ÖHD Riha Eşbaşkanı: Umut hakkının uygulanması şart 2025-05-22 09:04:20     Derya Ren   RIHA - Umut hakkı ve Türkiye’nin atması gereken adımlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan ÖHD Riha Şube Eşbaşkanı Gül Fehime Binici, Türkiye’nin umut hakkına dair düzenleme yapması gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin her şeyden önce Kürtlerin varlığını kabul etmesi gerekiyor” dedi.   Kürdistan ve Türkiye cezaevlerinde devam eden tecrit ve izolasyon uygulamaları her geçen gün daha da derinleşirken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 18 Mart 2014 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a şartlı tahliye hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini “umut hakkı” ilkesi gereğince Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3’ncü maddesine (AİHS) aykırı buldu. Bu noktada düzenleme yapmasına karar verdi. Ancak bu zamana kadar Türkiye herhangi bir düzenleme yapmadı.   Başvurular yanıtsız bırakıldı    Türkiye’nin düzenleme yapmamasına dair hukuk örgütleri başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları ve birçok siyasi partiler, bu konuda çağrı yapmaya devam ediyor. Çağrı yapan hukuk örgütlerinden biri olan Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek için toplu bir şekilde başvuru da bulunsa da başvuruları cevapsız bırakıldı.   Umut hakkına dair tartışmalar gündemde ki yerini korurken, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yapmış olduğu “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrasında gelişen süreçle birlikte umut hakkı daha çok önemimi ortaya çıkardı. Konuya dair JINNEWS’e konuşan ÖHD Riha Şube Eşbaşkanı Gül Fehime Binici, umut hakkının önemine vurgu yaparken, Türkiye’nin umut hakkıyla birlikte Kürt halkının varlığını kabul etmesinin elzem olduğunu vurguladı.   ‘Herhangi bir adım atılmadı’   Avrupa Konseyi’nin Eylül ayında Umut hakkına dair Türkiye’ye süre verdiğini hatırlatan Gül Fehime Binici, Türkiye’nin umut hakkına dair düzenleme yapması gerektiğini noktasında Avrupa Konseyi’nin böylesi bir süreyi verdiğini belirtti. Gül Fehime Binici, “Şuana kadar Türkiye tarafından somut bir adım katılmadı. Buna dair 2014-2016 süreçlerinde verilen yasa önerileri de vardı. Ancak bu zamana kadar herhangi bir adım atılmadı. Devlet umut hakkına dair bir düzenleme yaparsa; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan kişilerin durumunda da bir değerlendirme yapılır” ifadelerini kullandı.   İGK ve umut hakkı    Umut hakkının yanı sıra İdare ve Gözlem Kurul’larının kaldırılması gerektiğini sözlerine ekleyen Gül Fehime Binici, “Bu kurullar kişilere koşullu tahliye kararı gelmesine rağmen tahliye edilmiyorlar. İşte kurullar tahliyesi gelen kişilere ‘PKK hakkında ne düşünüyorsunuz?’ Ya da ‘Abdullah Öcalan hakkında ne düşünüyorsun?, ideolojik olarak neredesin?’ gibi sorular soruyor. Ya da tarafsız koğuşa geçme ile tehdit ediyorlar. Bu nokta da idari ve gözlem kurullarının kaldırılması gerekiyor. Aynı şekilde umut hakkının uygulanması gerekiyor. Türkiye’de umut hakkının uygulanması ve İdari Gözlem Kurullarının kaldırılması Türkiye’de değişim ve dönüşümün yaşandığını somut olarak söyleyebiliriz” diye konuştu.   ‘Türkiye'nin, çağrı kapsamında hareket etmesi gerekiyor’   27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yapmış olduğu “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na dikkat çeken Gül Fehime Binici, devletin çağrıdan sonra herhangi bir adım atmamasını hatırlattı. Gül Fehime Binici, son olarak şunları söyledi: “Türkiye’nin her şeyden önce Kürtlerin varlığını kabul etmesi gerekiyor. Türkiye Kürtlerin varlığını kabul ettikten sonra Kürtlerin anayasal haklarını sağlarsa; bununla birlikte umut hakkı ile ilgili düzenlemelerin yapılması da daha kolay olacaktır. Türkiye, çağrı kapsamında hareket etmesi gerekiyor.”