Katledilen Gülistan Özdemir’in annesi: Barışta ısrarcıyız 2025-07-14 09:04:16   Elfazi Toral   İSTANBUL – Polisler tarafından katledilen Gülistan Özdemir’in annesi Emine Özdemir, yaşanan tüm acılara ve tüm katliamlara rağmen hâlâ “Biz intikam konusunda değil, barışta ısrarcıyız” dedi.   İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan Çarşamba Mahallesi’nde, 13 Şubat 1998 yılında polisler tarafından yapılan bir operasyonda Gülistan Özdemir ile bir arkadaşı Hamdi Salgın katledildi. Emine Özdemir, kızı Gülistan Özdemir’in katledildiği günden bu yana hem kızına hem de mücadeleye olan bağlılığını sürdürüyor.    Polisler tarafından katledilen Gülistan Özdemir’in annesi Emine Özdemir, JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.   ‘Gülistan Özdemir polisler tarafından katledildi’   Mêrdîn Midyadlı Emine Özdemir ve ailesi, 40 yılı aşkın süredir İstanbul’da yaşıyor. Ekonomik nedenlerle İstanbul’a taşındıklarını belirten Emine Özdemir, köy yaşamını özlediğini ve o hayatı daha anlamlı bulduğunu söyledi. Yıllarca devlet şiddetiyle yüz yüze geldiklerini ifade eden Emine Özdemir, İstanbul’a geldiklerinde çocuklarının henüz küçük olduğunu dile getirdi. Emine Özdemir devamında kızı Gülistan Özdemir’in nasıl katledildiğini şu sözlerle hatırlattı: “Biz İstanbul’a geldiğimizde kızım Gülistan henüz 11 günlüktü ve şehit düştüğünde 16 yaşındaydı. Kızım bir tekstil fabrikasında çalışıyordu. Öğlen vakitlerinde ben evde öğlen yemeğini hazırlıyordum. Kızım da arkadaşıyla birlikte o sırada evdeydi. O sırada onlarca polis evimize baskın düzenledi. Ve evimizi ateşli silahlarla dakikalarca taradılar. Kızım orada arkadaşıyla birlikte şehit düştü. Geriye kalan bütün ailemi de gözaltına aldılar. Günlerce gözaltında kaldık. Bize işkence ettiler.”   Her bayram kızının başında   Kızının cenazesinin polisler tarafından kaçırıldığını kaydeden Emine Özdemir, “Kızımın cenazesine günlerce ulaşamadık. Sonra Küçükçekmece’de bulunan Kanarya Mezarlığı’nda defnedildiğini öğrendik. O gün bugündür her bayramda kızım Gülistan’ın mezarını yoğun bir ilgi ve katılımla ziyaret ediyoruz. Diğer kızım Gülseren de gitti. Gülistan şehit düştükten 4 ay sonra Gülseren’i tutukladılar. 14 yıl cezaevinde kaldı. Daha sonra tahliye oldu. Tahliye olduktan sonra anneannesini görmek istediğini söyleyip Kürdistan’a gideceğini söyledi. ‘Anneannem beni büyütmüş, ben onun mezarını ziyaret etmeye gideceğim’ deyip gitti ve bir daha kendisinden haber alamadık. Şu an nerede, ne yapıyor, hiçbir bilgimiz yok” diye belirtti.     ‘Uzattığımız barış eli havada kaldı’   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısını anımsatan Emine Özdemir, “Tek dileğimiz, barışın sağlanması ve çocuklarımızın ölmemesi. Sadece bizim çocuklarımız için söylemiyorum bunları. Ne Kürt ne de Türk çocukların ölmesini istemiyoruz. Ne Türk anneleri ne de Kürt anneleri artık ağlamasın. Gençlerimiz artık şehit düşmesin. Her iki taraftan da bu savaşın durmasını istiyoruz. Tek umudumuz barışın sağlanmasıdır. Yıllarca uzattığımız barış eli havada kaldı. Biz barış için elimizi her zaman uzattık, bundan sonra da barış için elimizi uzatacağız. Sadece Gülistan tek değil, milyonlarca Gülistan var. Çok fazla şehit var. Artık kan dökülmesin. Artık hiçbir annenin canı acımasın, ağlamasın. Cezaevinde bulunan bütün siyasi tutsakların da serbest bırakılmasını canı gönülden istiyoruz. Her iki tarafın da onurlu bir barış zeminini sağlaması gerekiyor” sözlerine yer verdi.    ‘Kürt anneleri intikam istemiyor’   Son olarak Emine Özdemir şu ifadeleri kullandı: “Herkes için onurlu bir barış talebimiz var. Bizim çocuklarımız katledildi, şehit düştü ama biz bir gün bile buna karşı intikam alalım demedik. Çok kayıp verdik. Biz intikam değil, barışı istiyoruz. O kadar acılara maruz kalmamıza rağmen hala barışta ısrarcıyız. Hiçbir yerde bir Kürt annesi intikam kelimesini ağzına almadı. Kürt anneleri intikam istemiyor. İntikam peşinde değil, barışın peşinde olduk. Bizim canımız yandı, başka hiç kimsenin canı yanmasın. Özellikle Türkiye halklarına seslenmek istiyorum; savaştan yana değil, barıştan yana olmaları gerekiyor. Savaşın son bulması, barışın sağlanması için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor.”