Saldırılara rağmen binler yürüdü: Ulusal birlik etrafında kenetlenin 2021-01-08 17:05:31   VAN - DBP öncülüğünde "Şimdi ulusal birliği ve özgürlüğü sağlama zamanı"  şiarıyla Van’da Feqiye Teyran Parkı'nda toplanan binlerce yurttaş yüzlerce polisin saldırısına rağmen hep bir ağızdan “Siyasi tutsaklar onurumuzdur”, “Biji Serok Apo” ve “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla Beşyol mevkiinde bulunan HDP İpekyolu İlçe binası önünde bir araya geldi.    Van’da Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) "Şimdi ulusal birliği ve özgürlüğü sağlama zamanı" şiarıyla Feqiye Teyran Parkı'nda polis saldırısına rağmen binlerce yurttaş toplandı. Ara sokaklara taşan kitleyi engellemeye çalışan çok sayıda çevik kuvvet, TOMA ve gözaltı araçları cadde boyu yolu kapatmak zorunda kalırken, öte yandan helikopterler ise kent merkezi üzerinde kitlenin olduğu alanda yakın uçuş sağlayarak dağıtmaya çalıştı. Zılgıt ve alkışlarla “Direne direne kazanacağız”, “ Be Serok Jiyan Nabe”, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganları kent merkezinin dört bir yanından yankılandı. Yürüyüş etkinliğine DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz, Keskin Bayındır, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve HDP milletvekilleri Dilan Dirayet Taşdemir, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Muazzez Orhan, Şevin Coşkun, Hüseyin Kaçmaz, Abdullah Koç, Mehmet Rüşti Tiryaki, Hasan Özgüneş, Kemal Bülbül ile DBP ve HDP İl eşbaşkanları ile binlerce yurttaş katıldı.   'Etkinlik yasağı’ anonsunu binler  'yuh'ladı   Kitle polis saldırısına sloganlarla karşılık verirken, polisin Van Valisi'nin “etkinlik yasakları” anonsunu ise hep birlikte “Direne direne kazanacağız” sloganları ile “yuh”ladı. Saatlerce kitleyi dağıtamayan polis bu kez de HDP milletvekilleri ve DBP Eş Genel Başkanlarının bulunduğu bir grupla müzakere yaparak ikna etmeye çalıştı. Daha fazla beklemeye tahammül göstermeyen kitle Cumhuriyet Caddesi'nden, Beşyol mevkiine doğru sloganlarla yürüdü. Beşyol civarında bulunan TOMA, çevik kuvvet polisi talimatıyla halka tazyikli su ve gaz bombası ile saldırarak dağıtmaya çalıştı. Saldırının ardından kitle yine ara sokaklardan sonra HDP İpekyolu İlçe binası önünde toplandı. Kitlenin HDP binası önünde toplanmasına yine çevik kuvvet polisleri kalkan ve coplarıyla müdahale etti. Buna karşılık kitle sloganlarla kenetlenerek  HDP binasının önünden ayrılmadı.    ‘Bu şiddetinizde, işkencenizde siz boğulacaksınız’   Polisin ara sokaklara dağıttığı kitle tekrar ilçe binası önünde seçilmişlerinin yanında yer almak için toplanmaya başladı, ancak polis sadece HDP’li vekillerin, HDP ve DBP İl ve ilçe eşbaşkanlarını ve yöneticilerinin yer aldığı grubu aldı. Grubun etrafı çevik kuvvet kalkanlarıyla sarıldı. Milletvekilleri ve polis arasında geçen kısa münakaşa sonrasında açıklamaya geçildi. Açıklamada DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in fotoğrafları ve “Leyla Güven irademdir” yazılı lolipoplar taşındı.  Kitle adına Berdan Öztürk ortak basın metnini Kürtçe, Saliha Aydeniz ise Türkçe okudu.   Saliha ilk olarak şunları dile getirdi: “Biz bugün Van’da halkımızla kurumlarımızla Türkiye’de, Kürdistan’da yaşanan olaylara ilişkin açıklama yapmak istedik. Daha önce bu açıklamayı Diyarbakır, Şırnak, İstanbul’da yaptık ancak bugün Van’da yapmak istediğimiz açıklama polisler tarafından adeta Vanlılara işkence yapıldı. Bu görüntü bile faşist iktidarın bugün hangi noktaya geldiğinin özetidir. Yönetemediklerini ve devletin silahını halka, kadınlara karşı zor kullanarak bir kez daha yapıyor. Bunu kınıyor, sonuna kadar da bu baskılarınıza karşı boyun eğmeyeceğimizi buradan bir kez daha yeniliyoruz. Demokratik siyaseti bu ablukaya rağmen savunmaya devam edeceğiz. Bu şiddetinizde, işkencenizde siz boğulacaksınız."   ‘Kürt halkı bölünmeye karşı direniyor’   Emperyalist güçlerin Kürt halkını bölme politikalarına rağmen dört parçada bulunan Kürtlerin itirazlarının sürdüğünü söyleyen Saliha, “Kürtler bölünmeyi kabul etmiyor buna karşı direniyor. Bugün 21’inci yüzyıldayız.  Düne kadar Kürt halkının katliamlarını birlikte tasarlayanlar bugün Kürtlerle müttefik olmak peşindeler. Elbette ki bu gelişme Kürt halkının yüzyıllardır mücadelesiyle birebir bağlantılıdır” dedi.   ‘Bugün birliğimize en çok saldıran AKP-MHP bloğudur’   “Bugün birliğimize en çok saldıran AKP-MHP bloğudur” sözlerini kullanan Saliha sözlerinin devamında şunları söyledi: “Bu blok tüm faşizan uygulamalarını öncelikle Kürtlerin yaşam ve yönetim alanlarını bir laboratuvara dönüştürerek Kürtler üzerinde denemekte sonrada Türkiye ve bölgeye yaymaktadır. Bu bloğun kayyım rejimi ve savaşta ısrarı bunun bir örneğidir. AKP ve MHP bloğunun uzun süredir hukuku askıya alarak OHAL rejimiyle hareket etmesi 90’lı yılların özlemiyle bağlantılıdır” sözlerini kullandı.   'Demokratik düzenin inşası için mücadele sürüyor’   Saliha devamında, "Kürt halkı için ulusal birlik ne kadar stratejik bir olguysa, barış ve demokrasi odaklı adalet düzeninin tesisi de bir o kadar stratejiktir. Onun için Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin baskıya ve sömürüye maruz kalan tüm zeminler için mücadele kararlılığımızı sürdüreceğiz. Bir taraftan Kürt halkının ulusal birliği için omuz omuza verirken, diğer taraftan halkımızın diğer halklarla otoriter rejimin demokratik düzenin inşası için verdiği amansız mücadeleyi sürdürmekte kararlı olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Halkın birlik temelli özlemlerini ve ulusal birlik karşısında duran herhangi bir Kürt gücü kaybetmeye mahkûmdur” sözlerini kullandı.   'Tüm siyasi tutsaklar derhal serbest bırakılsın’   Tecridin ağırlaştırılarak sürdürüldüğüne dikkat çeken Saliha, “AKP MHP bloğunun en büyük faşist uygulamalarından biri de İmralı Adası'nda ısrar edilen tecrit politikasıdır. Dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan hukuksuzluk bu adada AKP MHP bloğunun eliyle devam etmektedir. Hiçbir insani hakkın gözetilmediği kendine has yapısıyla tam bir işkence yöntemine dönüşmüştür. Tecrit son bulsun. Demirtaş başta olmak üzere tüm siyasi tutsaklar derhal serbest bırakılsın” çağrısında bulundu.