Çıplak arama işkencesine karşı ‘etkin soruşturma’ çağrısı 2021-02-09 16:45:37     İZMİR - Hukuk örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının gözaltında çıplak arama işkencesine ilişkin yaptığı basın açıklamasında, “Bir şahsın güvenlik görevlilerinin önünde soyunmasının istenmesi, kişinin fiziksel ve manevi istismarı anlamına gelmektedir. İnsan onuruna aykırıdır” denilirken, savcılığın konu hakkında etkin soruşturma yürütmesi çağrısı yapıldı.   İzmir Üniversite Dayanışması’nın çağrısıyla 5 Şubat’ta Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle dayanışmak amacıyla gerçekleşen eylemde gözaltına alınan 26 öğrenciden 2 kadının Konak Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde çıplak arama işkencesine maruz kalmasına ilişkin Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) , Çağdaş Avukatlar Grubu (ÇAG) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Bayraklı Adliyesi önündeki açıklamaya çok sayıda sivil toplum kuruluşu, siyasi parti temsilcisi ve yurttaş katıldı. “Çıplak arama işkencedir” yazılı pankartın açıldığı basın açıklamasında “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Çıplak arama işkencedir” sloganları atıldı. Basın açıklamasını ÇHD’li Şükran Öztürk okudu.   İki kadına çıplak arama işkencesi yapıldı   Kamera görüntülerine, doktor raporlarına ve ifade tutanaklarına da yansıdığı gibi yakalama ve gözaltı işlemi sırasında kolluk tarafından tüm şahıslara işkence uygulandığını ve ifade eden Şükran, iki kadına da çıplak arama dayatıldığına işaret etti. Kadınlara çıplak arama esnasında “otur-kalk hareketi” de yaptırıldığını ekleyen Şükran, “Bu çıplak arama uygulamaları esnasında avukatlar emniyet içerisine alınmadığından biz avukatlar, müvekkillerimizi yaklaşık 1 buçuk saat boyunca dışarıda beklemekteydik. Kadınlardan birinin çıplak arama esnasında çığlık atması üzerine bu çığlık orada bekleyen avukatlar tarafından duyulmuş, bu duruma itiraz edilmiş ve durum İzmir Barosu’na iletilmiştir. İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel’in başsavcı ile görüşmesi akabinde avukatlar içeri alınmaya başlanmıştır. Bunun üzerine müvekkillerimizle görüştüğümüzde çıplak arama yapıldığını öğrendik” şeklinde konuştu.   ‘Valilik çıplak arama yapılmadığı görüntüsü yaratmaya çalışıyor’   İzmir Emniyeti’nde çıplak arama yapıldığı bilgisi sosyal medyada da gündem olunca İzmir Valiliği’nin açıklama yaparak avukat ve müvekkilinin aramasına katıldığı görüntüyü servis ettiğini dile getiren Şükran, “Aramalar görüntülü yapılıyor, çıplak arama yapılmadı” algısı yaratılmaya çalışıldığını vurguladı. Valilik ve kolluğun gerçeği çarpıttığının altını çizen Şükran, “Müvekkiller ile görüşme esnasında çıplak arama yapıldığını öğrendik. Bu süreçte çıplak arama sosyal medya gündemine oturduğundan İzmir Emniyeti sonuçlarından korkup diğer aramaları kamera eşliğinde yapmıştır. Zira emniyetin bu kamera ve avukat eşliğinde arama uygulaması baştan var olan bir uygulama olmamakla, çabalarımız ve itirazlarımız üzerine yapılmıştır” dedi.   ‘Çıplak arama otorite kurma amacıyla bir işkencedir’   Daha önce de HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Uşak’ta emniyette gözaltına alınan 30 kadın öğrenciye çıplak arama yapıldığını gündeme taşıdığını hatırlatan Şükran, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidar bu iddiaları araştırmak ve sorumluları bulmak yerine, çıplak arama yapıldığı iddialarını inkar etmiş, her zaman olduğu gibi bir hukuksuzluğu ve insan onuruna aykırı muameleyi dile getiren milletvekilini Fetöcü olmakla, terörist olmakla, Meclis’i terörize etmekle suçlamış, çıplak aramaya kanıt istemiştir. Oysaki bu konunun gündeme gelmesinden sonra siyasetçisinden gazetecisine, akademisyeninden avukatına onlarca insan kendilerine de çıplak arama yapıldığını açıklamıştır. Cezaevleri girişinde rutin olarak çıplak arama yapıldığı gibi zaman zaman emniyette gözaltı işlemleri sırasında da bu uygulama ile karşılaşmaktayız. Üstelik bu aramaların yapılmasındaki amaç neredeyse hiçbir zaman güvenlik kaygısı olmayıp, gözaltına alınan veya cezaevine giren şahsın kişiliğini ezerek onu kimliksizleştirip teslim almak ve böylece üzerinde otorite kurma amaçlı bir işkence yöntemidir.”   Savcılık göreve çağırıldı   Şükran, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3’üncü maddesine ve Anayasa’nın 17/3’üncü maddesine göre işkencenin yasak olduğunu kaydederken, Türk Ceza Kanunu’nun 94’üncü maddesinde de işkence suçunun cezasının belli olduğunu dile getirdi. Şükran, “Bir şahsın güvenlik görevlilerinin önünde, soyunmasının istenmesi, makat, vajina gibi organlarının elle ya da “otur kalk, ıkın” talimatları verilmesi suretiyle aranması, kişinin gerek fiziksel gerekse de manevi olarak istismarı anlamına gelmektedir. İnsan onuruna aykırıdır ve kişinin bedenine yönelik bir müdahaledir” diyerek yaşanan olaya ilişkin adli soruşturma başlatılmasını, olay tarihlerinde görevli olan tüm personelin tespit edilmesini, kamera kayıtlarının emniyetten alınmasını tüm delillerin bizzat savcılık eliyle toplanmasını talep etti.   ‘Çıplak arama işkencesini uygulayanlar cezalandırılmalı’   Şükran son olarak çıplak aramanın işkence olduğunun ve gözaltı merkezleri ile cezaevlerinde çıplak aramayı bir bütün olarak yasaklayan yasal düzenlemelerin bir an önce gerçekleştirilmesini ve çıplak aramayı uygulayan memurların da cezasız bırakılmamasını talep etti.   Açıklama alkışlarla sona erdi.