Yüzde 98 felçli tutsak ATK raporuna rağmen hala cezaevinde 2021-02-24 09:05:08     Medya Üren   MARDİN - Pandemi bahane edilerek, bir aydır tek kişilik hücrede tutulan yüzde 98 felçli Serdal Yıldırım’ın durumu kötüye gidiyor. Annesi Fatma Izrak, oğlunun ve diğer hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.    Koronavirüs (Covid-19) salgını ile beraber tutsakların yaşamlarından endişe edilirken, hasta tutsakların cezaevinde kalması ise bu endişeleri daha da arttırıyor. Ailelerin ve sivil toplum örgütlerinin, pandeminin başında bu yana yaptığı hiçbir çağrı Adalet Bakanlığı tarafından karşılık bulmazken, siyasi tutsaklara karşı kör, sağır ve dilsiz kalınıyor.   Cezaevine girmeden önce geçirdiği trafik kazası nedeniyle belden aşağısı yüzde 98 felç olan Serdal Yıldırım (28), 2018 yılında açık tanık ifadesiyle “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklandı. Görülen duruşmasında 9 yıl 7 ay hapis cezası alan ve Metris Kapalı Cezaevi’nde tutulan Serdar, günlük ihtiyaçlarını koğuşta bulunan diğer tutsakların yardımıyla gideriyordu, ancak pandemi bahanesiyle 1 aydır tek kişilik hücrede.    Serdal’ın annesi Fatma Izrak, oğlu dahil cezaevindeki hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılması gerektiğini söyleyerek çağrıda bulundu.   ‘9 yıl 7 ay hapis cezası verdiler’   Serdal’ın cezaevine girmeden önce trafik kazası geçirdiğini ve kaza sonrası belden aşağısının felçli kaldığını hatırlatan Fatma, oğlunun kaza geçirmesinden sonra uzun bir süre hastanede kaldığını ve tedavisini önce Urfa’da daha sonra Ankara’da yaptıklarını ekledi. Fatma, “Oğlumun tedavisi devam ederken akrabalarımız köyde arazi kavgası çıkardılar. Arazi kavgasından kaynaklı Serdar’ı dövdüler, daha sonra da arabanın bagajına koyarak, Derik’te bulunan Üçyol Karakolu'na giderek ‘size terörist getirdik’ diye teslim ettiler. Karakolda jandarmalar da oğluma işkence yaparak ‘ayağa kalk’ diyorlardı. Oğlum felçli olduğunu söylese de kimse dinlemiyordu. Daha sonra oğlum iki ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bıraktılar, yaklaşık bir yıl dışarıda kaldıktan sonra 9 yıl 7 ay hapis cezası verdiler” diye ifade etti.   ‘Vücudunun her yerinde platin var’   Serdal’ın serbest bırakılmasının ardından polislerin eve baskın yaptığını kaydeden Fatma, “Oğluma ayağa kalkmasını söylediler oğlum kalkamadı sonra da gittiler” dedi. Üç ay sonrasında tekrar baskın yapıldığını ve bu baskında helikopter dahi kullanıldığını söyleyen Fatma, “Oğlumun üzerinde boş bir ifade vardı fakat bu ifade üzerine ona ceza verdiler. Şu an oğlum cezaevinde ve neredeyse vücudunun her yerinde platin var. Hastaneye götürüldüğünde doktor platinlerinin koptuğunu söylüyor. Ancak kendileri de müdahale edemeyeceklerini belirtiyorlar. Öte yandan oğlum karnından ameliyat olmuştu, onun da enfeksiyon kaptığını söyledi. En son benimle konuştuğunda durumunun iyi olmadığını ve tek başına kaldığını söyledi” dedi.    ‘Nerede adalet, nerede devlet?’   Serdal’ın kişisel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını ve her geçen gün durumunun kötüye gittiğini ifade eden Fatma,  “Devlet oğlumun ölmesini bekliyor. Oğluma bir şey olursa ben devletin yakasını bırakmam. 3 defadır Adli Tıp Kurumu’nun raporuna göre cezaevinde kalamaz deniliyor ancak devlet benim oğlumu bırakmıyor. ‘Topluma zararlı’ diye bırakmıyorlar. Ben buradan soruyorum onlara böylesi yatalak bir insan nasıl devlete zarar verebilir. Ben oğlumun bir an önce serbest bırakılmasını istiyorum. Yaklaşık bir aydır tek başına kalıyor, bir bardak su dahi içemiyor. Nerede adalet, nerede devlet?  Sadece benim oğlumu değil hasta olan bütün tutsakların bir an önce serbest bırakılmasını istiyorum” sözlerini kullandı.    ‘Geceleri gözüme uyku girmiyor’   Serdal ile aynı cezaevinde kalan ve iki kolu olmayan Engin Aktaş’ın durumunun da ağır olduğunu dile getiren Fatma, daha önce ikisinin aynı koğuşta olduğunu ancak sonrasında koğuşların ayrıldığını belirtti. Fatma, gün geçtikçe her iki tutsağın da durumunun kötüye gittiğine işaret ederek, Engin’in aynı zamanda verem hastası olduğunu sözlerine ekledi. Fatma, “Herkesin bir şeyler yapmasını istiyorum. Cezaevinde bulunan doktorlar, oğlumun ameliyatını yapamayacaklarını söylüyor. Bende bundan kaynaklı diyorum oğlumu serbest bırakın ben onun tedavisini dışarıda devam ettireyim. Oğlum boşu boşuna 3 yıldır cezaevinde tutulmakta. Benim geceleri gözüme uyku girmiyor. Benim oğlum oradayken ben nasıl dışarıda rahat durayım. Oğlum derhal serbest bırakılsın. Oğlum Serdal ve Engin yan yana iken benim oğlum Engin’e el oluyordu. Engin’de benim oğluma ayak oluyordu. Ancak şu an ikisini birbirinden ayırmışlar” dedi.   ‘Tutsaklara sahip çıkılsın’   Fatma son olarak şöyle konuştu: “Oğlum tutuklanmadan önce her üç ayda bir eve baskın yapıyorlardı.  Evi dağıtıp gidiyorlardı. Ellerinde kanıt olmamasına rağmen bunca yıldır tutuyorlar. Ben 3 yıldır uyku nedir bilmiyorum. Ben insanların sesini dahi duymak istemiyorum. Ben bir anne olarak hasta tutsakların serbest bırakılmasını istiyorum. Ben oğluma kefilim ölünceye kadar kimseye zarar vermez. Kendi başına yemek yiyemeyen biri, kıyafetlerini hatta çoraplarını tek başına giyemeyen biri nasıl devlete zarar verecek. Oğlum şu an hücrede tek başına kalıyor. İhtiyaçlarını karşılayamadığını temizliğini dahi yapamadığını söylüyor. Ben buradan herkese sesleniyorum tutsaklara sahip çıksınlar. Her geçen gün ölüme bir adım daha yaklaşıyorlar. Neden kimseden ses çıkmıyor, kimse ayağa kalkmıyor?”