HDP Kadın Meclisi alanlara çıkmaya hazırlanıyor 2021-02-05 09:02:10     Habibe Eren    ANKARA - HDP Kadın Meclisi üyesi Özlem Gündüz, partisinin 8 Şubat’ta başlatacağı kampanya içerisinde “Kadınlar için adalet” temasıyla kadına yönelik şiddet, katliam, taciz, tecavüz ve kadın yoksulluğuna ilişkin alanlarda mücadele edeceklerini belirtti.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Türkiye’deki sorunlara dair çözüm önerilerini toplumla paylaşmak, öneri ve eleştirileri almak için 8 Şubat'ta "Adalet" kampanyası başlatacak. HDP Kadın Meclisi de genel kampanya içerisinde özgün tartışmalarını yürüttü ve bu kapsamda planlamalarını oluşturdu. Kadın Meclisi’nin gündemine kadın kırımı, tecrit, iklim krizi, taciz, tecavüz, kadın yoksulluğu ve toplumsal muhalefete dönük tasfiye politikaları olacak.   HDP Kadın Meclisi üyesi ve Merkezi Örgütleme Komisyonu Eşsözcüsü Özlem Gündüz, kampanyalarına ve yürütecekleri mücadeleye ilişkin konuştu.   HDP olarak yürüttükleri yoğun tartışmalar sonucu bir kampanya önerisinin açığa çıktığını anımsatan Özlem, “8 Şubat’ta kampanyanın startını vereceğiz. Neden böyle bir kampanyaya ihtiyaç duyduk? Özellikle AKP-MHP iktidarı toplumun her kesimine başta kadınlar olmak üzere, işçiler, emekçiler, muhaliflere dönük çok yoğun bir saldırı içerisinde ve bu saldırıyı her geçen gün arttırmakta. Özellikle pandemi sürecinde iktidar hem kendi iktidarını sağlamlaştırmak hem de var olan ekonomik krizi, yoksulluğu, yönetememe halini bir bütün olarak muhalefete dönük saldırıları arttırarak gösteriyor.  Pandemi ile birlikte tüm bunların yanı sıra kadına dönük şiddetin artması, kadınların evlere kapatılması, bütün bunların beraberinde getirdiği sorunlarla birlikte toplumun her kesimin rahatsızlığı söz konusu. Kurumsallaşan bir faşizm var bunun karşısında siyaseten öncülük yapma rolü, her zaman siyasi mücadeleyi hedefine koyan çalışmalarını yürüten bir siyasi parti olarak mücadele edeceğiz” dedi.   ‘Eylem takvimimizi somutlaştırdık sayılır’   Kampanyanın HDP’nin 1 Haziran’da başlattığı “Demokrasi Mücadele Programı”nın bir devamı niteliğinde olduğunu aktaran Özlem, sözlerini şöyle sürdürdü: “Neredeyse bir günde 3 kadının katledilmesi bunun dışında fiziksel ve psikolojik şiddet, bir bütün olarak eril zihniyetin erkek devlet şiddetin toplumsal yansıması ve kadınların içinde bulunduğu durum yine artan ekonomik kriz, işsizlik yoksulluğu bir bütün olarak değerlendirdiğimizde yeni bir kampanya ihtiyacı açığa çıktı. Bu kampanyanın beli başlıkları var. Bunlardan biri tecrit, AİHM’in Demirtaş kararı,  ekonomik kriz, HDP’nin kapatılma gündemi, yine kadına yönelik şiddet. Buna dönük eylem takvimimizi de somutlaştırdık sayılır.”   Kampanyanın başlığı ‘Herkes için adalet’   Genel olarak toplumda en çok açığa çıkan durumun   “adalet” talebi olduğunu dile getiren Özlem, “Adaletsizliğin, haksızlığın, hukuksuzluğun neredeyse toplumun her hücresine sirayet ettiği bir durum var ve bunun üzerinden ‘herkes için adalet’ başlığıyla hem kendi parti içerimizde hem de iktidarın bu faşizan saldırılarından rahatsız olan bütün kesimlerle ortak bir mücadele hattı örmeyi düşünüyoruz. Mevcut gidişattan rahatsız olan her kesimle temas kurarak, ortak mücadele zemininde buluşarak bu süreçte faşizm karşısında bir direniş ve mücadele hattı örmeyi hedefliyoruz” diye belirtti.   Kadın Meclisi ‘kadınlar için adalet’ şiarı ile alanlarda olacak   Kadın Meclisi olarak yoğun tartışmalar yürüttüklerini söyleyen Özlem, “Kampanya içerisinde çok güçlü planlamalarla bütün kadın çevreleri ile temasta bulunarak nasıl bir mücadele programına dönüştürebiliriz, üzerine yoğun tartışmalarımız var. Bu temaslarımız devam edecek ama ağırlaşan bir tecrit durumu var. Tecrit ile birlikte yoğunlaşan savaş ve yoksulluk durumu var. Bundan en çok etkilenen kesimin kadınlar olması bu anlamda da kadın mücadelesini yükseltme ve büyütmek gibi bir hedefi beraberinde getiriyor. Planlamamızı yine genel kampanyamızın içerisinde ‘Kadınlar için adalet’ başlığı ile devam ettirmeyi düşünüyoruz. 8 Mart’a giderken 1 Mart’ta startını vereceğimiz yoğun etkinlik ve eylemlerimiz olacak. Kadın direnişinin ön planda olacağı farklı planlarımız olacak. Kadınların katledilmesi, şiddete uğraması, yine cezaevlerinde kadınlara dönük hak ihlalleri ve bütün haksızlıklara karşı alanlarda olacağız” ifadelerini kullandı.   ‘Ortaklaştığımız nokta faşizme karşı mücadele’   Bütün kadınların iktidarın politikalarından rahatsız olduğuna dikkat çeken Özlem, sistematik bir şekilde kadınların katledildiğini belirtti. Özlem, “Eril zihniyetin, devlet aklının, toplumsal yansımalarının kadınlara dönük çok olumsuz sonuçları var. Her gün bu kadar çok kadının katledilmesi normalleştirilmeye çalışılıyor. Bununla birlikte kadın yoksulluğu had safhada, kadın işçilerin yaşadığı sorunlar göz ardı ediliyor. Tüm bunlardan bütün kadınlar rahatsız ve ortaklaştığımız nokta faşizm ve bu saldırılar karşısında kadın katliamları karşısında ortak bir mücadele noktasında bir birliktelik var diyebilirim” dedi.   ‘Toplumda kaygı ve korku yaratılmaya çalışılıyor’   Kadınların öncü durumundan kaynaklı saldırıların hedefinde olduğunu vurgulayan Özlem, bu durumun DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ve TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan şahsında açığa çıktığını dile getirdi. Söz konusu tutuklamalar üzerinden toplumda korku ve kaygının yanı sıra mücadeleyi geriye düşürmek istendiğini vurgulayan Özlem, “Kadınların bir araya gelmesi engellenmeye çalışılıyor. Tüm bunlara sebep sonuç ilişkisinden baktığımızda bile kadınlara dönük bu kadar saldırının olması kadınların faşizmi yıkma noktasında kararlılıkları ve iradelerini gösteriyor. Faşizmin en çok hedef aldığı kesim kadınlar ve bu mücadele bugün başlamadı ve bugünle sınırlı kalacak bir durum değil. Özellikle kadın mücadelesi yıllardır var açığa çıkardığı birçok sonuç ve kazanımları var. Bu saldırılar, yaklaşımlar bizler açısından bizlere geri adım attırmayacaktır. Bunun farkındalar. Kadın mücadelesi ve direnişi hiçbir zaman geriye düşmeyecek. Toplumun bir kesiminden çıkan sesler var bunu biraz daha toplumsallaştırmak ve her alana yaymak hedefimiz” diye konuştu.