Çiğdem Kılıçgün Uçar: Çözümde herkes söz sahibi olmalı 2025-02-04 13:37:43   MÊRDÎN – Mêrdîn’de gerçekleştirilen halk buluşmasında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kürt sorununun demokratik çözümü herhangi bir partiyi iktidara taşımak için yapılan bir tartışma değildir, olmamalıdır. Dolayısıyla bizim esasımız kendimizle birlikte bu ülkede, bu coğrafyada yaşayan halkların geleceğini, halkın özne olduğu bir mücadeleyi, yani yürütmekten vazgeçmediğimiz demokratik siyaseti büyütmek olacaktır” dedi.    Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından “Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları” kapsamında Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde halk buluşması gerçekleştirildi. Qoser (Kızıltepe) ilçesinde bir düğün salonunda gerçekleştirilen buluşmaya siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile yurttaşlar katıldı.   Toplantı, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu ile başladı.   Ardından DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar söz aldı. Orta Doğu’da yaşanan savaş ve gelişmelere işaret eden Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürt halkının kendi haklarını kendi geleceğini hangi ilkeler çerçevesinde yürüteceğini konuştuklarını söyledi. Türkiye’de uzun yıllardır tüm iktidarların Kürt Sorunu’nu araçsallaştırdığını kaydeden Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Geldiğimiz aşamada çok daha farklı ve kritik bir dönemdeyiz. Hatırlarsınız önce ‘Kürtler Türk’tür’ denildi. Tutmadı. Sonra ‘hepimiz kardeşiz’ denildi, o da tutmadı. Şimdi de bir ‘Kürt sorunu yoktur’ diyorlar. Ulus devletin tekçiliği ile herkesin Türk, herkesin Sünni, herkesin erkek olduğu bir sistemi yeniden ayakta tutmaya çalışıyorlar. Biz ne diyoruz? Bu ülkede bunca özgürlük mücadelesi, demokrasi mücadelesi varken, halkların haklı taleplerinin hayat bulacağı bir ülkenin, bir yaşamın, bir geleceğin mümkün olduğunu söylüyoruz. Bunun mücadelesini yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.     ‘Meclise terk edilecek bir süreç değil’    MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin DEM Partililere el uzatması ardından yaşanan gelişmeler ve DEM Parti İmralı Heyeti’nin PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmelere değinen Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kürt sorununda demokratik, kalıcı ve onurlu bir barış sadece Meclis’teki kürsülerde konuşularak ve talepte bulunarak, hayata geçirilebilecek bir süreç değil. Dünyada çok denetimler, birçok ülkede ciddi emek verilerek ortaya çıkan barışlar, açığa çıkan çözümler var” dedi.   ‘Kürt meselesini esaslı bir şekilde konuşmaya ihtiyaç var’   Kuzey ve Doğu Suriye ile Rojava’da bütün dünya için bir örnek modelin ortaya çıktığına dikkat çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Suriye’de halklara reva görülen HTŞ oldu” dedi. Türkiye’nin HTŞ Lideri Colani ile yapacağı görüşmeye değinen Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Suriye Demokratik Güçleri’nin Komutanı Mazlum Abdi’yi çağırmanın önündeki engel nedir? Hiçbir engel yok. Dolayısıyla Kürt sorununu esaslı bir şekilde konuşmaya ihtiyaç var. Kim esaslı konuşmayı yapacak? Önce Meclis’teki siyasi partiler yapacak. Bu, sadece iktidar tarafından yürütülebilecek bir süreç değil. Oraya terk edilebilecek bir süreç değil. Sadece bizim taleplerimizin dillendirileceği bir süreç de olmaması gerekiyor” diye konuştu.    ‘Sayın Öcalan Meclisi adres gösteriyor’    Kürt kimliğinin tanınmasından 1924 yılında Meclis’te vazgeçildiğine vurgu yapan Çiğdem Kılıçgün Uçar, “O nedenle Sayın Öcalan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni en önemli adres olarak gösteriyor. Diyor ki; ‘Kürtlerin yok sayıldığı merkez orası olduğu için geri dönüp, ortak ittifak ile yürüttüğümüz mücadele tarihine bakın, Meclis’te büyün siyasi partilerin görüşleri ile önerileri ile hakkaniyetli mücadelesi ile bu sorunun çözümünde her birimiz ortak pay sahibi olalım. Her birimiz ortak emek sahibi olalım.’ Bu zor değil arkadaşlar. 22 yıllık AKP iktidarında ve sonrasında oluşturulan AKP-MHP iktidarında Kürt sorununun çözümünün mümkün olmadığı topluma empoze edilmeye çalışıldı. Kürdistan’da ayrı bir hukuk, özel savaş hukuku, tecrit rejimi, kayyım rejimi başat siyaset haline getirildi” ifadelerini kullandı.    ‘26 yıldır neden Sayın Öcalan tecritte?’    İktidarın uygulamaları ile Türkiye’nin tamamının nefessiz bırakıldığını ifade eden Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürtlere reva görülen cezaevlerinin tüm Türkiye’yi etkisi altına aldığını belirterek, kaynağını İmralı’da uygulanan sistemden aldığını söyledi. Kuzey ve Doğu Suriye’de açığa çıkan iradeyi tanımayarak, HTŞ’nin tanınmasının Suriye’de halkların lehine olmadığını vurgulayan Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürt Sorununun çözümünün mümkün olmadığını söyleyenlere cevap olunması gerektiğini dile getirdi. Özgürlük ve ortak yaşam iradesi adına mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Çiğdem Kılıçgün Uçar, devletin İmralı’yı adres olarak görmek zorunda kaldığını dile getirerek, “Bugün ihtiyaç duyulan başlık, 100 yıldır Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu başlıktır. O zaman 26 yıldır neden Sayın Öcalan tecritte? 26 yıldır neden barışa dair kapattığı sözlere herkes gözünü, kulağını kapattı? Bugün neden sadece kendisinden bir beklenti var? Çünkü Kürt sorunu tarihi bir sorun. Kürt sorunu bu ülkenin geleceğinde en kritik noktada olan sorunlardan birisi. Evet, artık çözülmesi gerekiyor. Türkiye’de yaşanan bu soruna bütün siyasi partilerin, bütün aydınların, yazarların, bu ülkenin geleceğinde karanlığı değil, aydınlığı görmek isteyen herkesin söz sahibi, pratik sahibi olması gerekiyor” dedi.    ‘Demokratik siyaseti büyüteceğiz’    Özgürlük ve demokrasiyi, barış talebini nasıl büyütecekleri ile Abdullah Öcalan’ın elini nasıl güçlendireceklerini konuşacaklarını kaydeden Çiğdem Kılıçgün Uçar, Kürt halkının Kürdistan’ın tamamında demokrasinin öncüsü olduğunu ortaya koyduğunu belirterek, şunları söyledi: “O yüzden bugün Türkiye’de bu tartışmayı yeniden yapıyoruz. İstiyoruz ki; bu tartışma televizyon kanallarında yürütülen, esasından koparılan, nereye hizmet ettiği konusunda farklı farklı görüşleri sunan bir yere evirilmesin. Kürt sorununun demokratik çözümü herhangi birini yeniden Cumhurbaşkanı yapmak için araçsallaştırılacak bir mesele değildir. Kürt sorununun demokratik çözümü herhangi bir partiyi iktidara taşımak için yapılan bir tartışma değildir, olmamalıdır. Kürt sorununun demokratik çözümü bu ülkede yaşayan halklara, bu ülkede yaşayan emekçilere, bu ülkede yaşayan kadınlara özgür, eşit yaşamı sunmak için bir çabayı istiyor. Dolayısıyla bizim esasımız kendimizle birlikte bu ülkede, bu coğrafyada yaşayan halkların geleceğini, halkın özne olduğu bir mücadeleyi, yani yürütmekten vazgeçmediğimiz demokratik siyaseti büyütmek olacaktır.”    Açıklamanın ardından buluşma, basına kapalı bir şekilde katılımcıların değerlendirmeleri ile devam etti.