Bitmeyen isyan, dinmeyen çığlık: Newroz pîroz be! 2021-03-21 08:31:02     Beritan Canözer    HABER MERKEZİ - Demirci Kawa’dan 5 No’lu Cezaevi’nde 3 kibrit yakan Mazlum’a, İzmir’de “Newroz ateşi sönmeyecek” diyerek Newrozlaşan Rahşan’dan “Kadınlar, küllenen Kürt ateşinin kıvılcımlarıdırlar” diyen Sema’ya… Newroz pîroz be.   Newroz bahardır... Newroz direniştir, diriliştir. Newroz bitmeyen isyandır, susmayan çığlıktır. Newroz govendtir, zılgıttır...   Bazı kaynaklara göre Demirci Kawa Milattan Önce (MÖ) 612'de Kürt halkına zulmeden ve gençlerini katleden zalim Dehak'a başkaldırıyor. Kürt halkına yapılan işkenceye son vererek Dehak’ı öldüren Demirci Kawa, Kürt halkına bu müjdeyi kalenin avlusunda yaktığı ateşle duyuruyor. Yükselen ateş halka özgürlüğün mesajı oluyor ve zulme karşı direnişin, özgürlüğün, adaletin ateşi buradan yükselmeye başlıyor. Kawa’nın yaktığı ateş sönmüyor, büyüyor. Kürt halkı Kawa’nın elinden aldığı meşaleyi 2 bin 633 yıldır elinden düşürmedi. Her yıl 21 Mart günü kitlesel katılımlarla Kürtlerin olduğu her yerde Kawa’nın ateşi gürleşiyor, milyonlara ulaşıyor.   Newrozlaşan bedenler   Kürtler için tarihsel önem taşıyan Newroz Bayramı 1990 yılından bu yana her yıl düzenli olarak kutlanıyor. 1990'lı yıllardan bu yana tüm baskı, saldırı ve engellemelere rağmen Newroz ateşini yakmak isteyen Kürt halkı, binlerce bedel ödedi. Berivan ve Ronahi, Zekiye Alkan, Rahşan Demirel, Sema Yüce, Binevş Agal (Berivan), Elefteria ve daha nicesi bedenlerini özgürlüğe giden yolda ateşten köprü yaptılar. Kürt halkının mücadelesi yolunda karanlığı aydınlatan birer meşale oldular.   Birçok ülkede farklı halklar tarafından Newroz baharın gelişi olarak kutlanırken, Kürt halkı için çok daha ideolojik ve önemli bir anlam taşır. Kürt halkı için zulme başkaldırının, direnmenin, haksızlığa itiraz etmenin ve “biz buradayız” deme mesajıdır.   1991'de Cizre sokakta   1991 yılında Nusaybin, Cizre, Diyarbakır, Adana gibi birçok yerde ilk kitlesel Newroz kutlamaları yapılmak istendi. Ancak kutlamaları yasaklayan dönemin hükümeti Newroz mitinginde Kürt halkına saldırdı ve bu saldırılarda Nusaybin’de 16 kişi yaşamını yitirdi. Kürtler saldırılara karşı büyük bir direniş ve iradeyle sokakları Newrozlaştırdı.   Kürtler direniyordu; 100’ü aşkın kişi yaşamını yitirdi   Hafızalarımızdan silinmeyen Newrozlardan biri ise 1992 yılı ve Cizre Newrozu. Newroz direnişlerinin en çok konuşulan yerlerinden biri de Cizre’dir. En büyük bedellerin ödendiği ve en çok direnen kentlerden biri. Tarih boyunca bu rolünü devam ettiren Cizre, 1992 yılında da bu rolünü üstlenmişti. Yalnızca Cizre'de değil, Nusaybin, Diyarbakır, Batman, İstanbul, Adana ve daha birçok yerde Kürt halkı sokaktaydı. 92 yılında yapılan Newroz kutlamalarında ise polis saldırısı sonucu 100’ü aşkın kişi yaşamını yitirdi.   1993-94-95 Newrozu    PKK'nin "ateşkes" çağrısı yaptığı döneme denk gelen 1993 Newroz’u tüm kentlerde coşkulu bir şekilde kutlandı. Diyarbakır başta olmak üzere birçok kentte halk alanlara çıktı.   1994'te ise provokasyonlara karşı PKK'nin "Sokağa çıkmayın, evlerinizde kutlayın" çağrısı üzerine bölge kentlerinin birçoğunda Kürt halkı sokakta kutlama yapmadı. Bazı yerlerde ise esnaf kepenk kapatarak 21 Mart günü öğle saatlerine kadar kepenk açmadı. Türkiye'nin batısında yaşayan Kürtler ise alanlara çıkarak Newroz ateşini yaktı ve Newroz'u kutladı.   1995'te ise bölge kentlerinde yapılan sokak eylemleri dışında kutlama yapılmadı.   Valiliğin Nevruz’una kimse katılmadı   Newroz kutlamaları 1996 yılında da devam etti. Diyarbakır, Batman, Şırnak, Mersin, Adana, Malatya, İstanbul, Ankara, İzmir, Balıkesir, Edirne'de halk sokağa çıkarak Newroz kutlaması yaptı. Yapılan kutlamalarda yüzlerce kişi gözaltına alınırken, 1997 yılında ise Diyarbakır Valiliği'nin günler öncesinden yapmış olduğu çağrı ve duyurulara rağmen resmi "Nevruz" kutlamalarına kimse katılmadı. HADEP'in öncülüğünde yapılan Newroz kutlamalarında halk yine alanları doldurdu. Kadınlar rengarenk ulusal kıyafetleri ve sarı-kırmızı-yeşil flamaları ile Newroz kutlamalarında ön safta yer aldı.   Diyarbakır'da bulunan Batıkent Meydanı’nda bir araya gelen yaklaşık binlerce kişi polisler tarafından zorla meydandan uzaklaştırıldı. İstanbul'da da binlerce kişi meydanlara çıktı. Ellerinde Leyla Zana'nın fotoğraflarıyla "Bijî Newroz" sloganları atan kitle, Newroz'u kutladı.   1999 Newrozu: 8 bin 174 gözaltı   1998 yılının Newroz'unda İstanbul'da yapılan kutlamaların ardından onlarca kişi gözaltına alınırken, Diyarbakır'da ise polis saldırısında 20 kişi yaralandı ve onlarcası gözaltına alındı.   1999'da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın komplo ile Türkiye'ye getirilmesinin ardından yapılan ilk Newroz kutlamasında on binlerce kişi Türkiye ve bölge kentlerinde alanlara çıktı. İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) açıkladığı rapora göre Türkiye ve bölge genelinde 8 bin 174 kişi Newroz kutlamalarında gözaltına alındı. Birçok yerde ise polis ve halk arasında çatışmalar yaşandı. Polis saldırılarına karşı direnen Kürt halkı, her yerde Newroz ateşini yaktı.   2000'de izinli Newroz: 20 bini aşkın kişi katıldı   Bölge kentlerinde sabahın ilk saatlerinde Newroz kutlaması yapılacak alanlar dolmaya başladı. Ulusal kıyafetleri ile gelen kadınlar, gençler halaylara durdu. HADEP öncülüğünde Diyarbakır'da yapılan izinli Newroz'a 20 bini aşkın kişi katıldı. Yer yer polisle kitlenin gerildiği anlar da yaşandı. Türkiye kentlerinde de Kürt halkı sokakları Newroz alanlarına dönüştürdü.   Dört bir yanda Newroz ateşi yakıldı   Mersin'de 70 bini aşkın, Diyarbakır'da 500 bini aşkın kişi, Adana'da 40 bin, Gaziantep'te 30 bin kişinin katıldığı Newroz kutlamaları 2001 yılında neredeyse her kentte yapıldı. 2002’de ise yasağa rağmen Newroz büyük bir coşku ile kutlandı. Ancak İstanbul’da yapılmak istenen kutlamaya saldıran polis, 500 kişiyi işkenceyle gözaltına aldı. Gözaltı ve saldırılara rağmen halk, Esenyurt’ta bulunan dönemin HADEP İlçe binası önünde ateş yakarak halaylar çekti.    Eskişehir, Antalya, Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Kocaeli, Kayseri, Adapazarı, Osmaniye gibi birçok kentte de kutlamalar yapıldı.    Öte yandan Mardin'de yapılan kutlamalara katılan 70 öğrenci hakkında soruşturma açılırken, 2 kişi ise tutuklandı. 2002 Newrozu bölge kentlerinde ise binlerin katılımı ile kutlandı. Birçok kentte saldırılar tanınmadı.   2006’da yükselen ses: Bijî Serok Apo   2003-2004-2005 ve 2006 yılının gündemi ise Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit oldu. 2003 ve 2004'te iktidarın baskısına rağmen alanları dolduran kitle, 2005 ve 2006'da "Serok Apo'ya Özgürlük" şiarıyla alanları doldurdu. 2005 yılında yüz binlerce kişi Diyarbakır Newrozu’nda bir araya gelirken, diğer kentlerde de kutlamalar yapıldı. Öte yandan il il polis saldırıları yaşandı ve yüzlerce kişi Türkiye ve bölge genelinde gözaltına alındı.   2006 yılında ise 7'den 70'e herkes alanlara aktı. Diyarbakır'ın her sokağı her mahallesinde çatışmalar yaşandı. Abdullah Öcalan üzerinde süren tecride karşı yapılan eylemler kısa sürede tüm bölgeye yayıldı. Çatışmaların büyümesinden 3 gün önce, 21 Mart günü Newroz kutlamaları için bölgenin tüm kentlerinden, köylerinden, Türkiye metropollerinden Kürtler Diyarbakır Newrozu’na akın etti. Yüzbinlerce kişinin katıldığı Newroz kutlamasında kitle Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü talep ederek, "Bijî Serok Apo" sloganını attı.   Newroz alanlarını yüzbinler doldurdu   2007 yılında 56 kentte yapılan Newroz kutlamalarına yaklaşık 265 bin kişi katılırken, 165 kişi ise gözaltına alındı. Gözaltılara rağmen halk mahalle ve sokaklarda gece geç saatlere kadar kutlamalara devam etti.   2008 yılında ise Newroz kutlamaları yasaklandı. Yasağı tanımayan Kürt halkı Newroz kutlamaları için alanlara çıktı. Bölge genelinde on binlerce kişi sokaklara çıkarken, her yerde polis saldırısı gerçekleşti. Van ve Hakkari'de yaşanan saldırılarda 3 kişi yaşamını yitirirken, yüzlerce kişi gözaltına alındı.   2009, 2010 ve 2011 yıllarında yapılan izinli Newroz kutlamalarında kimsenin burnu kanamazken, hükümetin Newroz üzerinden Kürt halkının sabrını sınamaya çalıştığı aşikardı. 2009-2010 ve 2011 yıllarında Newroz alanını yüzbinler doldurdu.   2012: 2 kişi yaşamını yitirdi, 178 yaralı, 500'e yakın gözaltı   2012 yılı ise büyük çatışmalara ve direnişlere tanık oldu. AKP'nin Kürt politikası bölgede kaos yaratırken, Kürt halkına yönelik yoğun saldırılar gerçekleştirildi. Newroz kutlamalarının yasaklanmasına karşı alana çıkan binlerce kişi, saldırıya maruz kaldı. Saldırılarda İHD raporuna göre 2 kişi yaşamını yitirdi, 178 kişi yaralandı, 500'e yakın kişi gözaltına alındı. Diyarbakır'da yasak tanımayan kitle tüm saldırılara rağmen sokak aralarında toplanmaya ve sloganlar atmaya devam etti. Diyarbakır, Batman, Şırnak, Hakkari ve Van'da Newroz’dan gün önce başlayan eylemler, alanların yasaklanmasıyla büyüyerek her yere yayıldı.   Tarihi 2013 Newroz'u: Barışa merhaba   Büyük Diyarbakır Newrozu’nda alanda milyonlarca kişi bir aradaydı. Heyecan ve coşku erken saatlerinden başlamıştı. Kent dışından gelen yüzlerce kişi gece Newroz'un gerçekleşeceği Newroz Park'a gelerek burada sabahladı. Abdullah Öcalan'ın mesajının okunduğu Newroz'da yeni dönem başlıyordu. Çatışmasız, kanın dökülmeyeceği, gözyaşının akmayacağı bir süreç. Herkesin özlemini çektiği ve uğruna binlerce bedel ödenen bir "Barış süreci".  Sadece Kürtler açısından değil Türkiye halkları açısından da bu süreç sahiplenilmişti. Onlarca yazar, akademisyen, sanatçı, siyasetçi süreci kutlamış ve Abdullah Öcalan'ın fikirlerine sahip çıkmıştı. Mesaj okunduğu sırada alanda bulunan milyonlarca Kürt, 40 yıldır bugünü bekliyordu. Uğruna bedenlerini ateşe verdikleri, direndikleri, serhıldanlar başlattıkları Newroz ateşinin gölgesinde, "Barış"a "merhaba" dediler.   Kan ve gözyaşı olmadan Newroz...   Çözüm sürecinin devam ettiği 2014’te Newroz yine birçok kentte coşkuyla kutlandı. Diyarbakır’daki kutlamada, milyonlar bir araya geldi. Abdullah Öcalan’ın mesajının Kürtçesini BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Türkçesini ise İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder okudu.   2015 Newrozu’nda da onlarca kentte kutlamalar yapıldı. 21 Mart günü Diyarbakır’da yapılan Newroz kutlamasına ise 2 milyonu aşkın kişi katıldı. PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah ve ABD, İngiltere, Fransa, Avustralya gibi ülkelerin de aralarında bulunduğu 25 ülkenin büyükelçiliklerinden müsteşarlar, gazeteci, aydın, yazar, sanatçı, akademisyen, siyasetçi, diplomat, parlamenterlerin de bulunduğu toplam 437 konuk milyonlarla beraber Newroz kutlamasını izledi.   Türk, Kürt, Alevi, Ermeni, Çerkez, Arap demeden her dinden, ırktan, kültürden insanlar Newroz alanlarında omuz omuza halaya durdu.   Açlık grevi direnişlerinin ruhu Newroz ateşiyle birleşti   2016'da ise buzdolabına kaldırılan barış sürecinin ardından 90'lar politikası devreye sokuldu. Polisler tarafından asılan pankartlar indirildi, alanda hoparlörden verilen müzikler kısılmaya çalışıldı. Buna rağmen halk kutlamaya devam etti. Abdullah Öcalan’ın önceki Newroz’da yolladığı mesajlar yeniden okundu.   2017 yılında referandum öncesine denk gelen Newroz mitingi 33 merkezde “Mutlaka Kazanacağız” şiarıyla kutlanırken, milyonlarca Kürt "Başkanlık sistemine hayır" dedi.   2018 ve 2019 yıllarında ise devletin tüm baskı ve sindirme politikalarına rağmen milyonlar alanlarda oldu. 2019'da Abdullah Öcalan'ın üzerinde ağırlaşan tecridin sonlanması için başlatılan açlık grevleri direnişlerinin ruhu Newroz ateşiyle birleşti.   Newroz ateşi milyonlara ulaştı   2020 yılının 21 Mart'ında da pandemi nedeniyle kitlesel kutlamalar yapılmadı. Siyasi partiler tarafından şiar belirlenip, mesajlar verilirken, haftalar öncesinden başlatan hazırlıklara rağmen Newroz mitingleri tüm bölge ve Türkiye kentlerinde iptal edildi. Çin'de başlayan ve tüm dünyaya hızla yayılan salgın nedeniyle halkın sağlığını göz önüne alan Kürt siyasi partiler, kitlesel kutlamaları gerçekleştirmeme kararı aldı.   Ancak Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Kürt siyasi partiler öncülüğünde 20 Mart akşamı balkonlarda, pencerelerde, sokaklarda küçük ateşler yakılarak Newroz'a "Merhaba" denildi. Sosyal medyada milyonlarca kişi çektikleri videoları paylaşarak, #NewrozHerYerde ve #NewrozPirozBe hashtag'ı ile Newroz'u kutladı.   2021 Newrozu’nda tecrit vurgusu olacak   Bu yıl ise “Newroz ateşiyle direnelim, özgürleşelim” şiarıyla birçok merkezde kutlama yapılacak. Günler öncesinden başlayan hazırlıklar devam ederken, 2021 Newrozu'nda ulusal birlik, tecrit politikaları ve cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine dikkat çekilerek, “Öcalan’a özgürlük” denilecek.