Ev hapsi verilen Hivda: Asla vazgeçmeyeceğiz 2021-02-04 09:07:54     İSTANBUL - Boğaziçi direnişine katılan çoğu öğrenciye 2911 sayılı kanuna muhalefetten ev hapsi verildi. Gözaltına alınarak ev hapsi verilenlerden biri olan  Hivda Selen, “Asla vazgeçmeyeceğiz. Kayyım Melih Bulu’yu da istifa ettireceğiz, görevden aldıracağız. Ve bütün kayyım rektörlerin tamamına karşı mücadeleye devam edeceğiz” sözleriyle kararlılık mesajı verdi.   Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım rektör olarak atanan Melih Bulu’ya karşı protestolar devam ediyor. Polisin saldırısına, cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerinin hedef göstermelerine karşı kararlı direnişleriyle cevap veren öğrenciler, kayyım rektör istifa edene kadar eylemlerini sürdürmekte ise kararlı. Bugüne kadar eylemlerde 300’e aşkın kişi gözaltına alınırken, son günlerde gözaltına alınanlara 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet suçlamasıyla ev hapsi cezası veriliyor. Bunlardan biri de İstanbul Üniversitesi öğrencisi Hivda Selen.   ‘Kolumu kırmaya çalıştılar, başımızı kaldırıma vurdular’   Pazartesi günü Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin çağrısı üzerine okulun Güney kapısı önünde yapılmak istenen açıklamaya katılmak üzere otobüse binen Hivda, indiği sırada elinde “Kelepçeyi sökmeye geldik” pankartı ile birlikte gözaltına alındı. Herhangi bir uyarı yapılmaksızın polis saldırısına uğradıklarını ve arkadaşlarıyla beraber gözaltına alındığını söyleyen Hivda, o anları şöyle anlattı: “Benim kolumu kırmaya çalıştılar. Kafamızı kaldırıma vurdular, etrafımızı kapatarak ciddi bir işkence ile alındık. Yanımızda bir avukat da vardı onu da aldılar. Sonrasında otobüse bindirildik orada da şöyle bir tavır vardı zaten Boğaziçi’nde öğrencilere ‘aşağı bak, terbiyesiz, burada toplu gezemezsin’ diyen tavır aslında içeride de, ‘şu tarafa oturmanı istiyorum, konuşman yasak, konuşamayacak’ gibi tavırları da söz konusuydu.”   ‘Direnişten ayağımızı kesmek için yaptılar bunu’   Gözaltı sonrası çıkarıldığı mahkemece 10 arkadaşıyla beraber ev hapsine çarptırılan Hivda,  özgürlüklerinin elinden alındığının altını çizdi. Hivda, ev hapsinin siyasi bir karar olduğunu vurgulayarak, “Biz aslında ikametimizi verdiğimiz duvarlar arasında tutsak kılınmış olacağız. Bunun tamamen aslında öğrenci direnişi içerisinde bulunmamızı engelleyen, politik öznelerin orada varlığını engelleyen bir karar olduğunu düşünüyoruz. Oradan ayağımızı kesmek üzerine yaptılar bunu ve öyle bir ev hapsi verdiler. 2911’den ev hapsi almış olduk. Gerekçesi suç teşkil edebilme ihtimalinin olması,  kaçma ihtimalimizin olması ve dışarı çıktığımızda belirli insanları baskılayabileceğimiz ihtimali olmasını gerekçe göstererek bize ev hapsi verdiler. Birçok suç teşkil eden delil olduğunu söylüyorlar, tek delil olarak da gösterdiği şey benim pankart tutmam.  Bugün Melih Bulu’ yu orada oturtan ve kesinlikle oradan kaldırtmayan siyasi anlayışın aynısı burada görüyoruz” diye belirtti.   ‘Asla vazgeçmeyeceğiz’   Öğrencinin yerinin okulu ve kampüsü olduğunu söyleyen Hivda, cezaevlerinde de çok sayıda öğrenci arkadaşının olduğunu hatırlattı. “Şuan onlar için önemli olan bizim o kampüse gidip direnip, direnmediğimiz. Bunu istemediği için benim bugün okula gidememem ya da dersime çalışamamam onların için herhangi bir sorun teşkil etmiyor zaten” diyen Hivda, “Biz her halükarda üzerimize düşeni yapacağız. Benim üzerime belki bir açıklama yazmak düşer o evin içerisinde ya da bir dövizin tasarımı olabilir. İçeride dışarıda hiçbir şekilde fark etmez bunu devam ettireceğiz. Çünkü onların korkusu bu zaten. Sürekli gezi vurgusu yapmaları da bundan kaynaklı. Asla vazgeçmeyeceğiz. Kadın Üniversitesi’ni de açtırmayacağız. Kayyım Melih Bulu’yu da istifa ettireceğiz, görevden aldıracağız. Ve bütün kayyım rektörlerin tamamına karşı mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.   ‘Tek başına kayyım rektör meselesi değil bu’   Şuan birçok belediye ve üniversitenin kayyımlarla yönetildiğini vurgulayan Hivda, birçok üniversitede kulüplerin kayyım rektörler tarafından kapatıldığını belirtti. Hivda, “Daha yeni LGBTİ+ kulübü kapatıldı Boğaziçi’nde. Memleket zaten ciddi bir politik özgürlükler sorunuyla karşı karşıya. Bugün sesini çıkaran kişi terörist ilan ediliyor. Ciddi bir algı yaratılıyor zaten burada.  Tek başına kayyım rektör meselesi değil toplamda politik özgürlükler sorunu diye tarif edebiliyoruz. O yüzden bugün insanlar bu kadar destek veriyor. O yüzden bütün üniversiteli öğrencilerin gündemine girmiş durumda” dedi.