Kadınlar ‘tecride ve kırıma’ karşı alanları mora boyadı 2021-03-09 09:05:43     VAN - TJA’nın dün Van’da gerçekleştirdiği mitingde alanı dolduran kadınlar, tecride ve kadın kırımına karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaparken, birlikte mücadele etmenin önemini vurguladı.   Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Kadın Meclisi “Kadın kırımına karşı yaşamı, tecride karşı özgürlüğü savunuyoruz” şiarıyla Musa Anter Park’ında dün gerçekleştirilen mitingde kadınlar ulusal kıyafetleri, coşkularıyla renkli görüntüler oluşturdu.    Mitingde, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki  tecride ve cezaevlerindeki hak ihlallerine karşı başlatılan açlık grevleri sahiplenilirken, kadınların ortak söylemi özgürlük oldu.   ‘Sokakları terk etmeyeceğiz’   Kadına yönelik şiddetin durmasının kadın mücadelesiyle mümkün olduğunu belirten Nazlıcan Aba, “8 Mart alanında bir kez daha bir arada erkek şiddetine karşı ne kadar güçlü olduğumuzu gördük. Kadınların şiddeti kabul etmemesi ve bunun için başkaldırarak sokakları terk etmemeleri gerekir” dedi.   ‘Kürtlerin tek talebi özgürlüktür’   Tecavüzün, istismarın son bulması gerektiğini vurgulayan Zeliha Yacan ise, “Bugün bizim günümüz, tecavüzün istismarın son bulması için bugün burada bir kez daha haykırmaya geldik. Şiddetin son bulması için barışın sağlanması ve artık çatışmaların son bulması gerekir. Artık kadınların gözyaşı dökmesini istemiyoruz. Kürt-Türk fark etmiyor. Artık yüreğimiz yansın istemiyoruz. Biz Kürtlerin tek talebi özgürlüğümüzdür. Kadınlar ayağa kalsın, başkaldırsın, dillerine kimliklerine sahip çıksın” ifadelerini kullandı.   ‘Tecrit son bulsun’   Kadınların alanlarda onurlu bir yaşam istediğini söyleyen Fatma Serhatlı, “ Biz alanlarda metropollerde renklerimizle şarkılarımızla amacımız halay çekmek değil yalnızca, biz özgürlüğümüzü istiyoruz. Kadınlar alanlarda onurlu bir yaşam, insanca bir yaşam istiyor. Bizim en büyük talebimiz zindanların duvarları yıkılsın. Tutsaklar özgürlüğüne kavuşsun. Tecridin son bulmasıdır” diye vurguladı.   ‘Zindanlardan yükselen sese duyarsız kalmayın’   “Mutlaka kazanacağız” diyen Ceyda Dindar, “ Ülkede kadın cinayetleri artık meşrulaştırılmış bir şekilde sürüyor. Gün geçmiyor ki kadın cinayetleriyle uyanalım. Bugün burada direnen kadınlar olarak isyanımızı başlattık ve mutlaka kazanacağız. Zindanda yükselen sese duyarsız kalmayalım bulunduğumuz her alanda direnişe ses verelim. 8 Mart coşkusuyla Newroz alanlarında buluşmak dileğiyle” dedi.   ‘Kadın yaşam özgürlük’   Kadınların şiddete karşı yan yana durması gerektiğini belirten Nejla Keleş, “Erkek şiddetine karşı kadınlar daha güçlü bir şekilde seslerini çıkarmalıdır. Her alanda baskı şiddetle karşı karşıyayız. Yeter artık. Kadın yaşam özgürlük. Kadınlar ancak ve ancak yan yana durursa şiddeti durdurabilir” ifadelerini kullandı.   ‘Açlık grevleri son bulsun’   Tutsakların talepleri kabul edilsin çağrısında bulunan Evin Öklü, Bir kez daha erkek-devlet şiddetine karşı alanlardayız. Kadınlar olarak tek talebimiz açlık grevlerinin taleplerinin bir an önce kabul edilmesidir” sözlerini kullandı.   ‘Erkek kırımı son bulsun’   Hakkari’nin Yüksekova İlçesinden kadınlarla bir arada bulunmak ve hep birlikte erkek şiddetine dur demek için geldiklerini söyleyen Selcan Saygı, “ Tecridin sonlandırılması ve erkek kırımının son bulması için buradayız” dedi.   Eylem Roza, “Kadınları ve önderliği içtenlikle selamlıyoruz. Jin jiyan azadi diyorum. Her ne kadar savaş dayatıyorlarsa bizler alanlarda mücadelemizi sürdüreceğiz. Hiçbir zaman bizi yıldıramayacaklar. Mutlaka başaracağız”   ‘Tutsaklar özgürlüğüne kavuşmalı’   Suzan Öztunç ise, “ Barış istiyoruz. Kan, gözyaşı dökülmesini istemiyoruz. Tutsakların özgürlüğüne kavuşmasını istiyorum artık bu zulüm yeter diyoruz” diye tepki gösterdi.   Kadınların özgürlüğüne kavuşması gerektiğini söyleyen Miyeser Dinçer, “Artık baskı altında kalmak istemiyoruz. Erkek zulmünün son bulmasını önderliğimizin serbest bırakılmasını istiyoruz. Artık yeter” dedi.   ‘Tecride karşı ses çıkaralım’   Ayten Salgür, “AKP bugün kadına yönelik şiddete karşı olduğunu söylüyor. Ama bizler biliyoruz ki bu sözleriyle samimi değil. Kadınlar çocukların gözü önünde katlediliyor. Ancak ertesi gün erkek elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Eril zihniyete karşı bizler mücadele ediyoruz. Kadın katliamları son bulsun. Hiçbir kadın susmasın. Kadın katliamlarına karşı kimse susmasın. Bir olmazsak tek tek yok oluruz. Bugün kimse ‘ben evimde huzurluyum’ demesin. Komşun şiddete maruz kalıyor sen susuyorsan o zaman sen şiddete karşı durduğunu savunamazsın. Diyorlar ya kadınlar sussun kadın sesi duyulmasın ayıptır. Ayıp o ki kadınlar zulme karşı susarsa ayıptır. Buradan tüm kadınların başta tutsak kadınların kadınlar gününü kutluyorum. Devlete, erkeğe karşı kadınların baş kaldırması gerekir.   Kadınlar açlık grevine karşı ayaklansın. Ses vermek için zindanlardan ölümlerin gelmesi mi gerekir. Bizler bu zulüm zincirini, önderlik üzerindeki tecride karşı ses çıkaralım” diye kaydetti.   ‘Önderliği selamlıyorum’   Kıymet Kızıltaş, “Buradan başta önderliği, tüm siyasi tutsakları selamlıyorum. Bir an önce özgür olmalarını diliyorum. Mücadele eden çocuklarımı selamlıyorum” ifadelerini kullandı.   ‘Çocuklarımızın izindeyiz’   AKP zulmüyle karşı karşıya olduklarını söyleyen Fatma Aslan, “ Bugünü kadınlar mücadele ederek, canlarını feda ederek kazanmış. Bizlerde AKP zulmüyle karşı karşıyayız. Artık bu zulümlerin son bulmasını istiyoruz. Çocuklarımızın izindeyiz” sözlerini kullandı.   Elif Öner ise, “İyi ki bugün var. Bizler bu mücadele sonucunda artık kendimizi ifade edebiliyoruz. Minnettarız mücadele eden kadınlarımız var” dedi.   ‘Zulmü kabul etmiyoruz’   Tutsakların talepleri biran önce karşılansın diyen Narin Akbulut, “Açlık grevleri 102 günü aşkın bir süredir devam ediyor. Bizler tutsakların taleplerinin bir an önce yerine getirilmesini istiyoruz. Bu zulmü kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.   Zere Aslan, “Zindan direnişlerini selamlıyoruz. Bir can gitmesin diye hepimizin mücadele etmesi gerekir” dedi.    ‘Abdullah Öcalan'a özgürlük’   Kürt halkının diliyle, kimliğiyle yaşaması gerektiğini vurgulayan Delila Abi, “ Başta Abdullah Öcalan ve tüm siyasi tutsakların üzerindeki zulmün bir an önce son bulmasını istiyoruz. Kürt halkının artık dilini, kimliğini, hakkını alması gerekiyor. Artık yeter bu zülüm” dedi.   Saadet Çaça, “Buraya Tatvan’dan geldim. Her yerde varız her yerde var olacağız. Ben çocuğumu kaybettim. Ama onun amacını mücadelesini kaybetmedim. Ben polis aramasından geçerken, bana ‘bu ilaçlarla nereye gidiyorsun’ sözlerini kullandı ben de buna karşılık, ‘Ben alana gireceğim. Ölsem bile alana gireceğim’ diye tepki gösterdim. Ben Mervan’ın annesiyim. Oğlum Besta dağında 2017 tarihinde şehit düştü. Ben ölene dek oğlumun izindeyim” ifadelerini kullandı.   ‘Alanlarda sesimiz yükselmeye devam edecek’   Kadınların hep birlikte mücadele etmesi gerektiğini söyleyen Leyla Külter ise, “Her koşulda yan yana durmaya devam edeceğiz. Sokaklarda, alanlarda sesimiz yükselmeye devam edecek” dedi.