Dilan Dirayet Taşdemir: Bu soykırım çağrısıdır 2020-12-14 09:09:15   ANKARA - MHP’nin ‘HDP kapatılsın’ söylemine ilişkin konuşan HDP’li Dilan Dirayet Taşdemir, yapılan konuşmanın soykırım çağrısı olduğunu söyleyerek, uluslararası mahkemelere başvuracaklarını belirtti.   MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz günlerde “HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır” şeklindeki sözleri kamuoyunda büyük bir tartışma başlattı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) tabanı ise bu duruma sosyal medya platformundan açtıkları “#HDPHalktır” hashtagıyla cevap verdi.   Kamuoyunda bu tartışmalar ve tepkiler devam ederken, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın HDP’lilere yönelik katliam çağrısında bulundu. Semih, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Terör örgütü HDP/PKK kamilen itlafı gereken bir siyasi haşare sürüsüdür. Ağızları kapatılması gereken kravatlı, mazbatalı güruhtur” diyerek katliam çağrısı içeren sözleri sarf etti.   Konuya dair değerlendirmede bulunan HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, konuya dair uluslararası mahkemelere de başvuracaklarını söyleyerek, söylemlerin suç olduğunu soykırım çağrısı içerdiğini vurguladı.   ‘AKP ve MHP bir suç örgütü’   AKP ve MHP ittifakının son 5 yıldır suça bulaştığını ve yoğun bir şekilde hak ihlali gerçekleştirdiğini kaydeden Dilan, “HDP sokakta, mecliste, yaşamın her alanında AKP ve MHP’nin suç pratiklerini teşhir ediyor. Yakın zamanda mafya liderleriyle kurdukları ilişki biçimiyle, infaz yasasıyla birlikte dışarı saldıkları mafya ve çeteler, siyasetçileri tehdit etmeye başladı. AKP ve MHP’nin kendisi bir suç örgütüne dönüşmüş durumda. Onlar Türkiye’de barış, demokrasi isteyen herkesi tehditle, şiddetle susturmaya çalışıyorlar” sözlerine yer verdi.   ‘Bu soykırım çağrısıdır ve bu suçtur’   Son 5 yıldır partileri üzerinde bir siyasi soykırım operasyonunun izlendiğinin altını çizen Dilan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Binlerce insan tutuklandı, mitinglerimiz bombalandı, arkadaşlarımız gözaltına alındı, halkın iradesi rehin alındı, belediyelerimize kayyım atandı ama istedikleri başarıyı elde edemediler. Bu baskı siyaseti sonuç almadı. Karşılarında dimdik ayakta duran, direnen bir toplumsal muhalefet var. Bu muhalefet tüm baskılara rağmen, sinmiyor, dinmiyor. Toplum hala HDP’nin sözlerini, muhalefetini alkışlıyor ve destekliyor. Yapılacak bir seçimde kaybedeceklerini görüyorlar. Dolayısıyla bu denklemde kilit rol oynayan ve muhalefeti dinamik bir güç haline gelen partimizi, toplumu ve halkı uluslararası hukukta suç olan, soykırımla tanımlanabilecek açık ifadelerle hedef alan açıklamalar yapılıyor. Bu soykırım çağrısıdır ve bu suçtur. Dünyada da benzer örnekleri var. Bu konuda hukuksal anlamda ve uluslararası kimi görüşmelerle başvurularda bulunacağız.”   ‘Bu çağrıları siyasi parti olmadıklarını gösteriyorlar’   Sosyal medya aracılığıyla HDP’nin kapatılması talimatının siyasetçiler tarafından verildiğini ve bununla da yargıyı zorladıklarına dikkat çeken Dilan, MHP’li yetkililerin soykırım gibi, uluslararası hukukta insanlığa karşı suç sayılabilecek bir terminolojiyle, insanları katletme çağrısı yaptığına dikkat çekti. Bu durumun Türkiye açısından utanç verici bir durum olduğunun altını çizen Dirayet, “ Bu dönemin sonunda siyasetçilerin söylemleriyle açık ve aleni bir şekilde soykırım çağrısı yapılması ve HDP’nin kapatılması hezeyanları hem zayıflıklarını gösteriyor hem de onların bir siyasi parti olmadığını da gösteriyor. Başka bir suç mekanizması olduklarının da göstergesidir. Biz hem bu suç siyasetine karşı, hem soykırım çağrıları yapan akla karşı mücadelemizi yükseltmeye devam ediyoruz. Halkta da bu anlamda ciddi tepki var” şeklinde konuştu.   ‘Savcıların derhal soruşturma başlatması gerekiyor’   İşledikleri suça sosyal medya platformu üzerinden toplumu da dâhil etmek istediklerine işaret eden Dilan, “Hukukun zerresinin olduğu bir ülkede bunlara dava açılması, soruşturma başlatılması gerekiyor. Çünkü açık ve alenen insanlığa karşı suç işleme çağrısında bulunuluyor ki bu tüm dünyada ve uluslararası hukukta suçtur. Savcıların derhal harekete geçmesi ve soruşturma başlatması gerekiyor. Ama yargıya talimat verilen bir yerde, bir ülkede yargının da rolünü oynamayacağı ve talimatlarla hareket edeceği gösteriliyor.”