‘Alanda savaşmayan rejim güçleri halkı yanlış bilgi veriyor’ 2020-12-24 09:08:27   Dîcle Demhat   EYN-ÎSA - Girê Spî Kantonu'nun Eğitim Komitesi üyesi Medine Mislim, Eyn İsa bölgesine yönelik yapılan saldırıları değerlendirerek, “Rus ve BAAS Rejimi'nin Eyn İsa’daki varlıkları ve yoklukları arasında bir fark yoktur. Gün geçtikçe bölgemize yönelik saldırılar artmakta. Bu saldırıların ortaklığında Ruslar yer almaktadır” diye belirtti.   Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ile Rus güçleri arasında Eyn Îsa’ya yönelik saldırıların durması için bölgede üç gözlem noktası kurulması için anlaşma yapıldı. Gözlem noktalarının kurulmasından sonra Türkiye ve ona bağlı çetelerin saldırıları artarak devam etti. Anlaşmaya rağmen uluslararası güçler ve Rus güçleri sessizliğini koruyor.    Eyn Îsa’ya yönelik saldırılara ilişkin uluslararası kamuoyunun ve Rus güçlerin sessizliğini Girê Spî Kantonu Eğitim Komitesi üyesi Medine Mislim değerlendirdi.   ‘Rus güçleri bu saldırılardan sorumludur’   Gözlem noktalarının kurulmasına rağmen Türkiye ve ona bağlı çetelerin saldırılarını daha fazla artırdığını ifade eden Medine, “Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve Rus güçleri arasında saldırıların durması için üç gözlem noktası yapıldı. Fakat Rus güçleri bu anlaşmada verdiği sözler üzerinde durmadı ve Eyn Îsa alanına yönelik saldırılar gün geçtikçe daha da artmaya başladı. Uluslararası bütün devletlerin gözü önünde her gün Türkiye ve ona bağlı çeteler Eyn Îsa alanına saldırmaktadır. Nasıl ki şu an işgal altında olan bölgelerimizde insanlık suçu işleniyorsa ve herhangi bir güvenliği yoksa Eyn Îsa alanı da işgal edilirse eğer diğer işgal alanlarından bir farkı olmayacaktır. Sözde Rusya Uluslararası bir devlettir. Resmi bir şekilde sözleşme ve antlaşmalarını yapması gerekir. Verdiği sözde durması gerekirken, antlaşma ve sözleşmelerini resmi bir şekilde yapmamakta ve verdiği sözleri yerine getirmemektedir. Eğer Eyn Îsa üzerindeki saldırılar gün geçtikçe artıyorsa ve Rusya buna karşı sessizse o zaman Rusya, Türkiye ile ortaktır. Gözlemlediğim kadarıyla ne zaman Rus Güçleri Eyn Îsa’da devriye çıkmışlarsa devriyelerden hemen sonra saldırılar başlamaktadır. Rus güçleri bu saldırılardan sorumludur ve bunun hesabını vermelidir” dedi.   ‘Rejim güçleri halka yanlış bilgi veriyorlar’   Medine, son üç gündür Eyn Îsa alanında amansız bir saldırının olduğu ve bu saldırılara karşı QSD güçlerinin direniş içerisinde olduklarını ve saldırıları kırdığını hatırlattı. Medine, rejim güçlerinin kendi sosyal medyalarında halka yanlış bilgiler verdiğini söyleyerek, “Üç gündür Eyn Îsa alanına yönelik amansız bir saldırı yaşanmaktadır. Eğer çeteler tarafından saldırı olursa Rus ve rejim güçleri bu saldırıları durdurmakla yükümlüler. Ne yazık ki iki üç gündür yaşanan saldırılar karşısında ne Rus gücü ne de rejim güçleri tarafından herhangi bir savunma olmamıştır. Eyn Îsa’daki saldırılar arttı. Artan saldırılar karşısında QSD güçleri direnerek saldırıları kırdı. Fakat rejim güçleri sosyal medya sayfalarında çeteler tarafından yapılan saldırıların sanki kendileri kırmış gibi göstermekteler. Fakat bu doğru bir haber değildi. Alanda bizler yaşıyoruz. QSD güçlerimiz dışında tek bir güç tarafından bir mermi bile atılmadı. Her saldırı öncesi Rus güçleri alandan çıkmakta. Rejim güçleri de seyirci gibi yaşanan saldırılara bakmaktadır. Rus güçleri Türkiye ile Eyn Îsa bölgesi için anlaştıkları ortaya çıkıyor. Sivil veya askeri güç demeden amansızca bir saldırı yaşanmaktadır. Rus ve diğer güçler için zarar gören sivil halk veya diğerlerinin bir önemi bulunmamaktadır. Bizi koruyan ve sivil halkın güvenliği için direnen tek güç QSD’e gücüdür” diye belirtti.    ‘Öyle bir yerde yaşıyoruz ki ne zaman öleceğiz belli değil’   Medine, Türkiye ve ona bağlı grupların sadece askeri alanlara saldırmadığını, aynı zamanda demografik yapıyı değiştirmek için halkı yerlerinden de göç ettirdiğini sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk devleti ve ona bağlı çeteler sadece askeri alanlara saldırmıyor. Aynı zamanda halkın göç etmesi Kürt ve Arap halkının soykırımlarının yaşanması için sivil halka da saldırmaktadır. Psikolojik saldırılarıyla halkı bu topraklardan göç ettirip, alanı boş buldukları anda buraya yerleşme peşindeler. İşgal alanlarında yönettikleri sistemi Türk devleti ve çeteleri burada da yönetmek istemekteler. Ne olursa olsun biz topraklarımızı bırakmayacağız. Bu topraklar emeklerimizle yeşerdi ve yeşertmeye de devam ediyoruz.”    'Ne zaman ve nerede öleceğimizi bilmiyoruz’   Medine, son olarak şunları dile getirdi: “Her saldırı sırasında askeri güçlerimiz ön cephelerde savaşırken bizlerde halk içinde çalışmalarımıza olduğumuz yerden devam ediyoruz. Hiçbir zaman saldırılar karşısında çalışmalarımızı bırakmamışız, bırakmayacağız da savaşçılarımızın direnişleri bizim için bir moral kaynağı iken bizimde çalışmalarımız onlar için bir moral kaynağıdır. Artık yeter nereye gideceğiz, yönümüzü nereye vermişler. Biz Eyn Îsa ve diğer topraklarımızı bırakmayacağız. Her gün evden işe giderken ailem ve çocuklarımla vedalaşıp gidiyorum. Çünkü ne zaman ve nerde öleceğimizi bilmiyoruz. İşte biz böyle bir toplumda yaşıyoruz. Çalışma yerimizdeyken ne zaman nerde bir saldırıyla karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Her gün havan, top ve diğer ağır silahların patladığı bir bölgede yaşayıp çalışıyoruz. Rus ve rejim güçleri bu toprakları koruyamayacaklarsa burada ne işleri var. Varlıkları ve yoklukları belli olmayan iki güç alanda yer alıyor ve bizi katledenlerle ortak masa da oturmaktan başka bir işe yaramıyorlar. Buradan bütün halka ve insan hakları örgütüne sesleniyoruz. Artık yeter insan hakları kanunlarında göre görevlerini yerine getirsinler. Rus, rejim ve Türkiye ile çetelerini alanlarımızda istemiyoruz. Biran önce bu güçleri alanlarımızdan çıkarsınlar. Türkiye’de zaten çeteleri bir piyon olarak kullanmaktadır.”