‘Deprem vergilerinin halka geri ödenme zamanıdır' 2023-02-18 12:46:37     Melek Avcı    ANKARA - Geçtiğimiz günlerde kuruluşunun açıklandığı 98 kurum ve kuruluşun bir araya geldiği Ankara Deprem Dayanışma Platformu hakkında bilgi veren İHD Ankara Şube Eş Genel Başkanı Sevil Turgut, “Deprem vergilerini halka geri ödemenin zamanıdır. Ayrımsız, şartsız, koşulsuz depremzede insanlarımızın tüm sorunlarını insanlara yakışır bir şekilde çözmek zorundalar” dedi.   Merkez üssü Mereş’in Bazarcix (Pazarcık) ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat günü 7.7  ve 7.6 şiddetinde  iki büyük deprem geldi. Yaşanan depremde resmi verilere göre 39 bin 672 kişi yaşamını yitirdi.  Enkaz çalışmalarının başlatıldığı bölgede ise depremzedeler zorunlu göç yollarına düştü. Depremzedelerin en çok göç ettiği Ankara’da, yaşanan sorunlara çözüm oluşturmak için 98 kurum ve kuruluştan oluşan Ankara Deprem Dayanışma Platformu kuruldu. Perşembe günü kuruluşunu ilan eden platform, dayanışma çağrısı yaptı.   Platformda yer alan ve çağrıcı olan İnsan Hakları Derneği’nden (İHD) Ankara Şube Eşbaşkanı Sevil Turgut, kurulan platformun yapısını, amaçladıkları faaliyet alanları ve depremzedelerin durumuna ilişkin bilgi verdi.   ‘Ankara’daki tüm kurum ve kuruluşlar bir arada’   Depremin ilk 3 günü devletin bölgede olmamasını hatırlatan Sevil, arama-kurtarma çalışmalarının olmaması ve gönüllü gidenlerin çalışmalar için gereken ekipman eksikliğinden dolayı birçok insanın hayatını kaybettiğini belirtti. Sevil, “Ülkeyi büyük enkaza çeviren deprem hepimizin yüreğini yaktı. Deprem olduktan sonraki ilk 3 gün devletin sahada olmaması, arama-kurtarma çalışması yapmaması bizi üzüntüye boğdu. Ülkenin dört bir yanından dayanışma grupları bölgeye gitti ve elinden geleni, gücünün yettiğini yapmaya çalıştı. Fakat ellerinde malzemenin olmaması, enkazı kaldırmak için yeterli makinaların olmaması bir sürü insanımızın enkaz altında kalmasına yol açtı” dedi.   ‘Dilerim ki uzun ömürlü ve yaralara çözüm olur’   Depremden 3-4 gün sonra Ankara’ya zorunlu göçler başladığını dile getiren Sevil, “Ankara’daki tüm kurul ve kuruluşlar kendi içinde bir dayanışma ağı ördüyse de çok yeterli olamadı ki İnsan Hakları Derneği’nden bir ortak dayanışma çağrısı talebi geldi. Bizim çağrımız ile birlikte Ankara’daki siyasi partiler, dernekler, bütün kurum ve kuruluşlar sağ olsunlar çağrımıza cevap verdiler ve platform için geldiler. Ankara Deprem Dayanışma Platformu kuruldu. Dilerim ki uzun ömürlü ve yaralara çözüm olur” sözleriyle platformun nasıl kurulduğunu anlattı.   ‘Barınma ve sağlık sorunu acilen çözülmeli’   Depremin etkilediği nüfusun büyüklüğü itibari ile kurumların gücünü aşabilecek bir tabloda olduğunu belirten Sevil, devletin barınma ve sağlık sorununu acil olarak çözmesi gerektiğini vurguladı. Sorunun çözülmediği takdirde kurumların ellerinden geleni yaparak bunu da dayanışmayla çözmeye çalışacağını kaydeden Sevil, “Bu deprem platformu her kurumun kendi içinde yaptığı dayanışmayı daha ortaklaştırarak, özellikle de Ankara’ya gelen depremzedelerin sağlıkları, barınmaları, beslenmeleri, çocukların eğitimi, depremden kaynaklanan yaralarını sarmak adına kadınların, hastaneye sevk edilen yaralıların ve bütün depremzedelerin sorunlarına çözüm bulmayı hedefliyor. Bunu büyük bir dayanışma göstererek yürüteceğiz. Tabii bunu ne kadar yapabiliriz bilemiyorum çünkü bir taraftan da yıkım, kurumların gücünü de aşan bir noktada. Devletin çözmesi gereken büyük sorunlar var. Sağlık ve barınma sorununu çözmeleri gerekiyor. Yapmıyorlar ve yapmadıkları için kurumlar dayanışma ile üstesinden gelmeye çalışacak” ifadelerini kullandı.    Her konu için ayrı bir komisyon   Göçmenlere ve LGBTİ bireylere yönelik ırkçı ve ayrımcı şiddetin ortaya çıktığını ve buna tanık olduklarını kaydeden Sevil, kurulan dayanışma platformunun komisyonlara ayrıldığını ve buna ilişkin de bir komisyonu olduğunu aktardı. Sevil, platformun işleyiş şeklini şu sözlerle anlattı: “Platformda genel koordinasyon yürütmesinin dışında oluşturulan komisyonlar mevcut. Örneğin, barınma komisyonu, sağlık komisyonu, kadın komisyonu, göç ve çocuk komisyonu gibi. Bu komisyonlar kendi içlerinde çalışacaklar ve yürütme ile koordineli bir şekilde faaliyet gerçekleştirecekler. Onun dışında siyasi partilerden de platforma dahil olanlar var, onların da yani belediyelerin de olanaklarını kullanarak sorunlara çözüm üretmeye çalışacaklar.”    ‘Ortada bir devlet sorunu var’   Hedefledikleri bütün komisyonların kurulmasını neredeyse tamamladıklarını dile getiren Sevil, hala pek çok eksiklik de olduğunu ifade ederek bunların en başında barınma sorununun yer aldığını sözlerine ekledi.   Sevil şöyle devam etti: “Mesela Ankara’ya çok sayıda depremzede geldi ve çoğu yerleştirildi ama bu 3 günlük 5 günlük bir durum değil, bu yıllar sürecek bir durum. Bu nedenle devletin kesin çözüm bulması gereken konular bunlar. Platformun elinden geleni yapacağına inanıyorum fakat bir devlet sorunu var ortada. İlk andan sorunları çözmek için yola çıktık ama gerçeği söylemek gerekirse sonuçta devletin elinde olağanüstü bir güç var ve bu gücü kullanması konusunda da platformun mücadele etmesi gerekecek diye düşünüyorum.  Devlet kurumlarını ve bakanlıkları işlerini yapmaya zorlamak gibi bir görevleri olduğunu da düşünüyorum.”   ‘Terlikle gelen yurttaşlara evleri 8 bine kiralıyorlar’   Depremzedelerin barınma sorunu “korkunç bir durumda’ diye tanımlayan Sevil, kira fiyatlarındaki artışa da işaret etti. Sevil, barınma sorununa ilişkin şöyle konuştu: “Bir depremzede aile için aradığımız 1+1 evin kirasını 8 bin lira olarak istediler. Oysa depremzede olarak gelen insanlar ayağında terlikle geldiler. Belki çorapsız geldiler ve her şeylerini kaybettiler. Şuan ne kira verecek durumdalar, kaldı ki beslenmelerini bile kendi güçleriyle yapabilecek durumda değiller. Sanıyorum belediyenin açmış olduğu yerler var bazıları oraya yerleşti. Cemevleri, cem salonlarına ranzalar koyarak bu sorunu çözmeye çalışıyorlar.”   ‘Barınma sorunu uzun bir süreç’   Devletin, depremzedelerin barınma sorununu çözmek için üniversiteleri uzaktan eğitime geçirerek KYK yurtlarını açmalarına da değinen Sevil, “Bu da çok saçma bir durum, devletin bir sürü olanağı varken öğrencilerin eğitim hakkını elinden alması korkunç bir şey” olarak tanımladı.  “Oysa her koşulda eğitim devam etmeliydi” diyen Sevil, “Yani kurumlar, platform bu sorunları ancak geçici olarak çözecek çünkü barınma sorunu uzun bir süreç. Olanakları da düşünüldüğünde kurumların çözeceği süre belki 1 ay, 1 ay bile bence uzun bu sorunu devletin kökten çözmesi gerekir. İnsanların barınma sorununu, sağlık sorunlarını çözmek zorundalar çünkü bu insanların hepsi yıllarca devlete vergi ödediler, deprem vergisi ödediler kendilerine ayrılan paradan çok daha fazla vergi ödediler. O verdikleri vergileri, halka karşı geri ödemenin zamanıdır. Ayrımsız, şartsız, koşulsuz depremzede insanlarımızın tüm sorunlarını insanlara yakışır bir şekilde çözmek zorundalar” sözlerini kullandı.    ‘Yardıma gelmeyenler enkaz kaldırmak için canla başla çalışıyor’   Diğer bir taraftan ölüye saygının da işletilmesi gerektiğinin altını çizen Sevil, şunları dile getirdi: “Ölüye saygı talep ediyoruz bütün insan hakları kuruluşları olarak, tüm sivil toplum örgütleri olarak. 12 gündür gördük ki enkazdan vücut bütünlüğü bozulmuş insanlar çıkarıyorlar. Enkaz kaldırma için daha çok erkenken, enkaz altında hala belki nefes alan insanımız varken bir telaşla bir aceleyle kurtarmak için gelmeyenler enkaz kaldırmak için canla başla çalışıyorlar. Ölülerimizi battaniyelere sararak çukurlara gömdüler. Bu hem ölüye saygısızlık hem ölünün yakınına ve hem de halklara saygısızlıktır. Böyle bir talebimiz de var; ölülüleri hak ettiği gibi gömmek bu ölüye saygıyı sağlamak, insana yakışır bir şekilde defnetmek zorundalar.”