Yunanistan’dan seslenen Êfrinliler: Tecrit son bulsun 2021-02-20 09:05:05   DİYARBAKIR - Yunanistan’ın Lavrion Kampı’nda açlık grevlerine dahil olan Êfrinli kadınlar, Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin derhal kaldırılması çağrısında bulunarak, tecride karşı Kürt kadınları olarak başkaldırdıklarının altını çizdi.   Türkiye ve bölge cezaevlerinde tutsakların PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan ağırlaştırılmış tecridin ve cezaevlerinde artan hak ihlallerinin son bulması için 27 Kasım 2020’de başlattıkları süresiz-dönüşümlü açlık grevleri sürerken, farklı ülkelerde bulunan Kürtler ve dostları da tutsaklar ile dayanışmak amacıyla açlık grevine giriyor.   Tutsaklar ile dayanışmak amacıyla Maxmur Kampı’nda İştar Meclisi öncülüğünde başlatılan açlık grevi eylemi 65’inci gününde, Yunanistan’ın Lavrion Kampı’nda ise 48’inci gününde devam ediyor.   Lavrion Kampı’nda açlık grevlerine dahil olan Saliha Xelil ve Zarife Ömer Osman, 2018 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından Êfrin’e dönük başlatılan  “Zeytin Dalı Harekatı” saldırıları sonucu Êfrin’den göç etmek zorunda kalanlardan…   'Bizler eylemimiz ile sonuç alacağız'   Saldırıları ve yaşadıklarını anlatan Zarife Ömer, "Eşim Abdo Şexo, 28 yıldır Türkiye cezaevlerinde hukuksuz bir şekilde tutulmakta" dedi. Eşinin 2018 yılında başlatılan açlık grevlerine de dahil olduğunu ve uzun bir süre grevde kaldığını belirten Zarife, tek taleplerinin Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kalkması olduğunu ifade ederek, "Bizler eylemimiz ile sonuç alacağız. Önderimiz zindanda olduğu sürece biz eylemimizden vazgeçmeyeceğiz. Biz onlardan şunu istiyoruz önderliğimiz üzerinde uygulanan tecridi derhal kaldırsınlar. Türk hükümeti demokrat bir hükümet olduğunu söylüyor. Ancak bu tamamen yalan. Eğer demokrat olsaydı bu kadar zulmü yapmazdı" dedi.   'Önderlik kadınların özgürlüğü için başkaldırdı'   Kürtlerin gerçeği bildiğini ve bundan kaynaklı da kimsenin Kürtleri kandırmaması gerektiğine işaret eden Zarife, Mesut Barzani'nin de bu süreçte Kürtlerin yanında olmadığını ve Kürt halkının çıkarlarını düşünmediğini kaydetti. Zarife, "Biz biliyoruz kimin Mesut Barzani'nin aklıyla oynadığını ancak biz diyoruz ki kardeşiz, birlik olalım, savaşın kazanımı olmayacaktır. Kimse demesin Kürtler mücadele edemez biz her yerde alanlardayız ve mücadele ediyoruz. Açlık grevi benim için çok kutsal. Bu eylemin içinde yer aldığım için mutluyum. Önderimiz özgürlüğüne kavuşmadan bizim de özgürlüğümüz olamaz. Önderlik kadınların özgürlüğü için başkaldırdı. Bundan kaynaklı da biz kadınlar onun özgürlüğünü sağlamalıyız. Bir kez daha açlık grevinde olan ve direnen herkese başarılar diliyorum" ifadelerine yer verdi.   'Kürt kadını olarak başkaldırıyorum'   Eşini saldırılarda kaybeden Salîha Xelîl, yüzlerce Kürt’ün katliamlarla yaşamını yitirdiğini söyledi. Salîha, saldırılar karşısında direnmek gerektiğine işaret ederek, açlık grevi eylemlerini değerlendirdi.  Eylemlerinin iyi geçtiğini ve Yunanistan halkının da açlık grevi eylemlerinden haberdar olduğunu dile getiren Salîha, "Bizler şu an ülkemizden uzaktayız, ancak mücadele etmemize engel değil. Sesimizi tüm dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Biz her seferinde şunu belirtmekten çekinmeyeceğiz: Kürt’üz ve önderliğimizin izinden gitmeye devam edeceğiz. Kürt kadınların kendilerini tanımaları Abdullah Öcalan sayesinde oldu. Ben de bir Kürt kadını, bir şehit yakını olarak başkaldırıyorum. Ben çocuklarımı da bu şekilde yetiştirmeye çalışıyorum" diye belirtti.   ‘Tecrit bir an önce kaldırılsın'   Taleplerin karşılanması gerektiği çağrısında bulunan Salîha, "Uygulanan tecridi insanlık kabul etmez. Biz diğer halklardan destek istiyoruz. Bu tecride karşı seslerini çıkarsınlar. Biz önderliğimizi her yerde görmek istiyoruz. Tutsakların talebi yerine getirilerek, tecrit bir an önce kaldırılsın" dedi.