‘Kürtçenin resmi dil olması için mücadelemiz devam edecek’ 2021-02-19 16:09:31       DİYARBAKIR - 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla birçok kurumun katılımıyla Kürt Edebiyatçılar Derneği binasında yapılan açıklamada, “Kürtçenin resmi dil ve eğitim dili olması için mücadelemiz devam edecek” denildi.   Kürt PEN, Mardin Mezopotamya Yazarlar Derneği, Birca Belek Dil ve Kültür Derneği, Kürt Edebiyatçılar Derneği ve Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED DER), 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla Diyarbakır’da bulunan Kürt Yazarlar Derneği binasında basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, derneklerin yöneticileri ve üyeleri ile Hakların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eşbaşkan Vekili İrfan Söner katıldı. Açıklamanın, Kurmancî lehçesinde yazar Bahattin Robar, Kurmançkî lehçesinde ise şair ve  gazeteci Roza Metîna tarafından okundu.   ‘Dil bir toplumun varlığıdır’   Roza Metîna, anadillerinin varlık nedeni olduğunu, Kürt dilinin binlerce yıllık yerli bir dil olduğunu ancak Kürtçe’nin günümüzde yok olma tehlikesi altında olduğunu söyledi. Roza, egemen devletlerin 20’nci yüzyıl düşüncesiyle hareket etmeye devam ettiklerini özellikle de Ortadoğu’daki devletlerin yerli dilleri kendilerine tehdit ve zorluk olarak gördüklerini ifade etti. Roza, dilin bir toplumun varlığı ve tarihi olduğunu kaydederek iki durumun doğrudan birbiriyle bağlantılı olduğuna dikkat çekti.   ‘100 yıldır tehlike olarak görülüyor’    Hiçbir dilin bir diğer dilden üstün olmadığına değinen Roza, “İmkân verilir ve iktidarlar sorumluluklarını yerine getirirse, anadillerin araştırılması, korunması ve geliştirilmesi için yasalar yapılırsa, her dilin canlılığı açığa çıkacaktır. Maalesef Türkiye’de, Kürt dili milyonlarca insanın anadili olmasına rağmen 100 yıldır bir tehlike olarak görülüyor. ‘Türkçe dışında her dil geleceğimiz için tehlikedir’ anlayışı devam ediyor. Belediye kapılarında asılı olan Kürtçe bir tabelaya dahi tahammül edilmiyor. Kürtçe televizyon ve gazeteler engelleniyor. Bin yıllardır birlikte yaşadıkları bir halkın dili, bilinmeyen bir dil olarak tanımlanıyor. Anadilde eğitim insani ve uluslararası bir hak olmasına rağmen, bu hak Türkiye’de görülmüyor” dedi.    ‘Her yerde Kürtçe konuşulmalı’   Türkiye’de Kürtlerin anadilde eğitimden yoksun bırakıldığına vurgu yapan Roza, “Kürt dilinin geliştirilmesi için verilen mücadeleye yönelik bir saldırı söz konusudur. Tekçi politikalar, kültür ve kimliklere yok sayan politikalar, dil ve kültür alanında faaliyet yürüten birçok kurum kapatıldı. Kürtçe eğitim veren kreşler ve okullar mühürlendi. Kürtçe konuşmanın alanları daraltılıyor. Anadile saldırı, aynı zamanda birliğe, insanlığa yönelik saldırıdır. Bu saldırılara karşı Kürtler ulusal birliklerini sağlamalıdır. Anne ve babalar çocuklarını öncelikle çocuklarını Kürtçe dil ve kültür kurslarına göndermeli. Sadece evlerde değil, işyerlerinde, sokakta, mahallede, her yerde Kürtçe konuşmalı, Kürtçe için yapılan kampanyalara destek olunmalıdır. Ancak bu şekilde Kürtçeye yönelik saldırılara sonlandırabiliriz ve Kürtçeyi özgürleştirebiliriz” şeklinde konuştu.   ‘Kürtçe resmi ve eğitim dili olmalıdır’   Son olarak 21 Şubat Dünya Anadil Günü nedeniyle Kürtlere çağrıda bulunan Roza şunları kaydetti: “Anadilimize sahip çıkalım ve ortak bir zeminde dil, kültür, sanat ve kimliğimiz için mücadele edelim. Kürtçenin resmi dil ve eğitim dili olması için mücadelemiz devam edecek. Ayrıca hükümet yetkililerine de dillerin önündeki engellerin kaldırılması, Kürt dilinin eğitim dili ve resmi dil olarak kabul edilmesi çağrısında bulunuyoruz. Tüm halkların 21 Şubat Dünya Anadil Günü kutlu olsun.”