Kadıköy sokaklarını dolduran kadınlar: Haklarımızı alacağız! 2021-03-20 19:09:44   İSTANBUL – İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine yönelik tepkilerini, Kadıköy’de gerçekleştirdikleri eylemde dile getiren kadınlar, “Sonuna kadar mücadele edeceğiz, birleşeceğiz ve haklarımızı geri alacağız. Bu kararı tanımıyoruz” dedi.   Kadıköy-Beşiktaş İskelesi önünde, “İstanbul Sözleşmesi bizim” demek için bir araya gelen kadınlar eylem gerçekleştirdi. Eylemde, “İstanbul Sözleşmesi bizim”, “6284-İstanbul Sözleşmesi’ni uygula” pankartı açılırken, “Kadınız öfkeliyiz peşinizdeyiz” ve “Devlet kadınlardan korksun” dövizleri taşındı. Alan girişinde arama yapan polisler, dövizleri tek tek inceleyerek, “Kadınlar katledilirken sorumlu bakan yüreğimizi yaktı, Nokta” yazılı pankartına el koymaya çalıştı. Kadın dayanışmasıyla pankart alana girdi. Alanda katledilen kadınların isimleri okunarak, “Burada” denildi. Kadınlar eylemde sık sık İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini kabul etmedikleri dile getirdi.     Eylemde katılanlar adına açıklamayı, Tuğçe Canbolat okudu.   ‘Kadın düşmanı tek adam sözleşmeyi kaldırdı’   Sözleşmenin feshedilmesinin, kadın düşmanı, dinci ve muhafazakar kampanyalar sonucu olduğunu kaydeden Tuğçe,  dün gece saatlerinde Cumhurbaşkanı kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çıkarıldığı hatırlatarak, “2011 yılında Meclis’te onaylanan tüm kadınları ilgilendiren sözleşme, kadınları şiddete mahkum etmeyi kafasına koymuş kadın düşmanlarının sözünü onaylayan tek bir adam tarafından kaldırıldı. İstanbul Sözleşmesi’ni tartışıp duruyorlar, çünkü kadınların şiddete mahkum olmasını istiyorlar. Kadınlar hayır diyemesin, kadınlar şiddete ses çıkaramasın, kendi hayatları hakkında karar alamasın istiyorlar. Kadınları korumakla yükümlü olan devlet ise erkek devlet olduğunu bir kez daha gösterip kadınların haklarını, can güvenliğini hiçe sayıyor” ifadelerini kullandı.   ‘Devlet kadına şiddetin sorumluluğunu almayı reddediyor’   İktidarın, kadınların özgürleşmesinden korktuğunu vurgulayan Tuğçe, “Kadınlar üstündeki egemenliklerini kaybetmemek için çırpınıyorlar. İstanbul Sözleşmesi’nden nefret ediyorlar, çünkü toplumsal cinsiyet eşitsizliği lafını dahi duymak istemiyorlar. Eşitsizliği doğallaştırmak, kadınları erkeklere tabi kılmak için fıtrattan, adaletten dem vuruyorlar. Bizler ise biliyoruz ki eşitlik olmadan adalet olmaz. Kadınlara yönelik şiddeti önleyen, koruyan, kadınları güçlendirecek destek mekanizmalarını oluşturan ve failleri cezalandırma yükümlülüğü veren bir sözleşmeden çekilmek, devletin bu yükümlülüklerden kaçması anlamına gelir. Kadın cinayetlerine karşı, kadına yönelik şiddeti önlemek için sorumluluk almayı reddettiği anlamına gelir. Bu devletin kadınlara karşı olduğu anlamına gelir” dedi.   ‘Öldürülen her kadının suçlusu devlettir’   Tuğçe devamında şunları söyledi: “Bir sonraki kadın cinayetinde ortalıkta ikiyüzlü açıklamalar yaparak, cezasızlığın kol gezdiği bir ülkede, ağır ceza getireceğiz safsataları ile kamuoyunu yatıştırmaya çalışacaklar. Biz ise biliyoruz ki şiddete maruz kalan, öldürülen her kadının, fail kadar suçlusu, devlettir” diyerek kazanılmış haklarından vazgeçmeyeceklerini, sözleşmeden çıkılmasını tanımadıklarını belirtti. Kadınların, tüm hukuksuzluklara karşı birleşerek haklarını geri alacaklarını ifade eden Tuğçe,  “Faillerin sırtının sıvazlanmasına, kadınların, kız çocuklarının ve LGBTİ+’ların şiddetin hedefi haline getirilmesine karşı direneceğiz. Bu kararı tanımıyoruz, kabul etmiyoruz! Tek bir kadın, tek bir çocuk, tek bir LGBTİ+ bu ülkede tehdit altında kalmayıncaya kadar İstanbul Sözleşmesi'ni ve 6284’ü uygulamak, haklarımızı, hayatımızı korumak ve işinizi yapmak zorundasınız.”   ‘Birleşeceğiz haklarımızı alacağız’   Sözleşmeden ayrılmanın failleri ve erkek şiddetini korumak anlamına geldiğine dikkat çeken Tuğçe, “Bir imzayla uluslararası sözleşmeden ayrılmaya kalkmak bu ülkedeki tüm kadın ve LGBTİ+’ların varlığına, haklarına açık saldırı demektir. Gece yarısı yapılan yasa değişiklikleri bizim için yeni değil. Ancak bir imzayla uluslararası sözleşmeden ayrılmaya kalkmak bu ülkedeki tüm kadın ve LGBTİ+’ların varlığına, haklarına açık saldırı demektir. Bilinsin ki sonuna kadar mücadele edeceğiz, birleşeceğiz ve haklarımızı geri alacağız” şeklinde konuştu.   ‘Eşitlik için direnmeye’   İktidarın, feminist mücadelenin haklı ve meşru olduğu gerçeğinin üstünü, “Güçlü Kadın Güçlü Türkiye” kampanyası ile örtemeyeceğinin altını çizen Tuğçe, “Tüm kadınlar, LGBTİ+’lar ve çocuklar biliyor. Bütün ülke ne yaptığınızı görüyor. Bu yüzden başaramayacaksınız” diyerek eşitlik isteyen herkese direnme çağrısında bulundu.   Açıklamanın ardından kadınlar, eylemlerini Kadıköy sokaklarında, “Tayyip istifa”, “Jin jiyan azadi” ve  “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları eşliğinde yürüyerek sürdürüyor.