Tecavüz faili Musa Orhan’ın tutuklanmamasına tepki: Adalet yok! 2021-03-04 11:25:58     Gülistan Azak- Rojda Aydın    DİYARBAKIR/ŞIRNAK - İpek Er’e tecavüz ettikten sonra intihara sürükleyerek yaşamını yitirmesine neden olan uzman çavuş Musa Orhan hakkında verilen tutuksuz yargılanma kararına tepki gösteren kadınlar, “Kadınların isimleri farklı ancak yaşadıkları erkek şiddeti ve adalet anlayışı aynı. Madem adalet yok madem koruma, önleme yok o zaman kadınlar için tek seçenek özsavunma” ifadelerine yer verdi.   Siirt’te İpek Er’e tecavüz ettikten sonra intihara sürükleyerek yaşamını yitirmesine neden olan uzman çavuş Musa Orhan’ın "nitelikli cinsel saldırı" suçundan yargılandığı davanın ikinci duruşması 25 Şubat günü Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.  Duruşmaya fail uzman çavuş  Musa Orhan ve avukatları  Ankara’dan Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, gazeteciler adliyenin girişine dahi alınmadı. Görülen duruşmada mahkeme heyeti bir kez daha Musa Orhan’ın tutuksuz yargılanmasına karar verirken, bu karar ise kadınların tepkisini büyüttü.   Konuya ilişkin mikrofon uzattığımız kadınlar kararın adalete olan güvenlerini azalttığını, öfkelerini ise büyüttüğünü belirtti.   ‘Erkek şiddeti ve adalet anlayışı aynı’   Kadınlardan Jale Okan, Musa Orhan’ın tutuksuz yargılanmasına tepki göstererek, her bir kadınla aralarında kız kardeşlik bağı olduğuna değindi. Jale, her gün eksildiklerini belirterek, kırım boyutuna varan katliamlara artık tahammüllerinin kalmadığının altını çizdi. Jale, “Özellikle Kürt illerinde kadınlara dayatılan şiddet çok daha sistematik ve derin.  Failler uzman çavuş, polis, asker. Küçücük bir şehirde Gülistan Doku’dan bir yıldan fazladır haber alınamıyor. Buna rağmen baş şüpheli polis oğlu Zainal Abarakov yargılanmıyor. Yine  Batman’da İpek Er bir uzman çavuş tarafından intihara sürükleniyor. Bu olayda da fail cezasız. Geçtiğimiz günlerde Bingöl’de de benzer intihar olayı yaşandı ancak fail yine cezasız. Kadınların isimleri farklı ancak yaşadıkları erkek şiddeti ve adalet anlayışı aynı. Madem adalet yok madem koruma, önleme yok o zaman kadınlar için tek seçenek öz savunma. Zihin ve beden olarak öz savunma şart” dedi.   ‘Yapılması gereken tek şey kadın birliği’   İktidarların tarihten bu yana kadına karşı erkeği yücelttiğini söyleyen öğrenci Kader Kaplan, buna karşı verilen mücadelenin büyütülmesi gerektiğini kaydetti. Her gün çok sayıda kadının katledildiğini fakat televizyon ekranlarında eğlence programları dışında bir şeyin gösterilmediğini belirten Kader, “Ben bir kadın olarak bu ülkede yaşamaktan endişe duyuyorum. Şiddete karşı gerekli koruma ve önlemler alınmıyor. Musa Orhan’ın tutuksuz yargılamasına şaşırmıyorum. Çünkü var olan adalet anlayışı yıllardır bunu yapıyor. Erkekler yetersiz delil denilerek serbest bırakılıyor. Buna karşı yapılması gereken tek şey ise kadınların birlik olması” diye belirtti.   ‘Bugün Ayşe yarın Fatma bir başka gün ben ve ya sen’   Mahkemelerce serbest bırakılan erkeklerin haberini üzüntüyle takip ettiğini belirten ev emekçisi Aynur Ateş ise, “Kadınlar hiç yoktan yere öldürülüyorlar. Kadınların emekleri, bedenleri sömürülüyor. İşsizlikle, yoksullukla tehdit edilen, şiddet gören, katledilen hep kadın. Bunun artık son bulmasını istiyorum. Savcılar, hakimler nasıl olur da böylesi kararlar verir anlayamıyorum. Parası, torpili olan erkekler suçlu görmeyenler kadını cezalandırıyor. Kadınlara seslenmek istiyorum. Birlik olmamız dışında bir yolumuz, seçeneğimiz yok. Bugün Ayşe yarın Fatma bir başka gün ben veya sen.  Yapmamız gereken tek şey birlik” ifadelerini kullandı.   ‘Bölgede yaşananlar özel politikaların sonucu’   Bölgede yaşanan kadına yönelik şiddetin özel politikaların sonucu olduğuna dikkat çeken öğrenci Kader Demir de, çözüm olarak kadın mücadelesini işaret etti. Bir sosyal hizmetler bölümü öğrencisi olarak en büyük istediğinin kadın alanında çalışmalar yapmak olduğunu belirten Kader, “Devletin hukuk sistemi belli. Bunun için çok şey söylemeye gerek yok sanırım. Çünkü  her şey gözler önünde. Buna karşı ‘susmayın, korkmayın’ demek istiyorum kadınlara. Çünkü bizler konuştukça, haklarımızı istedikçe kendimizi, yaşamımızı koruruz” sözlerine yer verdi.   ‘Gereken cezayı eğer bugün almış olsalardı olaylar artmayacaktı’   Şırnak’ta terzi olan Birgül İslamoğlu da bölge kentlerinde çocuklara yönelik istismar olaylarının arttığına dikkat çekerek, “Çocukları taciz ve tecavüz eden kişilerin en ağır bir şekilde cezalandırılması gerekiyor. Bir anne dokuz ay boyunca çocuğunu karnında taşıyor ve daha sonra bir başkasının tecavüzüne maruz kalıyor. Bunu asla kabul etmiyoruz. Tüm kadınların bu olaylardan dolayı sesini çıkarması gerekiyor. Tecavüz faillerinin en ağır cezayı alıp cezaevlerinde işkence görsünler ki bir daha başka çocuklara el uzatmasın. Batman’da İpek Er’e tecavüz eden Musa Orhan hala tutuklanmadı. Musa Orhan’ın tutuklanması ve gereken cezanın verilmesini istiyoruz. Bugün eğer Musa Orhan’a gereken ceza verilirse başka olayların yaşanmasına engel olacak. Hükümet ve devletin bu istismar faillerine gereken en ağır cezanın vermesini istiyoruz. Biz de artık özgür bir yaşam istiyoruz. Çocuklarımız bu faillerden dolayı dışarıda serbest dolaşamıyor. Herkesin istismar olaylarına karşı alanlarda olması gerekiyor” çağrısında bulundu.