'Türkoğlu Cezaevi’nde tutsaklara işkence yapılıyor' 2021-03-07 09:07:02     MARDİN - Türkoğlu Cezaevi'ndeki tutsak Serhat Yıldırım, annesi Sultan Yıldırım ile yaptığı telefon görüşmesinde gardiyanların tutsakları darp ettiğini ve açlık grevinde olan tutsakların tek kişilik hücrelere konulduğunu aktardı.    Cezaevlerinde tutulan tutsaklar, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin sonlanması talebiyle 27 Kasım’da açlık grevi eylemine başladı. Açlık grevi eylemi 101’inci gününde devam ediyor.   Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 2015 yılında “örgüt üyesi” olmak iddiasıyla gözaltına alınan daha sonra tutuklanan ve 21 yıl hapis cezası alan Serhat Yıldırım, 2 yıl Mardin Cezaevi’nde kaldı. Daha sonra Mersin Tarsus Kapalı Cezaevi’ne ve oradan da Maraş Türkoğlu Cezaevi’ne sürgün edildi. Şu an Türkoğlu Cezaevi’nde tutulan Serhat, ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde gardiyanların tutsakları darp ettiğini ve açlık grevinde olan tutsakların tek kişilik hücrelere konulduğunu aktardı. Öte yandan açlık grevine giren tutsaklara su dahi verilmediğini kaydederek, “Bize burada işkence yapılıyor” denildiğini kaydetti.    Serhat’ın annesi Sultan Yıldırım, kamuoyunun ve milletvekillerinin cezaevleri konusunda yeterli duyarlılığı göstermediğini söyleyerek, sessizliğe tepki gösterdi.   ‘Yapılmadık işkence bırakılmamış‘    Oğlunun gözaltına alındığı süreçte daha 18 yaşında olduğunu belirten Sultan, bir gün oğlunun eve gelmediğini ve günün sonunda karakoldan gelen telefon aramasıyla gözaltında olduğunu öğrendiklerini söyledi. Sultan, “Gözaltı sürecinde kendisine çok işkence yapmışlardı. Gözaltında uzun bir süre kaldıktan sonra tutukladılar, tutuklandıktan sonra Serhat’ı Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderdiler orada yaklaşık 2 yıl kaldı. Daha sonra Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevine sürgün ettiler. Oğluma orada da rahat vermediler. 2 yıla yakın bir süre Tarsus’ta kaldıktan sonra Maraş Türkoğlu Kapalı Cezaevine gönderdiler. Biz onun yanına gitmek istediğimizi söylediğimizde bize ‘gelmeyin’ demişti.  Ama biz dayanamadık, gittik. Tam görüşün başlayacağı saatte oğlum ve diğer tutsakları gardiyanlar değil, asker getirdi. Tam bizimle konuşacakları sırada askerler onlara saldırdılar ve onları darp ettiler. Biz onlarla görüş yapamadan geri döndük“ diye ifade etti.   ‘Biz anneyiz, ‘artık yeter’ diyoruz‘   Serhat’ın, Türkoğlu Cezaevi’ne sürgün edilmesinden sonra çıplak arama dayatmasının yapıldığını hatırlatan Sultan, cezaevinde yoğun baskıların olduğunu ekledi. Sultan, gardiyanların koğuşlara giderek tutsaklara hakaret ettiğini ve saldırdığını aktararak, tutsakların yaralandığını ifade etti. Tutsakların gardiyanlar tarafından koğuşlardan çıkarıldığını ve hücrelere konulduğunu belirten Sultan, “Serhat en son bizi aradığında açlık grevine giren tutsakların tekli hücreye konulmuşlar onlara su dahi verilmiyor dedi. Oğlum şu an cezaevinde ama onlara yapmadıkları işkence kalmadı. Artık yeter diyoruz. Biz anneyiz, benim oğlum daha küçücük ondan ne istiyorlar“ dedi.   ‘Çocuklarımız orada ölüyor‘   Sultan, Serhat’la haftada bir defa telefon görüşmesi yaptıklarını en son aramasında ise sadece iki dakika konuştuklarını söyleyerek, tutsakların çok zor koşullarda olduğuna dikkat çekti. Sultan, “Oğlum bana, ‘Anne niye kimse bizim sesimize ses olmuyor, burada bize işkence yapılıyor. Neden milletvekilleri bunu araştırmıyor?‘ dedi. Bizler artık bıktık bu durumdan. Anneyiz yüreğimiz yanıyor. Oğlumun ne hastalıkları var onu bilmiyorum. Onları hastaneye götürmüyorlar. Ben artık ne diyebilirim bilmiyorum. Neden kimse bu tutsakların seslerine ses olmuyor? Çocuklarımız orada ölüyor“ diye yaşananlara tepki gösterdi.   ‘Topluma sesleniyorum ayağa kalksınlar’   2018 yılında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlatılan açlık grevi eylemine Serhat’ın da katıldığını ve 100 güne yakın bir süre açlık grevinde kaldığını belirten Sultan, konuşmasına şu cümleler ile son verdi: “Ben o zamanlar onu görmeye gittiğimde yüreğim parçalanıyordu. Ben şimdi onu görmeye dahi gidemiyorum. Ben öncelikle annelere ve tüm topluma sesleniyorum, ayağa kalksınlar. Çocuklarımıza sahip çıksınlar. Bu böyle gitmez.”