Tarihten alınan birikimle 25 Kasım’a 2020-11-23 09:13:24     Rengin Azizoğlu   İSTANBUL - İstanbul’da kadınlar kadın mücadelesinin önemini vurgulayarak 25 Kasım’da alanlarda olma çağrısı yaptı. Kadınlar, “Biz kadınlar mücadele tarihinden aldığımız birikimle asla geri adım atmayacağız” dedi. Tüm dünyada kadınlar,  25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında alanlarda olmaya hazırlanıyor. Çeşitli eylem, etkinlik ve yürüyüşlerle sokakları dolduran kadınlar finali 25 Kasım’da Kadıköy’de gerçekleştirecek.   İstanbul’da kadınlar 25 Kasım’ın önemini anlatarak, gerçekleşecek mitinge çağrıda bulundu.   ‘Zılgıtlarımızla sokaklarda anlatmaya devam edeceğiz’   Kadına dönük şiddeti kınayarak sözlerine başlayan Makbule Yılmaz, her gün kadınların sokaklarda katledilmesini, tacize ve tecavüze uğramasını kabul etmediklerinin altını çizdi. Makbule, “25 Kasım denildiğinde aklıma katledilen, şiddet gören, zindanlara hapsedilmeye çalışılan kadınlar geliyor. Kadına dönük şiddete karşı ayağa kalkmamız gerekiyor. Kadınlara, anneler sokaklara çıksın, seslerini yükseltsin. Devlet biz kadınlarda korkuyor. Saldırıları da bu sebepten. Onlar ne kadar saldırırsa saldırsın biz zılgıtlarımızla sokakları çınlatmaya devam edeceğiz. Onlar bizi gözaltına aldıkça, katletmeye çalıştıkça biz daha da büyüyeceğiz, güçleneceğiz” şeklinde konuştu.   ‘Asla geri adım atmayacağız’   Erkekleri koruyan bir devletin olduğunu kaydeden Betül Yıldız, bu ülkenin erkek zihniyetinin egemen olduğu ve kadınların yok saydığı bir yer olduğunu ifade etti. Betül, “AKP iktidarının da 20 yıldır süreklilikle devam ettiği tek şey kadına karşı erkek şiddetini arttırmak, bunu motive etmek. En son İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmaya çalıştılar. Her televizyonda sözleşmenin Türk aile yapısına uygun olmadığını tartışıyorlar. Sözleşmeyi kaldırmaya dönük tüm adımlar kadını bu erkek sistem karşısında güçsüz ve çaresiz bırakmak ve kadının katledilirken bile ses çıkarmasına engel olmaktır. Biz kadınlar mücadele tarihinden aldığımız birikimle asla geri adım atmayacağız” dedi.   ‘Kadın katillerinden hesap sorulmuyor’   Betül sözlerine şöyle devam etti: “İpek Er’i katleden Musa Orhan’ın söylediklerinden de biliyoruz ki erkekler ‘Benim arkamda devlet var. Bana bir şey olmaz’ diyebiliyor. Bir yıldır bulunamayan Gülistan Doku’dan da bildiğimiz gibi kadın katillerinden hesap sorulmuyor. Avcılar’da katledilen Seda Kurt yoldaşımızın katili aramızda bir yerlerde. Bizi ablukaya alan polisler yasalardan aldıkları gücü kadına karşı şiddeti engellemek için kullansa biz sokaklara çıkmak zorunda kalmayacağız. Kadınlar bu ülkede özgürce yaşayabilecekler. Biz mücadele etmezsek bunların hiçbiri gerçekleşmeyecek. Kadınlar güçlerini mücadeleden alıyor. 25 Kasım’a doğru giderken tüm kadınlara çağrımız Kadıköy’de alanlarda bizimle beraber olmaları ve kadına dönük şiddete karşı ses çıkarmaları.”   ‘Kadınlar bu 25 Kasım’da kendi gücünü haykıracak’   Kadınları evli olduğu erkeklerin, abilerinin, babalarının katlettiğini hatırlatan Vetha Bingöl, devletin bu failleri koruduğuna dikkat çekti. Vetha, “Devlet kadının gücünden korkuyor. Bu yüzden sindirmeye, baskılamaya çalışıyor. Kadın olmadı mı yaşam olmaz, kadın özgür olmadı mı tüm dünya özgür olmaz. Biz bu bilinçle tüm saldırılara karşı mücadele ediyoruz. Yaşamı kadınlar için bir işkenceye çevirdiler.  Kadınlar bu 25 Kasım’da kendi gücünü haykıracak. Biz kadınlar artık kendi gücümüze güveneceğiz. Başkasından medet ummayacağız. Birbirimize sahip çıkacağız, dayanışma içinde olacağız. Biz birbirimizi korumadığımız zaman kimse bizi korumayacak. 25 Kasım’da tüm kadınlara çağrım; sokağa çıkın. Ayrım yapmaksızın tüm kadınlar alanlara çıkmalı. Sesimizi duyurmamız lazım” diye kaydetti.   ‘Kadınlar cinsiyetçiliğe ve milliyetçiliğe karşı seslerini yükseltecek’   Suna Kaymaz ise 25 Kasım’ın kadınlar için bir direniş günü olduğunu vurgulayarak, bu yıl da kadınların alanları dolduracağını belirtti. Suna, “Kadın katliamları gün geçtikçe artıyor. Buna karşı kadınlar daha da güçlenerek mücadelelerini büyütüyor. Faşist erkek devletine karşı kadınlar kendilerini savunuyor, savunacak. Bu sene kadınlar alanlarda cinsiyetçiliğe ve milliyetçiliğe karşı seslerini yükseltecekler. Üniformalı şiddet her gün biraz daha artıyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri İstanbul  Sözleşmesi’nin uygulanmamasıdır. Eğer bugün sözleşme uygulansaydı belki o kadınlar katledilmeyecekti. Son dönemde geliştirdikleri tartışmalarda İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmayı gündeme getiriyorlar. Buna karşı biz de mücadele edeceğiz. 25 Kasım’da Kadıköy’de yüzlerce kadın bir araya gelecek. Tüm kadınları da bizimle alanlarda buluşmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.   ‘Kampana kapsamında çalışmalarımızı sürdüreceğiz’   Kadına dönük tacizin, tecavüzün ve baskının çok yoğun yaşandığı süreçlerden geçildiğini belirten Besra İşsever, kadınların bu 25 Kasım’da bir arada alanları doldurmasının önem taşıdığını söyledi. Besra, “Her gün bu ülkede kadınlar katlediliyor. Bu bilinçle mücadelemizi büyüterek sürdürmeliyiz. Başlatılan ‘Em xwe diparêzin’ kampanyası 25 Kasım ile güçlenerek köylerde, sokaklarda, mahallelerde daha da hız kazandı. Ev ev gezerek kadınlara hem kampanyamızı aktarıyor hem de 25 Kasım’da alanlara çağırıyoruz. Şiddete karşı kendimizi nasıl savunmamız gerektiğini kadınlarla tartışıyoruz. Kadınlar olarak bir araya gelerek birçok alanda ve anlamda özsavunmamızı nasıl güçlendirebiliriz diye konuşuyoruz. Bundan sonra da kampana kapsamında çalışmalarımızı sürdüreceğiz, isyanımızı büyüteceğiz” şeklinde konuştu.