‘İktidarların üniversitelerden uzak durması özerklik için elzemdir’ 2021-01-20 09:04:05   Melike Aydın   İZMİR - İktidarların, bilimin üretildiği alanlardan uzak durmasının üniversitelerin özerkliği için elzem olduğunu ifade eden Ege Üniversitesi öğrencileri, bütün üniversite bileşenlerini kayyım protestolarına katılmaya davet ediyor.   Başta üniversiteli öğrenciler olmak üzere toplumun birçok kesiminde tepkilere neden olan Boğaziçi Üniversitesi’ne AKP’li Melih Bulu’nun kayyım rektör olarak atanmasına İzmir’den de tepkiler gelmeye devam ediyor. Üniversiteli öğrencilerin öncülüğünde kurulan İzmir Üniversite Dayanışması’nın içerisinde yer alan öğrenciler, yönetimlerin AKP teşkilatı gibi çalıştığını belirterek üniversitelerin niteliksizleştirilmesine karşılık bütün üniversite bileşenlerini ortak mücadeleye çağırdı.   ‘Üniversite yönetiminde öğrencilere söz verilmiyor’   Ege Üniversitesi ve 9 Eylül Üniversitesi’ne daha önce atanan kayyım rektörlerin, atandıkları ilk günden itibaren antidemokratik uygulamaları getirdiklerini ve öğrenciler üzerinde baskı uyguladığını söyleyen Ege Üniversitesi öğrencisi Pınar Usta, üniversite yönetiminin pandemi nedeniyle öğrencinin olmadığı üniversitede etkinlik ve yeni inşaatlar yapıldığını ifade etti. Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyım rektöre yönelik eylemliliklerin biriken öfkenin dışa vurumu olduğunu dile getiren Pınar, “Çünkü biz topluluklarda etkin rol oynayamıyoruz. Kendi fikrimizle bir şeyler yapmak istediğimiz zaman topluluklarımız ya kapatılıyor ya da uyarı alıyor. Bölümlerimizde bilgi üretim süreçlerine dahil olabildiğimiz fikrimizi amfiye taşıyabildiğimiz koşullar sağlanmıyor. Üniversitelerde kendi etkinliklerimizi yapamıyoruz” şeklinde konuştu.    ‘Yönetim AKP teşkilatı gibi çalışıyor’   Üniversite yönetimlerinin özellikle rektörlerin AKP teşkilatı gibi çalıştıklarını belirten Pınar, üniversitelerden akademisyenlerin ihraç edildiğini dile getirdi. Pınar, “Ya kendi sermayedarlarını getirip etkinlik düzenliyorlar ya da üniversitelerde onlarla yandaş hareket eden öğrencilerin sırtları sıvazlanıyor. Bu açıdan yönetim bizde değil. Ama biz kendimizi yönetebiliriz diyoruz. Tüm üniversite bileşenlerini bizimle dayanışmaya çağırıyoruz” sözlerine yer verdi.   ‘Öğrencilere GBT sorgulamasıyla baskı uygulanıyor’   Ege Üniversitesi öğrencilerinden Derya Emren de üniversitelerin niteliksizleştirilmeye çalışıldığını kaydederek kayyıma karşı eylemlerde öğrencilerin polis tarafından güvenlik bahanesiyle kimliklerinin alınarak GBT kayıtlarına bakıldığını ifade etti. Öğrencilerin alanı olmasına rağmen güvenlik soruşturması yapılmasının rahatsız edici oluğunu ifade eden Derya, “Kayyım rektörler üniversitelere rahatlıkla girerken, üniversiteler niteliksizleştirilirken, üniversite içinde Özel Güvenlik Birimleri’nin (ÖGB) baskılarına maruz bırakılmayı istemiyoruz. Boğaziçi’nden Ege’ye, Ege’den 9 Eylül’e tüm niteliksizleştirme baskılama çabalarına, ev baskınlarına rağmen direnmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.   'İktidarlar bilimin üretildiği alanlardan uzak durmalı'   Demokratik bir üniversite olması için rektörleri, üniversite bileşenlerinin kendilerinin seçmesi gerektiğini, öğrencilerin üniversite içindeki kararlara dahil olması gerektiğini dile getiren Ege Üniversitesi öğrencilerinden Gül Gökboğa ise iktidarın bilimin üretildiği alanlara müdahale etmesini istemediklerini kaydetti. Ayrıca akademilerin siyasetten uzak olması gerektiğini belirten Gül, “Hükümetler geçicidir bu nedenle akademilerden uzak durması gerekiyor. Ama şu anda AKP iktidarı geldiğinden bu yana elini her yere sokmaya çalışıyor. Hükümet bundan da nemalanmaya çalışıyor. Pandemi döneminde ağırlaşan ülkenin durumunda Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektörle son darbeyi de vurmuş oldu. Bu ayaklanmanın değerli olduğunu düşünüyorum” şeklinde ifade etti.