Rojin'in ailesi: Dosyanın kapatılmasına izin vermeyeceğiz 2024-10-17 13:38:26     Gülistan Gülmüş    AMED - Rojin Kabaiş'in, “İntihar etti” iddialarının asılsız olduğunu söyleyen annesi ve halası, Rojin’in katledilerek kaybettirildiğine dikkat çekti. Devletin kadınları korumadığına işaret eden aile, “Otopsinin üstünü örtüp, dosyamızı kapatmasınlar” dedi.   Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği birinci sınıf öğrencisi olan 21 yaşındaki Rojin Kabaiş, 27 Eylül Cuma günü kayboldu. Kaybolmasının ardından 18 gün sonra Mollakasım kırsal mahallesi sahilinde Rojin’in cenazesine ulaşıldı. Otopsi işlemlerinin ardından cenaze, dün sabah saatlerinde Amed’e ulaştırıldı ve Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesindeki Yeniköy Mezarlığı’nda defnedildi. Otopsi işlemleri sırasında vücudunun çeşitli kısımlarında darp izlerine rastlanmasına rağmen, ailesine "intihar" ettiği söylendi. Otopsi raporunun sonuçları ise Van Barosu’na verilmedi.   Rojin’in taziyesinin ikinci gününde mikrofon uzattığımız annesi Aygül Kabaiş ve halası Özlem Kağanarslan sürece ve sonraki aşamalarda neler yapacaklarında dair konuştu.   ‘Ona ne olduğunun ortaya çıkmasını istiyoruz’   Rojin’in annesi Aygül Kabaiş, kızının yaşamını yitirmesiyle ilgili olarak yurt yönetiminin, geç haber vermesine dikkat çekerek, otopsi raporlarının kendileriyle de paylaşılmasını talep etti. Kızının “intihar etti” iddialarının asılsız olduğunu belirten Aygül, “18 gün boyunca orada kaldık ve hiçbir şey bulamadık. Kızımı sağ görmek istiyordum, ama meğer kızımı öldürüp suya atmışlar. Kim ne yaparsa yapsın, onun hakkını aramaya devam edeceğim. Bunu kim yaptıysa ortaya çıksın. Kızım intihar etmedi, öyle bir şey yok. Biri onu kaçırmış olmalı. Bana onun yüzünü gösterdiler, yüzü kötü durumdaydı. Kızımı okula gönderdim, ancak kızımın yurda gelmediğini bize geç haber verdiler. Bizi arayıp deselerdi, ‘kızın yurda gelmedi’ saat 23'te aramasalar bile 24'te arayabilirlerdi. Neden sabah haber verdiler? Bu konuda şikayetçiyim. Otopsi raporunu da bize versinler. Neden vermiyorlar? Ne olduğunu öğrenmek istiyoruz. Daha ne kadar kadınları, kızları katletmeye devam edecekler? Daha ne kadar annelerin yüreklerine acı koymaya devam edecekler? Üç gündür bunu öğrendiğimizden bu yana neler hissettiğimizi biliyorlar mı? Ona ne olduğunun ortaya çıkmasını istiyoruz. Böylelikle biraz rahatlamış olacağız” ifadelerini kullandı.   ‘Haydi kızlar okula’ deyip kızlarımızı korumadılar   Zorlu bir süreçten geçtiklerini vurgulayan Rojin'in halası Özlem Kağanarslan, devletin kadınları korumadığını ve kadınları “3 çocuk doğurun” diyerek ev kadını olmaya hapsettiğini ifade etti. Özlem, taziye kurulduğundan itibaren yas evinin etrafını saran TOMA’lara işaret ederek, “Kadınlar kaybolduğunda neden orada olmadınız?” diye sordu. Özlem, “Biz sadece Rojin’in değil, tüm kadınların davacısı olacağız. Bu kadınlar neden kayboluyor? Bir zamanlar ‘Haydi kızlar okula’ demişlerdi. Biz de kızlarımızı okula gönderdik. Peki neden kızlarımız okulda kayboldu, neden korumadılar? Babasına 17 saat sonra haber verildi. Yurttan şikayetçiyiz. Gülistan Doku gibi, Rojin de yurtta kayboldu. Ciğerimiz yandı. ‘Haydi kızlar okula’ deyip kızları korumayanlar şunu iyi bilsin ki, onları hiç korumadınız. Siz, ‘Haydi kadınlar üç çocuk doğurun’ dediniz. Peki Narin’i, Sıla’yı savundunuz mu? Bugün burada TOMA’larla yasımızın yanında durmuşlar. Orada neden durmadınız? Biz Rojin’i değil, sadece cenazesini bulduk. Rojin’in bulunduğu ve kaybolduğu yer arasında bir bağlantı yoktu. Onun telefonunun bırakıldığı yere Rojin değil, başkaları bıraktı. Kimse bizi kandırmasın. Otopsinin üstünü kapatıp dosyamızı kapatmasınlar. Bizler adım adım dosyamızın peşine düşeceğiz. Kimse intihar demesin. Ellerini kadınların üzerinden çeksinler. Bizler, hain erkekleri annelerin ahında ve gözyaşlarında boğacağız. Kirli ellerini 8 yaşındaki çocuklara kadar uzattılar, 21 yaşındaki Rojinlerin üstüne geldiler” dedi.    ‘Ellerini kadınların üzerinden çeksinler’   Devletin kadınları korumadığını vurgulayan Özlem, erkeklerin de kadınları anlamaları gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Kadınlarımız çok dirençli, kendilerini de çok iyi ifade ediyorlar. Rojin için sokaklara çıktılar. Kadınların arkasında bir devlet yok. Eğer bir daha seçimler için sandık kurarlarsa, biz kadınların gitmemesi gerekiyor. Çünkü bizim bir devletimiz yok, biz korumasızız. Rojin’i oraya güle oynaya götürdüler. Van Gölü'nde fotoğraf çektiler. Kardeşim ve eşi eve bile gelmeden kızlarını aramaya gittiler. Bu zulüm nasıl unutulacak? Devlet ne gerekiyorsa onu yapsın. Çocuklarının arkasından ağlayan bir anne daha görmek istemiyoruz. Kendilerinden utansınlar, ellerini kadınların üzerinden çeksinler. Sadece Rojin değil; Rojin, Gülistan, Narin, Sıla ve aklımıza gelmeyen daha pek çok isim var. Erkekler de, ‘Biz bir annenin çocuğu, bir kadının kardeşiyiz’ diyerek kadınlar için bir şeyler yapmalı.”