Hasta tutsak Muhlise Karagüzel’in durumu ağırlaşıyor 2020-12-21 09:05:41   ANKARA - Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevinde tutulan, tansiyon, şeker ve astım gibi çok sayıda kronik rahatsızlığı bulunan 63 yaşındaki hasta tutsak Muhlise Karagüzel’in durumunun kötüye gittiğini aktaran kızı Zilan Karagüzel, annesinin ciddi solunum sıkıntısı yaşadığını ve acil olması gereken burun ameliyatının yapılmadığını belirtti.    Koronavirüs  (Covid-19) salgını Türkiye’de görülmeye başladığı günden bu yana cezaevinde bulunan tutsakların aileleri büyük bir endişe yaşıyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD)  son verilerine göre Türkiye cezaevlerinde 591’i ağır olmak üzere bin 564 hasta tutsak bulunuyor. Yine İHD’nin ilk 6 ayı kapsayan verilerine göre cezaevinde bulunan 49 tutsak yaşamını yitirdi.   İHD’nin hasta tutsaklar listesinde yer alan, Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan 63 yaşındaki Muhlise Karagüzel de durumu ağırlaşan hasta tutsaklardan yalnızca biri. Annesinin sağlık durumu ve cezaevi koşullarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Zilan, Muhlise’nin hastaneye götürülmesinin ardından 14 günlük karantina sürecinin başladığını ancak bu sürecin 20 gündür devam ettiğini ifade etti.          ‘Ölümle karşı karşıya’   Annesinin yaklaşık bir buçuk yıldır cezaevinde tutulduğunu ifade eden Zilan, cezaevlerinin pandemi öncesinde kötü koşullara sahipken, pandemi sonrasında bu şartların daha da zorlaştığına dikkat çekti. Annesi Muhlise’nin astım, şeker, tansiyon, kolesterol gibi birçok kronik rahatsızlığının bulunduğunu kaydeden Zilan, “Bu hastalıklara dair raporları da mevcut. Aynı zamanda burnundaki etle alakalı ciddi sorunlar ve solunum sıkıntısı yaşıyor. Burnundaki etin ameliyatla acil alınması gerektiği doktorlar tarafından sıklıkla söylenmesine rağmen, cezaevi sağlık erişimine engel oluyor. Cezaevinde hastaneye gitmek için başvuruda bulunduğunda hastane acil durumları olmadığı sürece ameliyat yapılamayacağını belirtiyor.  Bu acil bir durumdur. Solunum sıkıntısı yaşamak, ölümle karşı karşıya gelmek demektir. Her an yaşadığı sağlık sorunlarından kaynaklı onu kaybetmeyle karşı karşıyayız. Yanı sıra hastaneye gidiş gelişlerde 14 günlük bir karantina süreci başlatılıyor ancak annem 20 gündür karantinada tutuluyor” diye konuştu.    ‘Annem kör olma tehlikesiyle karşı karşıya’   Annesinin şeker hastalığının da ileri düzeyde olduğunu belirten Zilan, günlük olarak düzenli kullanması gereken ilaç ve iğnelere erişemediğini söyledi. Zilan sözlerini şöyle sürdürdü: “İlaçları ve iğneleri bittikten sonra çok geç temin ediliyor olması çok ciddi sıkıntılara yol açıyor. Daha önce sağ gözünde görme yetisini yüzde 85 kaybeden annem, bugün bunun da çok ciddi sıkıntılarını yaşıyor. Hasta tutsakların cezaevlerinde yaşadığı en temel sorunlardan bir de rahatsızlıklarına dair hastane ile olan sorunlarıdır. Ya hastaneye götürülmeme ya da götürüldüğünde hiçbir işlemin yapılmaması durumlarını daha da ağırlaştırıyor. Şeker hastalığı gözüne daha çok vuruyor ve bu durum zamanla geçici körlük yaşamasına yol açabiliyor. Annem kör olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bunca rapora rağmen hala cezaevinde kalıyor olması gerçekten düşündürücü” şeklinde konuştu.    ‘Yemeklerinden diş çıkmış, bu 12 Eylül uygulaması’   Cezaevlerinde tüm bu sorunların yanı sıra beslenme noktasında da ciddi sorunlar yaşandığını söyleyen Zilan, özellikle infaz yasasından sonra cezaevindeki siyasi tutsakların çok farklı bir muameleye maruz kaldıklarını vurguladı. Zilan, “Hiçbir vitamine sahip olmayan bu yemeklerin çok az miktarda tutuklulara verilmesi, ciddi sıkıntılara yol açtı. Kantin fiyatları fahiş oranda arttı. 10 kişilik koğuşlara 4 ekmek veriliyor. Biz gündemleştirmeye çalıştık ama sesimizi ne kadar çıkarabildik bilmiyoruz. Bir nevi orada açlıkla terbiye etme politikası yürütülüyor. Annem geçenlerde telefon görüşünde yemeklerinde diş çıktığını söyledi. Buna ilişkin idareye dilekçe vermişler. Biz de dışarıdan bir şeyler yapmaya çalıştık. Her seferinde yemeklerden bir şeyin çıkıyor olması bilerek yapılan çok çirkin bir uygulamadır. Yemeklerden dişin çıkması 12 Eylül faşizmini hatırlatıyor. İnsanlara bu şekilde yaklaşılması insani bir durum değildir. Tek talepleri onurlu bir barışı sağlamak olan siyasi tutsakların böylesi bir tutumla karşı karşıya kalmaları çok üzücü” sözleriyle yaşananlara tepki gösterdi.   ‘Arkadaşlarının yardımıyla yaşamını idame ettiriyor’   Siyasi tutsaklara yönelik  “düşman politikası” uygulandığını kaydeden Zilan, annesinin kronik hastalıklarına dair çok sayıda raporun mevcut olmasına rağmen Adli Tıp Kurumunun (ATK) ‘cezaevinde kalabilir’  raporu verdiğini aktardı. “Annem şu an çok zor şartlarda, arkadaşlarının yardımıyla yaşamını idame ettiriyor” diyen Zilan, pandemiden kaynaklı görüşlerin de kısıtlandığına işaret etti. En son 3 ay önce görüşüne gidebildiklerinin altını çizen Zilan, “Görüşe gittiğimizde de durumunun iyi olmadığını gördük. Burnundaki et iki burun deliğini de kapatmıştı ve bu durum yüzünün ve gözünün şişmesine sebep olmuştu. Çok ciddi sıkıntılar yaşadığını görebildik. Annem hastaneye götürüldüğünde doktor kesinlikle ameliyat edilmeyeceğini söyledi. Annem aynı zamanda İHD’nin hasta tutsak listesinde bulunuyor. Hem ben hem annem hem de avukatları bir an önce ameliyat edilmesi için dilekçe verdik” ifadelerini kullandı.   ‘Hiçbir eylemin ölümle sonuçlanmasını istemiyoruz’   Cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemlerine de dikkat çeken Zilan,“Hiçbir eylemin ölümle sonuçlanmasını istemiyoruz. Yetkililerin bu anlamda bir an önce adım atmasını, haklı ve meşru taleplerinin yerine getirilmesini istiyoruz. Yıllarca ölüm orucu ve açlık grevlerinde onlarca arkadaşımızı kaybettik. Bu kadar zor ve sancılı süreçlerden geçen bir halk olarak artık bir kayıp yaşamak istemiyoruz. Cezaevlerinde cenazelerin çıkmasını istemiyoruz. Biz yakınlarımızı, sevdiklerimizi cezaevinde kaybetmek istemiyoruz. Bu anlamda Adalet Bakanlığının, haklı talepleri bir an önce karşılaması gerekiyor” dedi.   ‘Tahliyelerinin engellenmesi düşman hukukudur’   Zilan iktidarın “yargıda reform” söylemlerini hatırlatarak, bu söylemin ardından yüzlerce insanın gözaltına alınmasının samimiyetsizlik göstergesi olduğunu belirtti. Hasta tutsakların tahliye edilmesi gerektiğini belirten Zilan, “Cezaevinde kalamayacak olan tutsakların tahliyelerinin engellenmesi düşman hukukudur. Bir an önce hasta tutsakların serbest bırakılmasını ve tutsakların koşullarının daha yaşanılır bir hale gelmesini talep ediyoruz. Cezaevi idaresinin kendine aldığı tedbirleri fazla ama tutuklulara yönelik aldığı bir tedbir yok” dedi.