‘Devlet kayyımlar eliyle kendi kültürünü yaymak istiyor’ 2023-10-25 09:02:05     AMED - Kayyım atamalarıyla Kürt halkının iradesinin gasp edildiğini ifade eden Bismil Belediye Eşbaşkanı Gülşen Özer, atanan kayyımların Kurdistan’da istedikleri amaca ulaşamadığını belirtti.   İktidarın, Kürt halkına yönelik yıllardır devam eden baskı ve saldırıları uygulamalarından biri olan kayyım atamaları 2016 yılından bu yana Kurdistan’da birçok sorunu beraberinde getirdi. 2016 ve 2019 yıllarında gerçekleştirilen kayyım atamaları ile seçilmişler görevlerinden alınarak hem halkın iradesi yok sayıldı hem de halka hizmet eden kurumlar işlevsiz hale getirildi. Kayyım politikasına dair konuşan Amed’de yerine kayyım atanan Bismil Belediye Eşbaşkanı Gülşen Özer ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Yenişehir İlçe Eşbaşkanı Zeynep Okan değerlendirmelerde bulundu.   ‘Devlet, kendi iktidarını korumak için kayyım atadı’   Devletin Kürt halkının iradesini tanımadığını ve kendi iktidarlarını korumak, yandaşlarını beslemek için kayyım atadığını belirten Gülşen, atamalarla Kürt halkının iradesinin gasp edildiğini söyledi. Gülşen, kayyımların hedefinde ilk olarak kadın kazanımları olduğunu dile getirirken, “Kadınların güçlenmesi, kadın kurumlarının oluşması, kadının kazanımları sistemi korkutmaktadır. Kayyımlar geldiğinde ilk hedef aldıkları kadın kazanımları, kadın müdürlükleri, kadınlık kooperatifleşmesi ve kadın dernekleşmeleridir.  Çünkü toplumu değiştiren kadındır” şeklinde konuştu.   ‘Kadın katliamları da bir politikadır’   Gülşen, kayyımların ilk olarak kadınları hedef almasındaki sebebini şu şekilde açtı: “Kadın bir yaratıcıdır. Yani çocuğu doğuruyor, yetiştiriyor, topluma kazandırıyor ve fikrini oluşturuyor. Kadınlar, bu toplumu bilinçlendirdiği, güçlendirdiği için kadından korkmuştur. Bu yüzden de güçlü kadının üzerine gidiyor, cezalandırıyor, sürgüne gönderiyor. Birçok mücadeleci kadın cezaevinde yaşamını bu yüzden sürdürüyor. İktidar, bir şekilde güçlü kadına el atıyor. Kadının bu mağduriyeti sistemin eliyle oluyor. Bugün kadınların katledilmesi de aslında bir politikadır. Bugün katiller cezaevlerinde 3 gün kalıp dışarı çıkmasaydı, güçlü bir yaptırım olsaydı eminim ki bu katliamlar da olmazdı.”   ‘İktidarın dili ve kültürüyle hizmet ediliyor’   İktidarın Kurdistan coğrafyasında Kürtlerin varlığına, diline dönük saldırıları kayyımlar eliyle yapıldığını aktaran Gülşen, “Kürtçe konuşabiliyorsun ama Kürtçe anadilde eğitim yok. Okullarda seçmeli ders olarak bile yok. İktidarın hedefi, bu toplumda Kürtlerin dilini ve kültürünü yok etmektir” dedi. Halkın, devletin Kürtlerin diline ve kültürüne yaptığı saldırıların birçok örneği olduğuna işaret eden Gülşen, devletin bu politikaları sonucu “Kendi dilinle değil benim dilimle düşüneceksin, kendi toplumuna, kültürüne değil bana ve benim kültürüme hizmet edeceksin” mesajını verdiğini kaydetti.   ‘Halkın kendi iradesinin oynanmasına izin verilmeyecek’   Gülşen, 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde halkın yine kendi iradesine sahip çıkacağını vurgularken, ne olursa olsun halkın, kendi iradesiyle oynanmasına ve gasp edilmesine izin vermeyeceğinin altını çizdi.   ‘Kürt halkı kayyımlarla cezalandırılıyor’   Kayyımın halkı cezalandırma yöntemi olduğuna dikkat çeken HEDEP Yenişehir İlçe Eşbaşkanı Zeynep Okan, kayyım atamaları ile toplumda bir kırılma yaşandığını belirtti. Eril zihniyetin kendini kayyımlarla daha fazla göstermeye başladığını söyleyen Zeynep, “Bizim bu topraklarda kadın mücadelesini ve kadının gücünü ortaya koyacak bir yapımız vardı. Fakat şu an kayyımlarla bu gücü kadından geri alma sistemi geliştirildi” dedi.