KESK’ten Memur Sen’e tepki: Kadınları milletten saymıyorsa ne olarak görüyor? 2021-03-22 10:03:39     ANKARA - Memur Sen’in İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine dair yaptığı açıklamaya ilişkin yazılı açıklama yapan KESK Yürütme Kurulu, “Buradan soruyoruz; Memur Sen yönetimi kadınları milletten saymıyorsa ne olarak görüyor?” diye sorarak tepki gösterdi.   İstanbul Sözleşmesi 3 gün önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedildi. Kadınlar sokakta karara tepki göstermeye devam ederken Kamu Emekçiler Sendikası (KES) Yürütme Kurulu sözleşmenin feshedilmesine ilişkin  Memur Sen’in  yaptığı “Sözleşmenin Türkiye bakımından feshedilmesi isabetli bir adım olmuştur” yaklaşımına yazılı açıklama ile tepki gösterdi.   ‘Şiddet adeta özendiriliyor’   “Tek adam” rejiminin  hukuksuzluk ve keyfiyet alanını giderek büyüten, toplumun giderek daha fazla kesimini bu alana hapseden, çıplak hayata indirgeyen, temel hak ve özgürlüklerini yok sayan yaklaşımına büyük bir adım daha eklendiği belirtilen açıklamada, “Her gün en az dört kadının katledildiği, kadınlara yönelik cinsel, fiziksel, psikolojik, ekonomik her tür şiddetin katlanarak arttığı, erkek faillerin bir kravatla, namus diyerek, ‘reddedildim’, ‘boşanmak istedi, ailemi dağıtmak istedi’ diyerek cezasız kaldığı ya da indirim aldığı yargı pratikleriyle şiddetin adeta özendiriliyor. Böyle bir dönemde İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı yasayı etkin uygulamak şöyle dursun, bu sözleşmeden çıkmanın yollarını arayan AKP ve MHP iktidarı, kadınların iradesini ve taleplerini yok sayarak hukuksuzca, bir gece yarısı kararıyla sözleşmeden çekilmeyi tercih etti” denildi.   ‘Memur Sen yönetimi kendi görüşünde olmayanlarla müteşekkil’   Sözleşmeden çıkılması ülkenin en fazla sayıda üyesi olan memur konfederasyonu tarafından övünç kaynağı haline gelindiğine dikkat çekilen açıklamada, “‘Milletin’ sesine kulak verip ‘vahim bir hatayı’ düzelten Cumhurbaşkanına teşekkür edilen açıklamadan anlıyoruz ki, Memur Sen yönetimi milleti çok açık bir biçimde sadece kendi görüşünden olanlarla, iktidara biat edenlerle, toplumsal cinsiyet eşitliğinden, cinsel yönelimi heteroseksist normlara uymayanlardan rahatsızlık duyanlarla, onları insan görmeyenlerden müteşekkil. Çünkü bu toplumun en az yarısını oluşturan kadınlar her platformda sözleşmenin etkin uygulanması için seslerini yükselttiler. Buradan soruyoruz; Memur Sen yönetimi kadınları milletten saymıyorsa ne olarak görüyor? Nedir vahim olan hata? Erkeklerin kadınları ‘dövme’, ‘taciz, tecavüz’ etme ayrıcalığını korudukları için attığı sevinç çığlıkları için bu kadar beklenmesi mi?” ifadelerinde bulunuldu.   Açıklamada iktidarın söz ettiği aile ve aile geleneği ise şöyle sıralandı:   “*Babanın aile reisi, kadının kocaya itaatle yükümlü sayıldığı, hiyerarşik, eşitsiz, kadın emeğinin sömürüldüğü, değersizleştirildiği, hani şu “kadının karnından sıpanın, sırtından sopanın eksik edilmediği aile.   *Kocadır, babadır; sever de döver de.   *E kol kırılır yen içinde kalır; diye şiddetle yaşamanın telkin edildiği aile.   *Yaptığı yemeği beğenmeyince karısını döve döve komalık eden kocanın olduğu aile.   *Kanser olan eşinin hastalığından bıkıp onu öldüresiye dövüp hastane kapısına bırakıp kaçan kocanın reis olduğu aile.   *10 yıl boyunca karısına ve çocuklarına her tür şiddeti uygulayan, onları hortumla döven babanın reis olduğu aile.   *Kendisiyle cinsel ilişkiye girmek istemeyen karısına tecavüz eden kocanın ailesi.   *12 yıllık evliliği boyunca karısına ve çocuklarına şiddet uygulayan, boşanmak isteyince de karısına ve çocuklarına işkenceyle şiddet uygulayan Ramazan İpek’in ailesi.   Açıklamada ayrıca Memur Sen kadın Komisyonuna ise şu sorular yöneltildi;   *Gece evine giderken hiç tanımadığı bir erkeğin tecavüzüne uğrayanların maruz kaldığı şiddeti sırf ona tecavüz edenle evli değil diye görmezden mi gelecek Memur Sen kadın komisyonu?   *“Gece orada ne işi vardı”, “o kıyafeti giymeseydi”, “o eve gitmeseydi”, “o adamla buluşmasaydı” gibi bahanelerle kadınların katillerini aklamaya çalışanlar halen belleğimizde iken, mesela Şule Çet’in, Pınar Gültekin’in öldürülmesine karşı tutum almayacak ve bu koroya mı katılacak Memur Sen kadın komisyonu?   *Peki ya Hande Kader trans bir kadın diye öldürülmeyi hak mı etmiş olacak, ya da iktidarda en üst düzeydekilerin hedef göstermelerinden hemen sonra yüzüne kezzap atılan, öldürülen trans kadınların yaşama hakkı yok mu Memur Sen kadın komisyonuna göre?   *Dine, gelenek, göreneğe aykırı buldukları yaşam tarzına sahip kadınların öldürülmesiyle, şiddete, tacize, tecavüze uğramasını haklı mı buluyor Memur Sen Kadın komisyonu?   ‘Kadın özgülük mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz’   Açıklamada son olarak, KESK’in eşit ve özgür bir yaşamı savunduğunu ve bundan kaynaklı İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaktan geri durmayacakları belirtilerek, “Bu yaşamı sağlamak için İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaktan, sözleşmenin ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması ve kadının özgürleşmesi mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz” denildi.