Tutsaklardan STÖ’lere çağrı: Tecride karşı sessiz kalmayın 2023-12-19 09:07:04   Rojda Aydın   HABER MERKEZİ - Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan 6 tutsak,  STÖ’lere gönderdiği mektupta, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı sessiz kalmayarak, başlatılan kampanyada aktif bir rol almaları çağrısında bulundu.         Ağırlaştırılmış mutlak tecritle beraber yoğun hak ihlallerinin yaşandığı İmralı Adası’nda PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde 15 Şubat 1999 tarihinden bu yana tecrit ağırlaştırılıyor. 33 aydan bu yana ise kendisinden hiçbir haber alınamıyor. Türkiye ve Kurdistan cezaevlerinde bulunan tutsaklar Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü talebiyle 27 Kasım’dan bu yana cezaevlerinde dönüşümlü açlık grevinde. Açlık grevleri 23’üncü günde devam ediyor.   Öte yandan aynı taleple Wan, Amed, Şirnex başta olmak üzere birçok kentte “Adalet Nöbetleri” başlatılarak, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğün sağlanması gerektiği bir kez daha vurgulandı.  Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Şilan Yılmaz, Guli Daşçı, Gulan Elma, Melek Evren, Selma Yılmaz, Perihan Karaman ve Filiz Işık sivil toplum örgütlerine (STÖ) gönderdikleri mektupta tecride karşı sessiz kalmayarak, aktif bir rol almaları çağrısında bulundu.   Mektupta şu ifadeler yer aldı:    “Başta tüm siyasi tutsaklar olarak çalışmalarınızda başarılar diliyoruz. Sizlerin de bildiği gibi Kürt halkı amansız bir mücadele veriyor ve eşitlik, özgürlük haklarımızın çözümü için yıllardır bedeller ödüyoruz. Bugün T.C.'nin içerde ve dışarda yaşadığı tüm sorunların kaynağı olan Kürt sorunundaki çözümsüzlük politikaları ülkeyi ağır toplumsal, siyasal, ekonomik ve ekolojik bir felaketin eşiğine getirmiştir.    Ülke derin bir krize sokuldu    Başta Kürt sorunu olmak üzere diğer tüm sorunların çözümüne dönük gerçekçi ve makul çözüm önerilerini ve projelerini 2013-2015 yılları arasında devlet ve hükümet yetkilileriyle paylaşan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerinde bugün ağır bir tecrit uygulanmaktadır. Demokratik çözüm süreci devlet içerisindeki yapıların güç ve iktidar savaşına-çekişmesine kurban edilemeyecek kadar önemli ve değerliydi. Ne yazık ki süreç sonra erdirilerek tekrardan kanlı ve çatışmalı bir sürecin önü açıldı. Türkiye halklarının güleceği, insanca barış içinde yaşama hakkı elinden alındı. Demokratik çözüm süreci sona erdirilerek ülke derin bir krize sokuldu.    Yeni bir sürece girdik   İmralı'da yürütülen tecrit artık tüm ülkeye, topluma yayılmış durumdadır. Bu mutlak tecrit altında tutulan sadece Sayın Öcalan değil, bu ülkenin demokrasisi, barışı ve hukukudur da aynı zamanda. Toplum bu tecride sessiz bırakılmış durumdadır. 1920'de kurulmuş olan TBMM'nin ve o dönem Mustafa Kemal tarafından Kürt halkının hakları her ne kadar verileceği söylense de ardımızda bıraktığımız bu yüzyılda bu sorun çözümden ziyade daha derin bir sorun haline getirildi. Ödemiş olduğu bedellerle her zaman barıştan yana olan Sayın Abdullah Öcalan ve Kürt halkı halen bu ısrarlı direnişini sürdürmektedir. Bundan dolayı bugün tüm cezaevlerinde başlamış olan dönüşümlü açlık grevi, halkın sorununun çözümü ve barış talebi ile yeni bir sürece girmiş bulunmaktayız.    Kürt sorununun çözümünde aktif rol alma ve katılım talebi    Kürt sorununun çözümü, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünden geçmektedir. Sizlerden de Sivil Toplum Kuruluşları olarak bu tarihi süreçte üzerinize düşen tüm görev ve sorumluluk ile Kürt sorununun çözümünde aktif bir rol ile katılmanızı bekliyoruz. Bu vesileyle yeni sürecin yoğun temposu içerisinde yapacağınız tüm çalışmalarda başarılar diliyor ve sizleri selamlıyoruz.”