‘Kampanyanın hedefi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamak’ 2023-10-05 09:07:47         Rozerin Gültekin    İSTANBUL - “Bi Jin Jiyan Azadiyê Ber Bi Azadiyê Ve” şiarı ve “Jin Jiyan Azadî ile Özgürlüğe Doğru” sloganı ile startını verdikleri kampanyalarının hedefinin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamak olduğunu söyleyen TJA aktivisti Felek Erdem, tüm kadınları kapı kapı, mahalle mahalle gezerek yürütecekleri çalışmalarda omuz omuza mücadele etmeye çağırdı.   Tevgera Jinên Azad (TJA), “Bi Jin Jiyan Azadiyê Ber Bi Azadiyê Ve” şiarı ve “Jin Jiyan Azadî ile Özgürlüğe Doğru” sloganı ile 19 Eylül’de Şirnex’te, yeni bir kampanyanın startını verdi. 8 Mart tarihine kadar sürdürülecek olan kampanya başta 2 yıldır İmralı Adası’nda tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması olmak üzere kadın katliamları, doğa kırımı, özel savaş politikaları gibi yaşamın her alanına sirayet eden sorunlara dair çalışma ve çözüm ortaya koyacak.   TJA aktivisti Felek Erdem, kampanyalarına ilişkin JINNEWS’e konuştu.   Jin jiyan azadî’nin etrafında kenetlenecekler   6 ay boyunca temel gündemlerinin tecridin kırılması olacağını dile getiren Felek, Abdullah Öcalan’ın memleketi olması ve özel savaşın yoğun olarak yürütülmesinden dolayı Riha’da (Urfa), KDP’nin “ihanetine”, doğa kırımına ve savaşa dikkat çekmek için Şirnex’te, kadın mücadelesinin bütünlüğünü vurgulamak için de İstanbul olmak üzere 3 kentte kampanyalarının startını verdiklerini ifade etti. Felek, “6 ay boyunca kampanyamızı tecride, doğa ve kadın kırımına, kadına yönelik şiddete yani bir bütünen kadını ve toplumu ilgilendiren bütün savaş politikalarına karşı bir mücadele hattı yürüteceğiz. ‘21’inci yüzyıl kadın yüzyılı olacak’ söylemiyle mücadele ediyoruz. Evrenselleşen ‘jin jiyan azadî’ felsefesinin bu kadar yükseldiği bu dönemde, biz de erkek iktidarın başlattığı savaşların ve saldırıların en keskin olduğu bu süreçte Kürt kadın hareketi olarak onun etrafında kenetlenen bir kampanya başlattık” sözleriyle kampanyalarının amacını anlattı.    ‘Çözümün Abdullah Öcalan olduğunu söyleyeceğiz!’   Felek, Abdullah Öcalan ile müzakere edildiği süreçte toplumsal barışın oluştuğunu ve bunun yeniden sağlanması için de PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurguladı. “İktidar neden tecritte bu kadar ısrar ediyor?” diyen Felek, “Bütün kadın cinayetleri dosyalarında cezasızlık politikasında ısrar eden bir iktidardan bahsediyoruz. Bütün bu yaşananların tecritle bir bağlantısı var. İktidar bilinçli bir kadın, toplum istemiyor. Tecrit kırılırsa, fiziki özgürlük sağlanırsa ne olacağını biliyor. Toplumun ne kadar bilinçleneceğini, mevcut sistemi kabul etmeyeceğini biliyor. Ne sınır ötesi operasyonları, ne kadın katliamları, ne de tarikatların yöneteceği bir iktidarı kabul etmeyeceklerini biliyorlar. Biz her yerde çözümün adresinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olduğunu söyleyeceğiz.  Bunu deneyimledik. Eğer gerçekten krizlerin çözümünü isteyen bir iktidar varsa, yönünü nereye çevireceğini bilir. Ama halkının hiçbir yerde varlığının olmasını istemeyen, diline, kültürüne, doğasına, coğrafyasına tahammül edemeyen iktidar söz konusu” dedi.    Jin jiyan azadî ile mahalle mahalle çalışmalar   PKK Lideri’nin fikriyatı olan “Jin jiyan azadî” sloganı ile Kürt kadın hareketinin yıllardır mücadele ettiğini ve en son da Rojhilat’ta gerçekleşen direnişle beraber bu sloganın tüm dünyaya yayıldığını söyleyen Felek, bu nedenle de sloganlarının “Bi Jin Jiyan Azadiyê Ber Bi Azadiyê Ve” olduğunu belirtti. Felek, “Kadın mücadelesinin başladığı yıllardan itibaren kendini var eden ve kendini geliştiren bir felsefe olan ‘jin jiyan azadî’, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın gösterdiği bir perspektif. Türkiye’de ve dört parça Kurdistan’da bu felsefe slogan halinden çıktı, artık yaşam haline geldi. 6 ay boyunca jin jiyan azadî’yi bütün illere, mahallelere, evlere kadar götüreceğiz ve birlikte direnişi büyüteceğiz. Kapı kapı, mahalle mahalle yürüteceğimiz bir çalışma gerçekleştireceğiz. Özel savaşla ilgili bilgilendirme çalışması yürüteceğiz. Özel savaşı, tecridi ve bütün toplum kırımlarını anlatacağımız 6 aylık bir bilinçlenme, bilinçlendirme ve örgütleme çalışmalarımız olacak. Önümüzdeki 25 Kasım’da kadınlar olarak sesimizi ve zılgıtlarımızı daha da yükselteceğiz” ifadeleriyle kampanyaları kapsamındaki çalışmalarını ele aldı.   Hedefleri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamak!   Yaşamın her alanına dair çalışma yürüteceklerinin altını çizen Felek, doğa ve kadın kırımının aynı zihniyet sonucunda ortaya çıkmasından dolayı “Demokratik, kadın özgürlükçü ve ekolojist paradigma” ile mücadele edeceklerinin mesajını verdi. Öte yandan dünyanın her yerinde erkek-devletlerin başlattığı savaşlar olduğunu aktaran Felek, “Savaşlardan da en fazla zarar gören kadınlar, çocuklar ve katledilen doğa oluyor. Biz demokratik, özgür yaşam, özgür kadın için mücadele yürütüyoruz. Jin jiyan azadî felsefesini ve paradigmamızı yaşamsallaştıracağımız bir süreç olacak. Hedefimiz tecridi kırmak ve fiziki özgürlüğü sağlamak. Çalışmalarımız yaşamın her alanına sirayet edecek. Heyecanımız ve enerjimiz büyük. Her ne kadar saldırılar olursa olsun enerjimizden hiçbir şey kaybetmiyoruz. Gerekçelerimiz var olduğu müddetçe mücadelemizi yükselteceğiz” vurgusunu yaptı.   Kadın örgütlerinden kampanyaya destek   Mücadelelerinin yalnızca kampanya ile sınırlı kalmayarak sürekli olacağını dile getiren Felek, kadınlarla ortak mücadele hattını her geçen gün daha da büyüttüklerini ve kampanyalarına destek verildiğini paylaştı. Felek, “Ortak mücadele hattı ile Türkiye sahasından da kadınlarla yürüteceğimiz bir kampanya. Kampanyanın ilk startını verdiğimizde görüştüğümüz bütün kadın örgütlerinden de olumlu yaklaşımlar aldık. Kadınlar Birlikte Güçlü’den birçok kadın örgütü, feminist kadından dayanışma mesajı aldık. Bu 6 aylık bir süreç için mücadelenin yükseleceği bir süreçten de bahsedebiliriz” ifadelerini kullandı.   Omuz omuza mücadele çağrısı   Tüm kadınları kampanyaları etrafında buluşmaya çağıran Felek, “Sorunlar bütündür, mücadelenin de bütün olması gerekiyor. Hep birlikte vereceğimiz mücadelenin sonuç alacağına inanıyoruz. Kadın kırımının durduğu, doğanın katledilmediği, tecridin olmadığı bir yaşam mümkün. Bunun mücadelesini hep birlikte vermek gerekiyor. Zindanlardakilerin, kadınların, toplumun üzerindeki tecridi kaldırmaya yönelik bir mücadele hattının olması gerekiyor. Bunun için ortak mücadele çağrısında bulunuyorum. Tecridi kırmak sadece Kürt kadın hareketinin de sorumluluğunda olan bir şey değil. Bunun mücadelesi toplumsal olmalı. Muhaliflerin de, aydınların, gazetecilerin yani iktidarın saldırılarını kabul etmeyen bütün kesimlerin mücadele vermesi gerekiyor. Türkiyeli, feminist ve bütün kadınları ‘Jin jiyan azadî ile özgürlüğe doğru’ şiarıyla başlattığımız kampanyamızın etrafında birleşmeye ve omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz. Biz kadınlar olarak özgürleşmenin yolunu biliyoruz” sözleriyle seslendi.