrafyada kendi kimliğimiz ve kültürümüzle mücadele edeceğiz. Demokratik cumhuriyeti inşa edeceğiz. Edeceğiz ki, bu coğrafyada kendi kimlik ve kültürümüzle yaşayabilelim ki Vartînîs ve Roboskî gibi katliamlar yaşanmasın. Bu yol 3’üncü yoldur. Bugüne bu mücadelemizle geldik bugünden sonra da bu mücadeleyle demokratik toplum ve cumhuriyeti inşa edeceğiz” dedi.   Konuşmaların ardından müze ziyaret edildi.