‘Savaşın bitmesini istemeyenler tecridi ağırlaştırıyor’ 2021-02-15 13:41:09     VAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo sonucu Türkiye’ye getirilişinin 22’nci yıl dönümüne ilişkin Van’da yapılan açıklamada konuşan HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, savaşın bitmesini istemeyen güçlerin günümüzde tecridi ağırlaştırılmış bir şekilde sürdürdüğünü belirtti.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Örgütü PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999 yılında uluslararası komplo sonucu Türkiye’ye getirilişinin yıl dönümünü düzenledikleri açıklamayla protesto etti. İl binası önünde gerçekleşen açıklama öncesi polis barikatlarla binayı ablukaya aldı. HDP Van ve bölge milletvekillerinin hazır bulunduğu açıklamada il eşbaşkanları ile parti yöneticileri de katıldı. Açıklamayı HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan okudu.  PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ülkeye uluslararası bir komplo sonucu getirildiğini hatırlatan Muazzez, komplonun ağırlaştırılmış tecritle derinleşerek sürdüğüne dikkat çekti.   ‘Tecrit çözüme karşı geliştirilen uluslararası bir dayatmadır’   Muazzez, halklarının eşit, özgür, ortak bir arada  yaşamasını savunan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın  bölgeden çıkarılmasıyla Ortadoğu ülkelerinin bir savaş alanına dönüştüğünü belirtti. Savaşın bitmesini istemeyen güçlerin günümüzde tecridi ağırlaştırılmış bir şekilde sürdürdüğünü söyleyen Muazzez, “ Sayın Abdullah Öcalan’ın sesi halklara ulaşmasın diye komplonun devamı tecritle sürdürülmeye çalışılıyor. Uygulanan bu tecrit Kürt halkının tüm yaşam alanlarına diğer halklarla eşit, özgür bir şekilde yaşamasına dönük bir saldırıdır. Tecrit çözüme karşı geliştirilen uluslararası bir dayatmadır” dedi.   ‘Adaletsizlik ve hukuksuzluk İmralı duvarlarını aşmıştır’   İmralı’nın her hukuksuzluğun kara deliği olduğunu dile getiren Muazzez, “Toplumsal yaşamın her alanına sirayet eden tecrit sistemi Kürt sorununa ilişkin demokratik ve barışçıl çözümü hedeflemiş ve Türkiye’yi karanlığa mahkum etmeyi amaçlamıştır. Adaletsizlik ve hukuksuzluk İmralı’yı aşmış ve muhalefeti susturmaya kayyım rejimini dalga dalga yaymaya, yoksulların ve emekçilerin insanca yaşama hakkı taleplerine saldırı, üniversiteleri kelepçelemeye, öğrencileri susturmaya ve herkesi hedef almaya yönelik bir saldırı dalgasına dönüştürülmüştür” ifadelerine yer verdi.   ‘Cezaevlerinde yükselen direnişe ses verin’   Cezaevlerinde tecridin kaldırılması amacıyla açlık grevlerinin 81’inci gününde sürdüğüne dikkat çeken Muazzez, “ Cezaevlerinde yükselen bu direniş sesi adalet arayışıdır. Bu sese kulak verme her yurttaşın ahlaki ve vicdani sorumluluğudur. Halklara karşı yürütülen tüm saldırı patikalarına karşı mücadele edeceğimizin sözünü buradan bir kez daha yeniliyoruz” diye kaydetti.